Çocukla İletişim "Kuramamak"

Konuşması geciken çocuğunuzla ilgili bir dil ve konuşma terapistinden destek alıyor olsanız da olmasanız da denemeniz ve denememeniz belli başlı iletişim yolları vardır. İşte bunlardan bazıları;

Çapraz sorgu!

“Anneciim bu ne?”

“Ne renk bu?”

“Kaç yaşındasın bakalım?”

Yetişkinlerde dahi ardı ardına sorular sormak kapanmaya ve kafa karışıklığına yol açarken, konuşmakta zorlanan çocukları böyle “sorgulanmak” yapabileceğiniz en kötü iletişim tarzıdır. Hal böyleyken bir yetişkinin bir çocukla neredeyse her karşılaşmasının bu sorular üzerinden olması şaşırtıcıdır.

Peki ne yapılmalı? Neredeyse soru sormak ve cevap talep etmek dışında her ifade biçimi işe yarar.

“Burada ne varmış, böcek mi bu, offf ben böcekleri hiç sevmem…”

“Benim de sarı bir pantolonum var, sarıyı sever misin?”

“Vaay kocaman olmuşsun, okulu bitirdin mi sen? (3 yaşındaki bir çocukla konuştuğunuzda)”

Yukarıdaki cümleler herhangi bir konuşma talebinde bulunmasa da, konuşma ihtiyacı yaratır. Yapmanız gereken de tam olarak budur.

“Hadi baba de!”

Sakınmanız gereken ikinci “iletişim” çeşidi de budur.

Bu bir “komuttur” iletişim çeşidi değil ve çocuklar da insandır papağan değil.

Böyle komutlar yerine iki yöntem kullanabilirsiniz; sözcük bombardımanı ve çocuğun çıktılarını takip etmek:

Hedef sözcük ve sözcük gruplarını içeren oyunlar ve masallar, sözcük bombardımanı için ideal malzemelerdir; “Anne ayıcık yemeği hazırlamış ama baba ayıcık orada yokmuş. Sonra anne ayıcık baba ayıcığı çağırmış; baba ayıcııık, baba ayıcııık gel. Yavru ayıcık seslenmiş; baba, ba-baaaa gel….” Böyle bir masal veya oyun kurgusuna çocuğunuzu zorlamaksızın davet etmek, hedef sözcüklerin öğretilmesi için iyi bir yöntemdir.

Çocuğun en basit çıktılarını taklit edip bunları genişletmek de diğer bir yöntemdir. Bu yöntemde hedef sözcük ve sözcük grupları değil, ne olursa olsun çocuğun çıktılarını arttırmak amaçlanır. Örneğin çocuğunuz sadece “ma ma ma” diyorsa siz bunu uygun görsel veya şarkılarla destekleyerek “ma-ma-maaasa, mi-mi-miiinik” gibi gözcüklere evirebilirsiniz. Veya ma ile başlayan ve başlamayan resimler bulup ma ile başlayanları bulabilirsiniz.

Dil ve iletişim

Ebeveynlerden sıkça “Benim çocuğum her şeyi anlıyor ama inat ediyor!” benzeri cümleler duyarım.

Böyle bir iddia pek çok açıdan sorunlu, ama her şeyden önce bu iddianın dil ve iletişime bakışında büyük bir sorun var. Çoğunlukla iddianın temelinde de sorun vardır, yani çocuk aslında her şeyi o kadar da anlamıyordur, ama iddianın bu kısmı doğru olsa dahi (Selektif Mutizm vakalarında görüldüğü gibi) buradan bir yere varılamaz.

İletişim ve konuşma yürümek, babıldamak, yemek yemek gibi zorunlu değil seçim gerektiren eylemlerdir. Çocuğunuz gerçekten her şeyi anlıyor ve konuşmuyorsa burada bir inattan daha büyük nedenler vardır. Çocuk iletişimi seçmiyor, en azından sözel iletişimi seçmiyor, buna gerek duymuyordur.

Bu durumda ya çocuğunuzun sözel iletişim çabalarını beyhude kılacak bir dünya yaratmışsınızdır “Ne istemiş benim kızışım! Şeker mi istemiş, su mu istemiş…” veya konuşma çabalarını travmatik birer olaya dönüştürmüşsünüzdür “Çocuğum neden söylemiyorsun? Hadi şeker de şeeekeeeeer. Bak kardeş de söylüyo!”

Bu kısırdöngüden kurtulmanın yolu iletişim ve dilin aynı şey olmadığını ve birbirlerini zorunlu kılmadıklarını anlamaktır.

 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)