Kardeş Kıskançlığı

Yazar Banu Kılıç • 8 Ocak 2019 • Yorumlar:

Kıskançlık, sevilen birinin başkası ile paylaşılmasına katlanamama durumudur. Kıskançlık hayatın her döneminde görülebilir fakat çocuklukta biraz daha yoğun yaşanabilmektedir. Bu duygu ile ilk tanışma iki yaş civarında olmaktadır. Doğal ve insanı oldukça mutsuz eden bir duygudur. Önemli olan bu duygunun ne boyutta yaşandığıdır. Özellikle küçük çocuklarda yeni doğan kardeşi kıskanma, kimi zaman hayatı etkileyecek ve davranış bozukluğuna sebep olabilecek derecede yoğun bir şekilde yaşanan bir duygu olabilmekte ve yardım gerektiren bir durum haline gelebilmektedir.

Doğal bir duygu olan kıskançlık, sevilen bir kişinin bir başkasıyla paylaşılamamasıdır ve temelde güvensizlikten kaynaklanır. O zamana kadar kendine yöneltilen ilgi ve dikkatin kardeşe yöneltilmesinden duyulan rahatsızlık en temel nedendir. Kardeşin doğumu ile birlikte ona ayrılan zamanın azalması çocukta bebeğe karşıymış gibi görünen fakat aslında anne babaya karşı olan kızgınlık, kırgınlık gibi duyguların artmasına neden olabilmektedir. Çocuk kendisini terk edilmiş ve güvensiz hissetmeye başlar.

Kıskançlıkta rol oynayan bir diğer etken ise kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Yaş farkı az olan kardeşlerde kıskançlığın görülme oranı yaş farkı fazla olanlara göre biraz daha yüksektir. Dışarıdaki insanlar, akrabalar da olumsuz düşüncelerin doğmasına neden olabilmektedir. Kardeşleri kıyaslamak, çocukların birbirleriyle rekabete girmelerine ve kızgınlık duymalarına neden olabilmektedir. Bazı çocuklar ise mizaçlarından ötürü kıskaç olabilmektedirler.

Kardeş kıskançlığında bazı belirtiler olabilmektedir. Bunlar:

  • Yeni bir kardeşin doğumuyla birlikte, çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevgi odağındayken birden ikinci plana itilmiş gibi olabilmektedir. Sevilmediği düşüncesi ile anneden tamamen uzaklaşıp içine kapanıp yemek yememeye ve zayıflamaya başlamaktadır.

  • Alt ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim evresine doğru gerileme görülebilmektedir.

  • Huzursuz bir görünümleri vardır. Kendisine ya da eşyalara yönelik saldırgan davranışlarda bulunabilmektedirler.

  • Evden ayrılmayı reddetmekle birlikte (okula gitmek istememe gibi), huzursuzluk ve isteksizlik gibi belirtiler sıklıkla gözlemlenebilmektedir.

  • Bazı çocuklar kıskançlık duygularını açıkça belli ederken (kardeşine vurma gibi), bazıları ise bu duygularını bastırıp aşırı sevgi gösterebilirler. Bunun nedeni ise anne babanın sevgisini kaybetme ve tepki görme korkusu yatmaktadır.

Anne babalar çocuğu bu duygusundan ötürü suçlamamalı, yargılamamalı veya cezalandırmamalıdırlar. Öncelikle aile doğum öncesinde kardeşi olacağını çocukla paylaşmalıdır. Kardeşle birlikte evdeki düzen farklılaşsa da, ailenin ona olan duygularının hiçbir zaman değişmeyeceği anlatılmalıdır. Çocuğun alışık olduğu ev düzeni mümkün olabildiğince korunmalıdır. Çocuğa bebeğin daha küçük olduğu ve henüz kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı anlatılmalıdır. Bebek için seçilen isimde ve eşyalarda çocuğun fikri de alınmalı ve aile bütünlüğü vurgulanmalıdır. Anne-baba yeni kardeşe övgü dolu cümleler kurmamalı ve çocuklar arasında ayırımcı cümleler kullanılmamalıdır. Çocuğun durumu düşünüldüğünden daha kötü bir durumda ise mutlaka bir çocuk psikoloğu ile görüşülmelidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)