Ben Bir Kuklayım ve Yönetiliyorum

Yazar Ali Duman • 11 Ekim 2023 • Yorumlar:

“Şimdi şey düşünün, 21 yaşındasınız ve bu hayatınız boyunca anı biriktirememişsiniz. Bir yere gidememişsiniz, arkadaşlarınızla eğlenememişsiniz. Sadece evdesiniz, sadece ihtiyaç olduğunda dışarı çıkıyorsunuz. Kıyafet ihtiyacı, yeme ihtiyacı, okul ihtiyacı… Bu tarz şeylerde dışarı çıkıyorsunuz.”

Yukarıdaki alıntı geçen hafta izlediğim bir videodan, aile baskısından bunalmış genç bir kız yaşadıklarını kayda almış. "Bir Kukla Hikayesi" başlığıyla paylaştığı videoda içten bir yakarışı vardı. Kısacası, video, kendi hayatını yaşayamamış ve ailesinin baskısı altında ezilmiş bir gençliği anlatıyordu. Videoyu yazıyı yazmadan önce tekrar izlemek istedim.

Bu video bizi neden ilgilendiriyor? Videoyu çeken genç ile yaşımız arasında belirgin bir fark yok, bu nedenle dile getirdiği duygular beni de etkiliyor. Ancak, bu etki altında kalmadan, bir psikolojik danışman olarak yazıma devam etmeyi hedefliyorum. Eğer kişiselleştirip aşırı yargılarım olursa, özellikle ebeveynlerden özür dilerim.

Evlendiniz, çocuk yapma kararı aldınız ve çocuk sahibi oldunuz. Belki de hiçbiri sizin aktif bir tercihiniz değildi, sadece hayatın doğal akışı içinde ilerlediniz. Bu adımları atmış oldunuz, çocuğunuz dünyaya geldi ve artık sizin bakımınıza muhtaç. Hayatta kalabilmesi için sizin desteğinize ihtiyacı var. Bu desteğin bir sonucu olarak aranızda bir bağ kuruluyor ve buna "bağlanma" diyoruz. Bu bağlanma tarzı, ilerleyen yaşlarda çocuğun yaşamına etki edebilecek önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle bu bağın çocuğun üzerindeki etkilerine odaklanıyoruz, ancak bu bağ aynı şekilde ebeveynleri de etkiliyor.

Çoğu zaman, çalıştığım çocukların ailelerinde gözlemlediğim bir şey oluyor: Ebeveyn, çocuktan ayrılmaya hazır değil. Bu ayrılık kaygısı çocuğa da geçiyor. Aile çocuğu sözde destekliyor ama davranışlar hiç de destek boyutunda değil. Ebeveyn, çocuğun kendini geliştirmesini, kendi yolunu çizmesini istemiyormuş gibi davranıyor ama farkında değil. Çiftler arasındaki halledilmemiş sorunlar çiftlerden birinin patolojik olarak çocuklarına bağlanmasına sebep oluyor.

Çocuğun kendi adımlarını atması, okula başlaması ve evden ayrılması gibi olaylar, yetişkinliğe doğru atılan önemli adımlar. Bu çocuklar geleceğin yetişkinleri olacak ve onları bu yetişkinlik yolculuğuna hazırlama görevi de ebeveynlerine düşüyor. Belki ebeveyn olmadan önce bu konu size söylenseydi farklı davranırdınız ama üzgünüm. Endişenizi anlıyorum. Evet, çocuk yetiştirmek zor bir şey. Ebeveyn olmak zor ama imkânsız değil.

Ebeveynler bazen kendi yaşamak istedikleri hayalindeki hayatını, çocuklarına dayatmaya çalışabiliyorlar. Örneğin, resimle ilgilenmeyi sevmeyen çocuklarını ressam olacakmış gibi o alana yönlendirebiliyorlar. Elbette ki çocukları spora, sanata yönlendirmek harika bir fikir olabilir, ancak bu yönlendirmenin zorlayıcı olmaması önemli. Esasen, çocukların kendi ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerine izin vermek ve onları kendi yollarını bulmalarına yardımcı olmak en sağlıklı yaklaşım olur. Ebeveynler olarak, çocuklarımızın bireysel yeteneklerini ve ilgi alanlarını desteklemeliyiz, onları kendi kararlarını almaya teşvik etmeli ve onların mutluluğunu ön planda tutmalıyız.

Bahsettiğiniz videoyu izlerken, Doğan Cüceloğlu'nun kültürümüzü eleştiren şu sözleri akıllıma geldi: “Biz, çocuğu adam yerine koyan bir toplum değiliz. İnsan yerine koymuyoruz. Halbuki o küçük insan. Bizde insanın değeri gücü kadardır, çocuk güçsüz oldukları için insan yerine koymayız.”

Ebeveynlerin zaman zaman güç zehirlenmesi yaşadığını düşünüyorum. Evet, çocuğunuz size bağımlılar ve büyüyene kadar sizinle olmak durumundalar. Bu nedenle bir noktada sizin dediklerinizi yapmak zorundaymış gibi görünse de bu aslında bir yanılsamadan ibaret. Bu tür bir yaklaşım, çocuğunuzun yalnızlaşmasına yol açar. Sizden uzaklaşır ve ilişkinizde burukluk oluşur.

Peki, neden onun karar alma sürecini desteklemiyorsunuz? Ona hata yapma fırsatı vermediğinizde, hiçbir becerisi olmayan bir yetişkin oluşturuyorsunuz. Size bağımlı bir yetişkin. Eğer onu bir fanusta yetiştirmeye çalışırsanız, ilerleyen yaşlarda karşılaşacağı zorlukları çözme yeteneğinden mahrum bırakırsınız. Ebeveynlik, çocuğun bağımsız bir yetişkin olmasına yardımcı olmayı amaçlamalı. 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ali Duman Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)