Panik Atak

İnsanların neredeyse %40ı hayatlarında en az bir kez panik atak geçirmiştir. Panik atak ve panik bozukluk ayrı tanımlardır. Her panik atak yaşayan kişi aslında panik bozukluğu yaşadığı anlamına gelmez.

Panik bozukluk; panik atak geçirmekten korkmaktır ve bu korkunun tekrar tekrar yaşanmasıdır. Bedenine çok fazla odaklanan kişi, bedenindeki en ufak değişimleri kalp krizi olarak değerlendirir. Bu yanlış değerlendirme kişide çok yoğun bir korku kaygı oluşmasına neden olur. Bu yanlış değerlendirme sonucunda kişi kendisini ölecekmiş gibi hisseder çünkü bunun olduğuna dair elinde güçlü kanıtları vardır. O esnada kalbi çarpar, bedeninde ağrı oluşur, göğsünde sıkışma meydana gelir, elleri titrer başı döner, terler v.s. bu belirtileri fark eden kişi kendisinin öleceği düşüncesine daha fazla inanır.

Panik bozukluk problemini yaşayan kişiler panik ataklarını özellikle yaşadığı yerlerden kaçınma eğilimi gösterir. Eğer ataklarını kalabalık ortamlarda yaşıyorsa kalabalık ortamlara girmez, asansöre binmeyebilir, metrodan kaçar, metro ile seyahat edemez, gece dışarıya çıkamaz, yanında güvendiği birisi olmadan farklı bir yere gidemez, yanında sürekli haplar taşır kendini sürekli güvende hissetmek ister.

Bu yaşanılan yoğun korkular kişinin hayatını zindan eder ve kaliteli yaşamasında kişinin önünde büyük bir engel oluşturur. Hem kendisinin hem de yakın çevresinin bu probleminden dolayı kendisini çaresiz ve aciz hisseder.

Panik atak yaşayan kişilerin vücuttaki alarm sistemleri yanlış çalışır. En ufak bir bedenindeki farklılığı yanlış yorumlar ve kişiye uyarı gönderir. Tehlike altındasın bir şeyler yap, Öleceksin.. kontrolünü kaybeder ve kişi o esnada sanki bir travma yaşamakta olan bir kişi ile aynı tepkileri gösterir. SAVAŞ yada KAÇ.

Panik bozukluğu yaşayan kişilerin vücuttaki alarm sistemlerinin yanlış çalıştığı iyi anlayabilmek için her zaman şu hikayeyi anlatırım: evine çok hassas bir alarm takan bir kişi düşünün. Ama bu alarm sistemi oldukça hassas olduğu için en ufak bir harekette ötebilmekte ev sahibi uyarmaktadır. Ev sahibi güvenli bir şekilde evin alarmını kurar ve yatağına yatar. Uykunu derin bir aşamasında alarm ötmeye başlar. O esnada kişi eve hırsız girdiğini düşünerek çok yoğun bir korku içerisine kapılır. Korkudan elleri titret. Kalbi çarpar, başı döner, terler v.s. Hemen polisleri arar. Evine bir hırsız girdiğini ve ona yardım etmeleri gerektiğini söyler. Polisler gelir fakat adamın evine hırsız girmemiştir. Hiçbir delil yoktur etrafta. Kamera kayıtlarını izlerler. Gördükleri şey aslında bir kedinin evin kapısına geldiği için alarmın öttüğü anlaşılır. Gerçekte olan durum alarm hassas olduğu için hırsıza değil aslında bir kediye ötmüştür. Kedi ise herhangi bir zarar vermez….

İşte yaşadığınız problemde tıpkı bunun gibidir. Alarm sisteminiz hassas olması nedeniyle en ufak bir stresle karşılaştığında bunu bir felaket gibi yorumlar ve size emir gönderir Savaş yada KAÇ.. harekete geçen beyin kaçmayı dener. Yani kendisini hastaneye atar, yakınlarını arar, çığlık atar, kalp krizi geçirdiğini düşündüğü için etrafından yardım ister. 

Kişi hastane acil servisine başvurur fakat doktorunun söylediği şey hiçbir şeyinin olmadığıdır. Kalbiyle ilgili bir sorunun olmadığını belirtir. 

Kişinin etrafındaki kişiler suçlar ve onun yalan söylediğini aslında numara yaptığını hatta dikkati üzerine toplamak istediklerini düşünerek panik bozukluğu görmek istemez… yokmuş gibi davranabilirler. Bunu yaşayan panik bozukluğu olan kişi etrafındaki kişiler tarafından anlaşılmadığını düşünür desteğe ihtiyacı olduğu bir zamanda yakın çevresi tarafından yalnızlaştırılabilir. 

Panik bozuklu bir psikolojik problemdir. Bu problemi yenebilmek için bazı tavsiyelerimiz şunlardır;

  1. Ataklarınızı kontrol edebilmek için gevşeme ve rahatlama egzersizlerini kullan.

  2. Uyku düzenine dikkat et kaliteli uyku uyumaya özen göster.

  3. Aşırı kafein, alkol, madde tüketme çünkü bu maddeler kişinin kaygı ile baş etme yöntemlerine zarar vererek kişinin kendi kaygısını nasıl yönetmesi gerektiğini elinden alır. Bu maddelerin kullanımı kaygının artmasına neden olur. Panik ataklarınızı tetikleyerek atak yaşama ihtimali artar.

  4. Atak esnasında derin ve sakin nefes alışverişleri yap.

  5. Panik atak öncesinde ve atak yaşandığı sırada dikkatini başka yere yönelt etrafındaki şeylerin neler olduğunu söyle ya da 100 den geriye 7şer şekilde say.

  6. Bu yaşadığı şeyin kalp krizi olmadığını kendine söyle. bu durumu kabul et kısa süre sonra geçeceğini düşün.

  7. Yaşadığın korkuyu hemen kendinden uzaklaştırmaya çalışma. Ne kadar çok çırpınırsa o kadar çok atak geçireceğini unutma Sakin ol.

  8. Kendine güven veren ve kendisini iyi hissettiren şeyler söylemeli 

  9. Panik ataklarının üstesinden gelebileceğine dair inanç oluştur

  10. Bedenini iyi tanı ve onun nasıl iyi hissedeceğini öğren.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Mustafa Coşgun Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)