Sınav Kaygısı

Hayatımızı baştan sona etkileyen sınavlar ve bununla baş etmeye çalışan bireyler maalesef ki günümüz koşullarında çok fazladır. Bu yönde endişelere özellikle lise sonu sınav sürecinde ya da üniversite sonu iş araştırmalarında daha çok karşılaşmaktayız. Bu nedenle bu konuda önlem daha önceden alınmalı ve yetişecek bireyler hep kontrol altında olmalıdır. Bu sorun bireylerin geleceği için bir tehdit oluşturduğu söylenebilir. Bu nedenle eğitimciler ve psikolojik danışmanlar bu konuda hep tetikte olmalı ve öğrencilerin her daim yanında, onlara yardımcı ve yönlendirici olmalıdır.

Rekabet dolu bir dünyada oluşumuz kaygılarımızı da beraberinde getirmektedir. Çoğu insana baktığımızda artık mükemmeliyetçi bir topluma doğru gittiğimizi görmekteyiz. Ve bu özelliğimizden dolayı çoğu zaman kaygı duymaktayız. Hep kendimizi daha iyi yerlerde görme isteği bizi geleceğe bağlar fakat ailenin bireye karşı kullandığı “Sen birinci olacaksın.” ya da “Sen nasıl yapamazsın?”, ”Herkes başarılı, sen neden değilsin?” cümlelerinin bireyde yaşatacağı sınav stresi ve beraberinde sınav kaygısını da getirir. Bunun sonucunda birey, geleceğe yönelik hayallerini yaşamaktan çok ailesinin gösterdiği hayatı yaşamaya mahkûm bırakılır. Bu nedenle öncelikle etrafın ne dediği değil kendimizin ne istediğini görmemiz gerekir. Bu şekilde bir toplumda kaygı olmadan isteklerimize göre hareket etmemizin yolu açılır.

Genelde sınav döneminde bireyler “Bilgileri neden depolamamız gerektiğini” sorgular. Çünkü yapabileceğinden emin değildir, eğitmen bu konuda iyi bir yönlendirme yapmamıştır belki de aktarılan bilginin neler katabileceğini bilmek istemez. Sınavının kötü geçebileceğine yönelik endişelerin artmasıyla birlikte bu tereddütler çoğalır ve içinden çıkılmaz bir hale sürüklemeye başlar. Bu nedenle genç kuşaklar hep bu konuda bilgilendirilmeli ve velilerle devamlı olarak etkili bir etkileşim kurulmalıdır. Öğrencilere nefes egzersizleri yaptırılmalı bazen de kaygıyı kabul etmeye, tanımaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Sınav süresince iyi beslenilmeli, önceki çalışma alışkanlıkları gözden geçirilmeli, sınava yönelik çalışmalar son güne bırakılmamalıdır. Ancak bu şekilde sınav kaygısı ufak bir miktarda önlenebilir. Bu demek değildir ki sınav kaygısı sınav öncesinde yapacaklarımızla bitecek. Sınav esnasında yapılanlar da bireyin kaygısını yenmesine yönelik olabilir. Bu yüzden sınav esnasında dikkat artırıcı yöntemler uygulamalıdır (Düzenli nefes alışı, ya da soru aralarında kendine gelmek için 1 dakikalık bir mola gibi uygulamalar). Ve en önemlisi daha önce de bahsettiğim gibi aile. Aileler, bireylere yüklenmekten çok yardımcı rol oynamalıdır. Ya da sınav sonralarında bir ödül uygulamasıyla öğrenciyi motive etmelidir. Bireyler bu süreçte duygularını kontrol etmeye çalışmalı; kötü düşüncelerden uzak durmalıdır. Eğer yapılan bilgilendirmeler dahilinde bireyde sınav kaygısı devam etmekteyse uzmandan yardım alınmalıdır. Çünkü kaygı kontrol altına alınması yönünden uzun bir süreç ve sınav, iş hayatı gibi belki de hayatımızın tümünü etkileyecek bir zaman dilimidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Suna Basmacı Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Pedagoji, Aile Danışmanlığı Uzm. Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)