Prof. Dr. Ülker Öneş

Yıl 1999 Sevgili Ülker Hocayla ilk tanışmamız. Oğlum 2 yaşında çok sık hastalanıyor ve hırıltılı solunumu var. Tabiri caizse "her nefes alışta çaydanlık gibi fokurduyor çocuk" ama astım, çok korktuğumuz bir hastalık ailede neredeyse herkes kronik astım ama biz asla yakıştırmıyoruz. Olamaz olamaz diye. Neyseki gerçekle yüzleştik. Ülker hocam bir dizi testten sonra yapıştırdı bize alerjik astım teşhisini.
Çok alerji doktoru tanıdım fakat Ülker hocam gibi öksürüğü karşıdan tanıyan ve teşhis koyabilecek kadar dahi olanına rastlamak mümkün değil.
Bir dönem beden eğitimi derslerine girmesinden bile çekindiğimiz oğlum şuan 23 yaşında, çok sağlıklı ve spor eğitmeni.
Az konuşur, serttir, söylediklerinin tekrarı yoktur diye pür dikkat kesilirsiniz :)
Ama ne diyorsa odur. Allah başımızdan eksik etmesin..

Çok değerli bir hocadır kendileri. Alerjik astım hastasıydım2 yaşından beri yaşamaz dedikleri beni hayata döndürüp neredeyse yok denilecek kadar hastalığımı tedavi yöntemleri ile azaltmış muhteşem ötesi bir doktordur kendisi dahidir başarıları zaten tartışılmaz Astım ve alerji üzerine kendisinden başka kimseyi tanımam . Çok ilgili kendisi 29 yaşındayım hala daha bazı konularda danışmama rağmen destek verip yardımcı oluyor Allah razı olsun uzun ömürler versin benim için yeri çok başkadır. Sevgiler,

Kızımın 4 Hazirandan beri artarak devam eden kaşıntı ve döküntüsü vardı, çocuk doktorumuzun tavsiyesi ile kendisiyle iletişime geçtik ve kızımın kullandığı damlayı hemen kesmemiz gerektiğini deri testini ancak sonra yapabileceğini söyledi. Damlanın etkisinin geçmesi için gereken süre sonunda kızımı 24 Temmuzda kendisine götürdük ve yaptığı genel incelemeden sonra tahlil isteyip sonuçları çıkıncada alerji testini yapacağını söyledi. Kızımı artık uyutmayacak dereceye gelen kaşıntısı için de yıkama jeli verdi ve kızım ilk kullanımdan itibaren rahatladı. Bu zamana kadar gittiğimiz doktorlar bizim için zaman ve emek israfıymış resmen, Ülker hanım gerçekten işin de çok başarılı; iyi ki gitmişiz kendisine..

Kızımın alerjik hastalığı vardı. Çözüm bulunamamıştı Ülker Hanım'ın yaptığı testler sonucunda sonuca ulaştık. Yememesi gereken şeyleri öğrendik ve uyguladığı tedavisiyle iyileşti kızım. Daha önce 4-5 doktora gitmiştik ama çare bulunamamıştı. Herkese tavsiye ederiz.

Kızımın alerik astımı vardı. Komuşumun tavsiyesi üzerine gittik ve çare oldu bize. Çok memnun kaldık. Rahatsızlığının sebebini öğrendik. Herkese tavsiye ederim.

Ben Kaan Güney.Can Güney'in babasıyım.Oğlumuzun 2 yaşından beri devam eden hem gıda hem ev tozu akarlarına alerjisi vardı.Eylül ayından Mayıs hatta Hazirana kadar hastalanıyordu.Ülker hanım bizi 6 aylık dönemlerde devamlı kontrole aldı.Alerji için dil altından tedaviye başlattı.Şu an 8 yaşında olan oğlumuzun fındık alerjisi(azalan ama geçmiyen bir alreji olarak biliyoruz) haricinde sapa sağlam olarak bize teslim etti.Hocamıza kalpten çok teşekkür ederiz.Her hasta çocuğumuzun karşısına Ülker hocam gibi bir doktor çıkmasını temenni ederiz.Biz eminiz ki şifasını mutlaka bulacaktır.Sevgilerle dualarımız hep sizinle sayın hocam.Güney Ailesi

Kızımızın hiç geçmeyen antibiyotiğe cevap vermemekle kalan hatta krize dönüşen öksürükleri oldu konuşamıyor öksürükten o derece ülker hocaya götürdüm muayene etti ve bazı şüpheleri oldu ve teste gönderdi ama bu testler Zaman alacaktı öksürükten yatamıyor dedim kendiside bana gülerek sen merak etme bu ilaçları kullansın bu akşamdan sonra rahat uyuyacak dedi merakla ve tedirginlikle akşamı bekledim eşim ben kızım yok denilecek kadar öksürükle uyuduk şimdi testlerin sonucuyla tedavimizi tamamlıyacağız allah razı olsun hocamızdan herkese tavsiye ederim alyadenizin babası

1977-1978 yılları, fakülte hastanesi. Kardeşimin çok ağır seyreden alerjisi için tavsiye edilen Prof. Dr. Ülker Öneş için oradayız. Derste olduğunu öğrenince beklemeye başladık. Onu ilk kez merdivenlerde gördüm. Ben de 11 yaşındayım. Çocuk gözüyle dağ gibi bir kadın. Etrafında öğrencileri, asistanları sorular soruyorlar cevaplıyor. Sesi etrafta yankılanıyor. Güçlü, kendinden emin, net, acabaları, belkileri olmayan bir ses.
Tanışıyoruz. Kardeşimi muayene ediyor, tahlilleri inceliyor.
"Annesi ne ile geldiniz buraya" diye soruyor. Annem vapurla geçtik otobüsle geldik diyor. Ülker hanım kızıyor. "Çocuğu kucağına al, yürütme eve götür yatır" diyor. Sonrasında yapılan tahliller ve testler kardeşimin eklem romatizması, küf mantarları ve bakterilere karşı alerjisi olduğunu gösteriyor. O zamanlar aşı Türkiye'de yok. Dışarıdan getirtiyorsunuz. Aşı hastanede yapılıyor. Kontroller için Ülker hanımın muayenehanesine de gidiyoruz. Tedavi ilerledikçe kardeşimin sağlığı düzeliyor. Öyle iyi bir romatizma tedavisi yapılmış ki bir daha romatizmayla ilgili bir şikayeti olmadı. Şimdi 44 yaşında.
Gelelim bana. Genç yaşta evlenip kızımı dünyaya getiriyorum. İki yaşından itibaren sık hastalanan, ateşlenen bir çocuk. Üç yaşında bademcikleri alınıyor. Fakat pek bir şey değişmiyor. Bu arada çocuk doktorumuz o yıllarda çok popüler bir isim. Kızım her hastalandığında bir öncekinden farklı bir antibiyotik veriyor. Beş gün iyi, sonra gene aynı tablo. Kış başı başlayan öksürüğü tam üç ay hiç geçmiyor. Antibiyotikler, öksürük şurupları vs. Annem "bu öksürükler alerjik olabilir" diyerek Ülker Öneş'den randevu alıyor. Ülker Hanım bizi büyük ceviz masasının başında karşılıyor. Kızımın muayenesini yapıyor. Bir çok tahlil istiyor. Reçetemizi yazıyor. Ne doktorumuz ne de uyguladığı tedaviler hakkında atıp tutmuyor. Eski doktorumuzdan bir çekincesi olduğu için değil, meslek etiğini çok iyi bildiği için... Nöbetçi eczaneden ilaçlarımızı alıp eve dönüyoruz. Akşam birer doz içtiği ilaçlar aylardır ilk kez kızımın öksürmeden rahat uyumasını sağlıyor. Benim için bu bir mucize.
Kızımın gerekli tahlilleri yapıldıktan sonra sıra alerji testine geldi. Kızımın alerji testi sonucunda bir çok polene, ev tozuna ve akarlara alerjisi çıktı. Ülker Hanım verdiği ilaçlarla birlikte evimizde de bazı önlemler almamız gerektiğini söyledi. Bunlar alerji yatak kılıfları, halı ve koltuklar için tozlar, giysilerin yıkanmasında kullanılan temizlik malzemeleriydi. Bu ürünler piyasada çok satan malzemeler olmadığından (kimse bilmiyordu ki) pahalıydı. Dolayısıyla satan sadece bir iki yer vardı. Bu konuda da Ülker Hanım’ın önerisini dinleyerek, bu önlemlerin tümünü evimizde aldık.
Ülker Hanım bir muayene sırasında kızımın sırtını dinledikten sonra bize Tüberkülozdan şüphelendiğini söyledi. Göğüs röntgeni istedi. Çektirdiğimiz röntgen temizdi. O yetinmedi deri testi istedi. Deri testi de temiz çıktı. Biz inanılmaz sevinç içindeyiz. Ama Ülker Hanım durmuyor. Bu sefer de mide suyuna bakılmasını istiyor. Bu işlem bir tek hastanede yapılıyor. Arka arkaya üç gün boyunca upuzun bir sondayla mideye iniliyor ve sıvı alınıyor. İnanın çok zor. Sonuç: 1. gün temiz, 2. gün mikroba rastlanıyor, 3. gün temiz.
İşte benim için bir Ülker Öneş mucizesi daha...
Ülker Hanım teşhisinden bu kadar emin olmasaydı, röntgen veya deri testiyle yetinseydi, kızım belki de çok ağır bir tüberküloz hastası olacak ve hastalığı çevresindekilere bulaştıracaktı. (Kızımın anaokulunda iki çocuğunu da tüberküloz olduğu halde okula yollayan, idarenin konuyu dillendirmesini engelleyen, başta kızım olmak üzere belki de bir çok çocuğa hastalığın bulaşmasını sağlayan aileye ithafımdır....)
Kızım şimdi 27 yaşında bir bilim insanı. Önünde Prof. Dr. Ülker Öneş gibi bir örnek vardı. Daha küçücükken araştıran, sorgulayan, kararlı, fikirlerini rahatça söyleyen, mesleğine ve meslekdaşlarına saygılı bir insan olmayı, Ülker Öneş gibi olmayı hedeflemişti.
Sağlığı çok iyi. Hala alerji yatak kılıflarını kullanıyor. Hatta herkesin kullanması gerektiğini düşünüyor. Yurt dışına giderken bile .......... marka çantasını götürmek yerine oldukça yer kaplayan alerji kılıflarını götürmeyi tercih ediyor.
Ülker Öneşler kolay yetşmiyor. Alerjinin önemsenmediği hastalık olarak görülmediği yıllarda, alerjiyi bu ülkeye tanıtan, ciddiye alınması gerektiğini, kendi kendine geçmeyen, tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu gösteren Prof. Dr. Ülker Öneş'e sonsuz teşekkürlerimle...

3 çocuk sahibi bir anne olarak görmediğim hastalık kalmadı gibi. Kızımın basit bir soğuk algınlığı var sandım çocuk doktorumuza gittik, reçeteyi 1 hafta uyguladık. Hastalık ilerledi öksürükler başladı, Göğüs hastalıkları uzmanına gittik, antibiyotik verdi, reçeteyi uyguladım. Öksürükler krize döndü sabahlamaya başladık .En sonunda Ülker hoca’ya gittik. Daha muayene etmeden öksürük sesinden teşhisini koyup, derhal bizi özel bir laboratuara yolladı. Çıkan sonuç teşhisi doğrulandı. “VİRÜS”. Diğer tüm hekimler başarısız demek değil amacım zor yetişiyor doktor ülkemizde amaaa bu kadına PES diyorum ve Prof.Dr. Ülker Öneş’in önünde saygıyla eğiliyorum. canan çetin.

Prof.Dr. Ülker Öneş; muhteşem bir hoca, muhteşem bir zeka. Çocuklarımı onun gölgesinde büyüttüğüm için kendimi şanslı görüyorum. Sorunu daha siz anlatırken burnunuzdan, nefesinizden, yutkunmanızdan renginizden ya da başka bir şeyden anlar. Test yapar, tahlil yaptırır teşhisini ispatlar. Son derece sağlamcıdır. Gereksiz mi acaba diye düşündüğüm pek çok tahlil, test yaptırdım ama hep o haklı çıktı. Sadece doktor olarak değil, insan olarak da bambaşka bir kişiliktir. Az söyler, az güler ama çok gözler, çok hisseder. Kim ne derse desin bu ülkenin halen sahip olduğu en önemli ulusal ve uluslar arası değerlerinden biri. Kendi alanında hekimlerin hekimi Prof.Dr.Ülker Öneş’tir. Özcan&İpet Mutlu