1-7 Nisan Kanser Haftası

Kanser tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci ölüm nedenidir. Her yıl 14 milyon yeni kanser vakası bildirilmektedir. Aynı görülme hızıyla devam eder ise 2030 yılında, yıllık 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması beklenmektedir.

Kanser %90 çevresel,%10 oranında ise genetik faktörlere bağlı oluşmaktadır. Çevresel faktörler arasında da Tütün, Alkol, Obezite, Sağlıksız Beslenme ve Enfeksiyonlar ilk sıralarda yer almaktadır.

Sağlık Bakalığı verilerine gore ülkemizde kadınlarda meme ve tiroid kanserinden sonra kolorektal kanser ve sonrasında da sırasıyla rahim, akciğer ve mide kanseri gelmektedir. Erkeklerde ise sırasıyla akciğer, prostat, mesane, kolorektal kanser ve mide kanseri görülmektedir.

Kanser Taraması Nedir? Kimlere yapılır?

Kanser taramalarında amaç daha hastalık belirtilerle ortaya çıkmadan yakalamak ve tedavisine olanak sağlamaktır. Tarama, görünüşte sağlam olan kişilere bazı testler, muayeneler veya diğer yöntemler uygulanarak henüz tanısı konulmamış, bilinmeyen hastalık veya bozuklukların yaklaşık olarak belirlenmesidir.

Herbir kanserin nedeni, ortaya çıkaran faktörler, teşhis ve tedavi yöntemler farklıdır. Bu nedenle erken tanı ve tarama yöntemleri de kanser tipine göre değişmektedir. Bazı kanser tipleri için (örneğin meme, kalın bağırsak, serviks, prostat gibi) erken tanı ve tarama önerilirken bazı kanser tipleri için önerilmemektedir (örneğin pankreas, tiroid, mesane gibi).

Meme Kanseri

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Taraması çok önem taşır. 40 yaşından sonra her kadına yıllık meme muayenesi yapılmalıdır. Yıllık mamografi ve meme US ile de takip edilmelidir.

Kolorektal kanserler

Kolorektal kanserler kadınlarda 3. ve erkeklerde 4. sırada yer almaktadır. Genel popülasyonda görülme riski %5 oranındayken, kolorektal kanser aile hikayesi olanlarda bu oran %15-20, inflamatuvar barsak hastalığı olanlarda %15-40 ve ailesel non-polipozis kolorektal kanser mutasyonu olanlarda %70-80 ve Familyal adenomatöz polipozis olanlarda ise %100 kanser gelişme riski vardır.

Sedanter yaşam, alkol, sigara kullanımı ve yaş ile bu riskler artar.

Lif tüketimi, sebze ve meyve tüketimi, kalsiyum, D vitamini, folik asit takviyesi, egzersiz ve tarama ile riskler azalır.

Şikayeti olmayan bireylerde 50 yaşından sonra taramaya başlanmalıdır. Bu amaçla yılda bir gaytada gizli kan bakılmalı, 5 yılda bir sigmoidoskopi, 10 yılda bir kolonoskopi  yapılmalıdır. Yüksek risk durumuna gore kolonoskopi 2 yılda bir yapılabilir.

Birinci derece akrabalarında kolorektal kanser veya adenomatöz polip öyküsü olan bireylerde normal popülasyonla aynı prosedürler 40 yaşından itibaren başlamak şartıyla, birinci derece akrabalarında erken yaşta kolorektal kanser ortaya çıkan bireylerde ise akrabalarında kanserin çıkış yaşından 5 yıl önce tarama prosedürü başlamalıdır.

Ailesel polipozis sendromların olduğu ailelerde 10-12 yaşından sonra genetik testler  yapılmalı ve yıllık sigmoidoskopiler ve kolonoskopiler ile tarama yapılmalıdır.

Ailesel non-polipozis kolorektal kanser aile hikayesi olanlarda genetik mutasyonlar araştırılmalıdır. 20-25 yaşından itibaren veya erken kanser gelişen aile bireyinin yaşından 5 yıl önce  kolonoskopi 2 yılda bir, 40-45 yaşından itibaren yıllık tarama , bayanlarda 25-30 yaşından itibaren yılda bir endometrial ve ovariyal inceleme, 5 yaşından itibaren idrar tetkiki ve servikal smear takibi yılda bir , deri muayenesi yılda bir, 1-3 yılda bir üst GİS endoskopisi yapılmalıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)