4 Boyutlu USG

Doppler USG ya da Renkli Doppler Ultrason damar yapılarını incelemek için kullanılan bir sistemdir. Yalnızca gebelik takibi sürecinde kullanılmaz, bir çok hastalığın tanısında renki doppler adı verilen sistemler kullanılmaktadır. Bu araçlar, tek başlarına bir cihaz olarak bulunabildiği gibi, günümüz modern teknolojilerinde 4 boyutlu ultrason cihazlarının içerisinde halihazırda yer almaktadırlar.

Gebelik takibi sürecinde; Umblikal damar adı verilen, bebeğin göbek kordonundaki damarların incelenmesinde renki dopler ultrason kullanılır. Diğer ultrason sistemleri gibi ses dalgaları prensibiyle çalışır.

4 Boyutlu Ultrason (4d ultrasound)

4 Boyutlu ultrason ya da bir diğer adıyla 4d sonografi; en, uzunluk ve derinlik boyutlarını bir arada içeren 3 boyutlu (uzaysal) görünümün eş zamanlı bir şekilde (real time), bir monitör aracılığıyla görüntülenmesine imkan sağlayan, son derece gelişmiş, modern bir üründür.

Geçmişte üç boyutlu ultrason cihazları kullanılarak gerçekleştirilen incelemeler vasıtasıyla annenin rahmindeki bebeğe ait hareketler gecikmeli bir şekilde görüntülenebilirken, 4 boyutlu ultrasonografinin kullanımı ile beraber, anne rahmindeki bebeklerin kaşlarını çatması, esnemesi, parmak emmesi, gülmesi ve benzeri diğer hareketlerini anlık ve hızlı bir şekilde izlemek mümkün olmaktadır.

Günümüzde kullanılan klasik-geleneksel ultrason cihazlarının temel çalışma prensipleri şu şekilde açıklanabilir; özel bir cihaz kullanılarak anneye temas ettirilir, cihazın temas ettiği uçtan yayılan yüksek frekanstaki ses dalgalarının farklı yoğunluklardaki dokular üzerinden yansıyarak bir görüntü oluşturur ve bu görüntü bir monitör üzerine yansıtılarak anne rahmindeki bebeğin hareketleri ve genel durumu gözlemlenir.

Önceleri kullanılmakta olan 3 boyutlu ultrason sistemlerinde, anne karnındaki bebeğin görüntüsü, incelemeden ortalama 10 - 15 dakika içerisinde oluşmaktaydı, ayrıca bebeğe ait görüntünün tam ve net bir şekilde yaratılamaması, bebeğin anne karnındaki gelişimi ile ilgili yeterli ve tam bir bilgiye sahip olunmasına engel olmaktaydı. Bu nedenden ötürü doğumsal anomalilere yönelik teşhisler de daha geç konulabilmekteydi.

Geleneksel anlamda çalışan iki boyutlu ultrasonlarda, elde edilen yansımalar düz bir şekilde alınırken, 3 boyutlu ultrasonlarda elde edilen yansımalar belirli açılarla sağlanmaktadır. Bu sayede dokular daha ayrıntılı bir biçimde görüntülenebilmektedir. Burada kullanılan 4. boyut ifadesi, ultrason çekimi esnasında, anne karnındaki bebeğe ait 3 boyutlu görüntülerin, tıpkı fotoğraf kareleri gibi eş zamanlı bir şekilde görüntülenebilmesini ve kaydedilebilmesini ifade etmektedir.

4 boyutlu ultrason aşağıda belirtilen konularda tanı ve teşhiste oldukça önemli bir yere sahiptir:

Bebeğin cinsiyetinin 14. hafta gibi erken dönemlerde tespit edilmesi (bu durum bebeğin anne rahmindeki pozisyonuna da bağlıdır),
Bebeğin anne karnındaki gelişimsel analizinin detaylı bir şekilde yapılması,
Çoğul gebeliklerin ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmesi
Rahmin yapısal problemlerinin teşhis edilmesi,
Plasentada oluşabilecek anomalilerin tespiti,
Hamilelikte görülen anormal kanamaların sebeplerinin teşhis edilmesi,
Ektoptik gebelik yani dış gebeliğin tanısı
Yumurtalık tümörleri, kistleri, polip ve miyomların teşhis edilmesi,
Plasentanın yerleşiminin ve konumunun belirlenmesi.