Adet Öncesi Gerginlik Sendromuna Karşı 10 Öneri

Yazar Şafak Yılmaz Baran • 24 Ocak 2023 • Yorumlar:

Halsizlikten bel ağrısına, gerginlikten kilo alımına, göğüslerde şişkinlikten baş ağrısına, depresif ruh halinden dikkati toplamakta güçlük çekmeye… Toplumda ‘adet öncesi gerginlik sendromu’ olarak bilinen ‘premenstruel sendrom’ pek çok kadının ortak sorunu. Üreme çağındaki her 4 kadından 3’ünde görülüyor ve nadiren de olsa yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilecek boyutlara oluşabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, adet öncesi sendromuna karşı 10 yöntemi anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Kadınlarda pek çok fiziksel ve duygusal yakınmalara yol açan adet öncesi gerginlik sendromu aslında alınacak olan bazı önlemlerle konforlu bir şekilde atlatılabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, üreme çağındaki kadınların yaklaşık yüzde 90’ında adet öncesi gerginlik sendromunun hafif seyrettiğini belirterek, “Eğer şiddetli bir tablo yoksa yaşam tarzında ve beslenme alışkanlığında yapılacak düzenlemeler, sendromun hafiflemesinde önemli katkılar sağlayabiliyor. Düzenli spor yapmak, kaliteli uyumak ve sağlıklı beslenmek, alınması gereken en önemli önlemlerdir” diyor.

Ancak şiddetli seyrederek yaşam kalitesini düşüren adet öncesi gerginlik sendromunda uzmana başvurulması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, “Bu durumda önlemler yeterli gelmeyeceği için hormonal tedaviler veya antidepresan ilaçlar gibi çeşitli tedavi yöntemlerine başvurulabiliyor. Ayrıca vitex agnus castus (hayıt ağacı bitkisi) da dopamin maddesi gibi davranarak premenstruel sendromda faydalı oluyor. Ek olarak B6 vitamini, D, E vitamini, magnezyum ve çinko takviyesi gibi yöntemlere de başvurmak gerekebiliyor” diyor. Düzenli egzersiz çok önemli! Geniş çaplı yapılan çalışmalarda; ortalama 8-12 hafta, haftada 3 kez, 30-60 dakikalık aerobik egzersizler başta olmak üzere, farklı egzersiz çeşitlerinin adet öncesi gerginlik sendromu üzerine faydaları ortaya kondu. Egzersiz, endorfin düzeylerini artırarak, progesteron ile östrojen sentezini düzenlemeye yardımcı oluyor ve bu sayede adet öncesi gerginlik sendromunun ana nedenlerinden sayılan hormonal düzensizliği dengeliyor. Egzersiz yapmak ayrıca kilo vermeye katkıda bulunuyor, sosyalleşmeyi sağlıyor ve depresif duygu durumunu azaltıyor.

Stresli durumlardan kaçının. Stres durumunda vücudumuzda kortizol ve aldosteron hormonları salınıyor. Yapılan çalışmalarda; bu stres hormonlarının özellikle adet başlamadan 2 hafta önce salınımlarının arttığı gösterildi. Aynı zamanda stres vücutta sempatik aktiviteyi artırıyor ve bu
durum rahim kasılmaları ile adet ağrılarına neden oluyor. Dolayısıyla stresi azaltmak amacıyla yapacağınız her türlü aktivite, adet öncesi gerginlik sendromunun fiziksel ve psikolojik belirtilerinin azalmasına katkı sağlayacaktır. Sigara ve alkolü bırakın. Sigarada ve alkol tüketimi, seks steroid hormon düzeylerini değiştirerek ve/veya serotonin/dopaminaktivitelerini etkileyerek adet öncesi gerginlik sendromunun belirtilerini artırıyor. Çalışmalarda; uzun süreli (3-5 yıldan fazla) veya yüksek miktarda (günde 15 adetten fazla) sigara kullanımının bu sendromla daha ilişkili olduğu gösterildi. Yine özellikle aşırı, erken yaşta veya uzun süreli alkol tüketiminin de adet öncesi gerginlik sendromuyla ilişkili olduğu tespit edildi.

Kahve ve çayı abartmayın. Yapılan çalışmalarda; kafeinin özellikle yüksek dozlarda tüketiminin adet öncesi gerginlik sendromu bulgularını arttırdığı gösterildi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, fazla kafein tüketiminde uykusuzluk, sinirlilik ve meme hassasiyetinin daha fazla gözlendiğini belirterek, “Bu nedenle kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin günlük aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır” diyor. Yağ, şeker ve tuza dikkat! Yüksek kalorili, yağlı, rafine şekerli, dondurulmuş veya yüksek tuz oranına sahip besinler ile şekerli içeceklerin mümkün olduğunca az tüketilmeleri, adet öncesi gerginlik sendromunun azalmasına katkı sağlıyor. Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran, aşırı tuz tüketiminin vücutta ödem artışına neden olduğuna işaret ederek, “Aşırı tuzun yanı sıra karbonhidratlı besinlerde aşırıya kaçmak da vücutta serotonini azaltarak adet öncesi sendromda etkili oluyor” bilgisini veriyor. Uyku düzenini sağlayın Adet öncesi gerginlik sendomunda depresif ruh hali psikomotor geriliğe yol açarak; uykusuzluk, çok uyuma, sık uyanma ve uykuyu alamama gibi uyku problemlerine neden olabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şafak Yılmaz Baran , “Aşırı kalorili beslenmeden kaçınma, çay, kahve ile alkol tüketimini kısıtlama, egzersiz ve gevşeme tekniklerini kullanma, uykusuz veya yorgun hissedildiğinde uyuma süresini uzatma gibi yöntemler uyku kalitesini artırmada faydalı olacaktır” diyor.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Şafak Yılmaz Baran Kadın Hastalıkları Ve Doğum Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)