Akupunktur

Yazar Timur YıldırımAkupunktur Uzmanı • 28 Kasım 2016 • Yorumlar:

Çin tarihin yazılı döneminden çok eskilere dayandığı öne sürülmektedir. İğnelerin kullanımından çok önce bian denilen keskin kenarlı taşların kullanılmakta olduğu Han Hanedanlığı döneminde (M.Ö.206-M.S.220) kaleme alınmış olan Shuo Wen Jie Za adlı kitapta ifade edilmektedir. Zamanla bian taşlarının yerine kemik veya bambudan yapılan iğneler kullanılmaya başlanmıştır. Shang Hanedanlığı (M.Ö. 16.yüzyıldan 11.yüzyıla kadar) döneminde bronz döküm tekniği geliştirildiğinde bronz iğne ku llanım imkânı ortaya çıkmış ve metal iğnelerin kullanımı önem kazanmıştır. Akupunkturun uygulanışı hakkındaki en geniş ilk bilgi Çin’de Savaşan Eyaletler Döneminde (M.Ö. 475-221) yazılan Huangdi Nei Jing adlı tıbbi risalede verilmektedir. Eserde hem dönemde uygulanan teknikler hem de kadim dönemden aktarılan bilgiler yer almaktadır.

Doğu ve Batı Tsin Hanedanlıkları döneminden (M.S.265-420) Güney ve Kuzey Hanedanlıkları (M.S.420-589) dönemine değin akupunktur uygulanımı yaygınlaşarak gelişmiş ve bu dönemde kaleme alınan Zhen Jiu Jia Yi Jing adlı kitapta akupunkturda kullanılan meridyen noktalarının tam yeri ve isimleri belirlenmiştir. Kitapta ayrıca her bir noktanın özellikleri ve diğer noktalarla ilişkisi ile manipülasyon metodları da anlatılmıştır.
Sung, Kin ve Yuan hanedanlıkları (960-1368) döneminde akupunktur alanına en önemli katkı Wang Wei-yi tarafından yazılan Tong Jen Shu Xue Zhen Jiu Tu Jing adlı kitaptır. Bu kitapta akupunktur noktaları hakkında ayrıntılı açıklamalar yapılmış ve insan bedenindeki tüm 657 nokta gösterilmiştir. Wang Wei-yi aynı zamanda eğitim alanında da kullanılması için gerçek insan bedeni büyüklüğünde ve üzerinde akupunktur noktaları gösteren bronz heykellerin de yapılmasını sağlamıştır.
Tang Hanedanlığı döneminde kraliyet tıp akademisinde akupunktur öğrencilere öğretilmeye başlanmış ve akupunkturun gelişmesinde önemli rol oynayan doktorlar eğitilmiştir.
Akupunktur ilk olarak Dabry (1853) ve Morant (1927) tarafından Batı’ya tanıtıldı.
Akupunktur tedavisi, bedende derinin hemen altından geçen on dört ayrı enerji kanalı ve bu kanallar üzerinde bulunan direnç noktalarının ilintili bulunduğu organlar arasındaki ilişkileri temel alır. Analitik mantığa dayalı bilimlerden farklı bir bilgiye bağlı olarak haraket eden akupunktur tedavisinin nasıl iş gördüğü batı tıp bakış açısıyla tam olarak açıklanamamaktadır. Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü’nce de WHO kabul edilmiş yüzellinin üzerinde rahatsızlığın tedavisinde ve bazan amaliyatlarda da yan etkisi olmadığı için anestezi olarak uygulanmaktadır.

 

AKUPUNKTUR NASIL ETKİ EDER?

    Akupunktur noktaya iğneyi batırdığımız zaman akupunktur noktası uyarılır ve bu uyarı  beyindeki gereken merkezlere kadar ulaşır. Bunun sonucu olarak vücudumuzda çeşitli nöropeptitler değişik alanlarda salgılanır ve dolaşım yoluyla salgılanan kimyasal maddeler hastalıklı olan bölgeye ulaşırlar. 

Akupunkturun tedavi etkisi 6 grupta toplanır:

1. Analjezik etki(ağrı kesici)

2. Sedasyon etkisi(rahatlatıcı)

3. Homeostatik etkisi(denge)

4. İmmun stimulan etkisi (Bağışıklık sistemi güçlendiren etki)

5. Psikolojik etkisi

6. Motor fonksiyonlarda iyileşme etkisi.

1.Analjezik etki:  Endorfin ve Enkefalinler salgılanarak elde edilir.Endorfin ve Enkefalinler vücudun kendisi tarafından üretilen çok güçlü ağrı kesici özelliğe sahip nöropeptitlerdir.Bu maddeler o kadar etkilidir ki kaza yada başka nedenlerle kişiler uzuvlarını kaybettiklerinde dahi ağrıyı bastırabilirler.
  Akupunkturun ağrı kesici özelliği hemen tedaviden sonra görülür ki bu da artrozların, baş ağrılarının, bel ve boyun ağrılarının ve buna benzer ağrılı sendromların tedavisinde etkılidir.

2.Sedasyon etkisi: Bazı akupunktur noktalarının stimulasyonu uyku hali ve uykudan dinlenmiş olarak kalkmayı sağlar. Sedasyon Raphe sistem, Bazal ganglionlar, Retiküler formatio gibi bazı beyin bölgelerinin aktivasionundan ileri gelir. Akupunkturdan sonra beyinde Dopamin, Serotonin, Endorfin, GABA (gama-amino-buterik-asid) miktarlarında artışlar tespit edilmiştir. Bu maddeler devreye girerek hastayı rahatlatır. Serotonin ve Dopamin artışı depresyon, insomni, anksiyete, histeri, ilaç bağımlılıkları ve davranış bozukluklarında sedasyon etkiyi yaratmaktadır.

3.Homeostatik etkisi: Akupunktur Sempatik ve Parasempatik sinir sistemi dengeye sokarak homeostatik etkiyi sağlar.

4.İmmun stimulan etkisi: Akupunktur vücut direncini artırır. Kanda ki lökosit, antikor ve gama-globülinlerin değerini artırarak bu etkiyi yaratır ve böylece enfeksiyona karşı vücut direncini artırır.

5.Psikolojik etki: Sakinleştirici ve trankilizan etkisi vardır. Akupunkturun psikolojik etkisi hipnoz ve telkinle karıştırmamak lazım.  Hipnoz analjezisini gerçekleştirmek için hastanın uzun bir eğitim ve telkin dönemine ihtiyacı vardır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Timur Yıldırım Akupunktur, Ozon Terapi, Mezoterapi Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)