Alerji Hakkında Soru Cevap

Yazar Mahmut DoğruÇocuk Alerjisi Doktoru • 8 Temmuz 2019 • Yorumlar:

Sezaryenle doğan bebekler daha mı alerjik? Doğum ve alerji arasındaki ilişkiyi anlatır mısınız?

Evet, Sezeryan doğum ile ileride gelişebilecek alerjik hastalıklar hakkında çalışmalardaki sonuçlar çelişkili olmasına rağmen, son çalışmalarda sezeryanla doğan çocuklarda özellikle astım daha sık olarak görüldüğü saptanmıştır. Son yıllarda alerjik hastalıkların gelişmesinde önemli rolü olduğu saptanan mikrobiyatanın oluşmasında doğumun normal yolla olması önemlidir. Normal doğum sırasında bebekler annenin doğum kanalındaki mikroplara maruz kalırlar ve bu mikroplar bebeğin mide barsak sistemi ve derisindeki mikrobiyatanın oluşmasında önemli rol oynarlar. Sezeryan doğum ile bu faydalı mikroplarla karşılaşma olmadığı için immun sistem gelişimi etkilenmekte ve ileride astım gibi alerjik hastalıkların gelişmesine neden olabilmektedir. Uluslararası astım rehberi olan GINA (Global Initiative for Asthma-Astım için küresel girişim) astımın önlenmesinde normal doğumun teşvik edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. 

Anne sütü alan bebekler daha mı az alerjik?

Anne sütü, sağlık üzerindeki olumlu etkileri ve bebek için en uygun besin olması nedeniyle tüm bebekler en az 6 ay, ideali 2 yıl anne sütü almalıdır. Yapılan çalışmalarda inek sütünden veya soya proteininden elde edilen hazır mamalar ile beslenen çocuklarda, anne sütü ile beslenen çocuklara göre daha yüksek oranlarda astım/hırıltılı solunum ortaya çıktığı bulunmuştur. Benzer sonuçlar besin alerjisi (yerfıstığı), atopik dermatit, alerjik rinit için yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Ulusal astım tanı ve tedavi rehberimizde astımın primer (birincil) korunması için bebeklerin ilk 4-6 ay sadece anne sütü ile beslenmesi önerilmektedir.

Alerjide genetik faktörlerin etkisini açıklar mısınız?

Alerjik hastalıklar hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkisiyle oluşurlar. Eğer anne veya babadan biri alerjik ise çocuklarında alerjik hastalık olma olasılığı %20-30 iken, ikisi de alerjik ise bu oran %50-60’a artmaktadır. Tek yumurta ikizlerinin birinde alerjik hastalık varsa, diğerinde alerjik hastalık olma olasılığı %77’dir. Çift yumurta ikizlerinde ise bu sıklık %15’tir.

Çocuklar alerjenlerle hiç mi bir araya getirilmemeli? (Yabani ot, kedi, vb)

Eğer çocuğun alerjisi deri testleri ile saptanmış ve çocuk alerjisi olan maddelerle temas ettiğinde şikayetleri (öksürük, burun akıntısı, döküntü vb) oluyorsa, bu alerjenden kaçınılmalıdır. Bunu yapabilmek besin ve ilaç alerjileri için kolayken, havadan bulaşan (ev tozu akarı, polen, küf, hayvan epiteli) alerjenler için zordur. Fakat alerjik hastalıkların tedavisinde ilk kural; alerjik olunan alerjenden uzak kalmaktır. Bu yüzden mümkün olduğunca alerjenden uzak kalınmalıdır.  

Besin alerjilerinde hangi durumlarda besin kesilmeli? 

Besin alerjisi, herhangi bir besinin alımından sonra immunolojik olarak ortaya çıkan istenmeyen, anormal reaksiyonlardır. Besinler pek çok alerjik hastalığa neden olurlar. Besin alerjisi olduğu kesin olarak belirlenmiş ise şüpheli besin alınmamalıdır.  

Alerjik şok nedir? O esnada neler yapılmalıdır? 

Alerjik şok (anafilaksi); hayatı tehdit eden ciddi sistemik alerjik reaksiyondur. Diğer bir tanımı ise ani-hızlı başlayan ve ölüme yol açabilen ciddi bir alerjik reaksiyondur. Birçok etken anafilaksiye neden olabilmektedir. Çocukluk döneminde en sık nedeni besinlerdir. Ülkemizde en sık neden olan besinler süt ve yumurta iken Amerika’da yer fıstığıdır. Bunlar dışında her besin anafilaksiye neden olmakla birlikte kuruyemişler, susam, balık, kabuklu deniz ürünleri sık anafilaksiye neden olan besinlerdir. 

İlaçlar erişkinlerde en sık anafilaksi nedenidir. Özellikle penisilin türevi ilaçlar, anestezi ilaçları anafilaksiye neden olmaktadır. Besinlerde olduğu gibi her türlü ilaç anafilaksiye neden olabilir. 

Diğer sık görülen anafilaksi nedenleri o; arı sokması, aşılar, alerjenler, hormonlar, latekstir. 

Anafilakside ani başlayan deri ve mukoza bulguları (kaşıntı, kurdeşen, anjioödem) ile birlikte solunum sistemi (öksürük, hırıltı, nefes darlığı, morarma, oksijen azlığı), kalp-damar sistemi (tansiyon düşüklüğü, bayılma), nörolojik sistem ( halsizlik (hipotoni), bayılma, idrar kaçırma) ve mide barsak sistemi (kramp şeklinde karın ağrısı, kusma) semptomlarından birinin olması gereklidir.

Anafilaksi durumunda hemen yardım istenmelidir (yakınlarda biri varsa çağırılmalı, 112 aranmalı). Çocuğun sırt üstü yatırılıp ayakları yukarı kaldırılır. Eğer hastanın elinde varsa adrenalin içeren kullanıma hazır otoenjektörler (PENEPİN) çocuğa uygulanmalıdır. Varsa alerji şurubu ve kortizonlu ilaçlar verilebilir. Bütün bunlar yapılırken yakında sağlık merkezi varsa bir an önce oraya gidilmelidir. Bundan sonraki tedaviler sağlık kuruluşunda yapılmalıdır.  

Çocukluk Çağı astımı, yetişkinlik döneminde de devam eder mi? 

Çocukluk döneminde astımı olan çocukların çoğunluğu ergenlikte veya 20’li yaşlarda gerilemektedir. Özellikle erkeklerde ve hastalık şiddeti hafif olan çocuklarda astımın geçmesi daha fazladır. 

Fakat aşağıdaki özellikleri taşıyanlarda astımın devam etmesi daha olasıdır.

  1. Kadın cinsiyet

  2. Astımı şiddetli olanlar

  3. Ailesinde astım olanlar

  4. Eşlik eden başka alerjik hastalığı (atopik dermatit, alerjik rinit, besin alerjisi) olanlar

  5. Deri testlerinde duyarlılığı olanlar

  6. Bronş aşırı duyarlılığı olanlar

  7. Solunum fonksiyon testlerinde bozukluk olanlar

  8. Sigara içme ve dumanına maruz kalma

  9. Erken çocukluk döneminde alt solunum yolu enfeksiyonu (zatürre) geçirenler

Astımı gerileyen çocukların yaklaşık 1/4 ‘ünde ilerleyen zamanlarda tekrar astım gelişebilmektedir. Bütün kronik hastalıklarda olduğu gibi astımda da düzenli doktor takibi önemlidir.

Öksürük atakları ile seyreden alerjilerde çözüm yolu nedir? Bu ataklar kaç yaşına kadar devam eder? 

Yukarıda da bahsettiğim gibi, astım tekrarlayan öksürük, hışıltı, göğüste sıkışıklık ve nefes darlığı atakları ile karakterize bir hastalıktır. Bu durumlarda hastaya nefes açıcı ilaçlar ve gerekirse kortizonlu ilaçlar kullanılır. 

Bunun dışında nefes darlığı, hışıltı ve göğüste sıkışıklık olmadan sadece öksürükle seyreden astım tipi de vardır. 

Hava ile verilen ilaçlar masum mu?

Hava ile verilen ilaçlar 2 kısımdır. 

Bunlar nefes açıcı (ventolin vb) ve kontrol edici ilaçlardır (kortizonlu ilaçlar).

Bunlar doktor önerisinde, uygun şekilde, uygun dozlarda kullanıldıklarında önemli bir yan etkileri yoktur. Fakat yüksek dozda ve uygun olmayan şekilde kullanıldıklarında tüm ilaçlar gibi yan etkileri olabilmektedir. 

 Alerji testi için yaş sınırı var mı?

Alerji testleri her yaşta uygulanabilmektedir. Alt yaş sınırı yoktur. Fakat seçilecek alerjenler hastalığa, hastanın yaşına ve öyküsüne göre değişmektedir.

Test belli periyotlarla tekrar edilmeli mi? 

Alerji testlerinin rutin olarak belirli aralıklarla tekrarlanmasına gerek yoktur. Fakat yeni alerji gelişiminden şüpheleniyorsa tekrarlanabilir. Ayrıca 3 veya 5 yaşından önce yapılan ve alerji saptanmayan çocuklarda alerjik şikayetler devam ediyorsa 5 yaşından sonra tekrarlanabilir. 

 Alerji ilaçlarındaki kortizon ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler neler?

Kortizonlu ilaçlar alerjik hastalıkların tedavisinde en etkili ilaçlardandır. Bu ilaçlar güçleri değişmektedir. Hastalığa göre kullanılan kortizonlu ilaçlarda değişmektedir. Astımda kortizonlu ağız spreyleri, alerjik rinitte kortizonlu burun spreyleri, atopik dermatitte kortizonlu krem/merhemler kullanılmaktadır. Bütün bu ilaç formlarını kullanırken güçlü kortizon çeşitlerini mümkün olduğunca kullanılmamalıdır. Bu ilaçların yüksek dozlarda, uygunsuz şekilde kullanımları sonucunda kortizona bağlı yan etkiler (deri atrofisi, deride çizgilenme, damar genişlemesi, akne, kemik erimesi, katarakt, glokom, büyüme geriliği, adrenal aksın baskılanması, hipertansiyon, ülser, şeker hastalığı gibi) görülebilir

Eklemek istediğiniz başka şeyler var mı? Anne-babalara genel önerileriniz neler?

Aileler zaman zaman yasaklarla çocuklarının hayatını bunaltabiliyor, dışarı çıkma, koşma, spor yapma vs gibi… Onlar da kendi korkularından yola çıkıp çocuklarına hayatı dar edebiliyorlar… Bu konuda neler önerirsiniz? 

Astımlı çocukların spor yapmalarını yasaklamıyoruz. Özellikle yüzmeleri önerilmektedir. Fakat bazı astımlı çocuklarda havuzlardaki klora bağlı astım semptomları oluşabilmektedir. Buna dikkat edilmelidir. 

Çocuğun alerjisine göre spor yaptığı mekan önemlidir. Ev tozu akarı duyarlılığı olan bir çocuğun düzgün temizlenmeyen kapalı spor salonlarında spor yapması sakıncalı olabilir. Böyle bir yerde spor yapan ve sonrasında nefes darlığı, öksürük, hışıltı, burun şikayetleri olan çocukların daha uygun ortamlarda spor yapmaları daha doğrudur. Aynı şekilde polen alerjisi olan bir çocuğun polenlerin yoğun saçıldığı bahar mevsimlerinde dışarıda spor yapmaları sakıncalı olabilir.

A

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Mahmut Doğru Çocuk Alerjisi, Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları, Çocuk İmmünolojisi Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)