ALERJİK HASTALIKLAR

İmmün sistemin temel görevi organizmayı zararlı mikroorganizmalardan ve çevresindeki zararlı
oluşumlardan korumaktır.mikroorganizmalar, çevredeki yabancı madde veya fiziksel ve kimyasal travma
tarafından oluşturulacak herhangi bir tehdit durumunda savunma mekanizmaları devreye girmektedir.
Tüm canlılarda yaşamın devamı için gerekli olan bu sistem, karmaşık ancak son derece uyum içerisinde
işlevini sürdürmektedir. İmmün sistemin işleyişindeki herhangi bir aksama veya bozukluk ciddi
hastalıklara yol açmaktadır: ürtiker (kurdeşen), anjioödem, gıda ve ilaç allerjileri, allerjik kontakt dermatit,
atopik dermatit.

ÜRTİKER

Ürtiker ve anjioödem değişik immünolojik ve inflamatuar mekanizmaların klinik yansıması olarak ortaya
çıkar. Ürtiker klasik olarak akut ve kronik olarak ikiye ayrılır. Altı haftaya kadar devam eden olgulara akut,
6 haftayı geçenlere ise kronik ürtiker adı verilir. Ancak yıllar içinde zaman zaman akut ataklar da ortaya
çıkabilir. Akut ürtikerde nedensel faktörleri saptama oranı kronik ürtikere göre daha fazladır.
Ürtikerde deri belirtileri, vücudun her yerinde görülebilen kırmızı, sert kabarıklıklardır. Büyüklükleri çok
değişkendir, 1-2 mm veya geniş alanları kaplaya plaklar şeklinde olabilirler. Nadiren de olsa üzerlerinde
su toplamaları görülebilir. Genellikle hiç iz bırakmadan 24 saat içinde kaybolurlar. Kabarıklıklar genelikle
kaşıntılıdır, kaşıntı geceleri artar. Klinik tablo akşamları ve adet döneminde şiddetlenebilir. Dudaklar ve
göz kapaklarında şiddetli, alarme edici şişlikler ortaya çıkabilir.

Akut ürtiker: % 50 olguda neden bulunamayabilir. İlaçlar, gıdalar, gıda katkı maddeleri, implantlar,
kontakt ve inhalan allerjenler sorumlu olabilir. Reaksiyon dakikalar içinde gelişir. İlaçlara karşı ortaya
çıkan akut ürtiker sıktır ve genellikle klinik bulgular ilaç alındıktan sonra 36 saat içinde görülür. En sık
rastlanan ilaç grubu antibiyotikler, özellikle penisilin, sefalosporin, tetrasiklin, ve sulfonamidlerdir. İlaçla
önceden karşılaşma, ailevi yatkınlık, aralıklı ve birden fazla ilaç ile tedavi, ürtiker riskini arttıran
faktörlerdir.

Kronik ürtiker: Kabarıklıkların 6 haftadan fazla devam ettiği klinik tablolara kronik ürtiker adı verilir.
Olguların %37’sine fiziksel ürtiker eşlik etmektedir. Ürtikere neden olan faktör nadiren saptanmakla
birlikte, tetikleyici ajanlar araştırılır.
İlaçlar: penislinler, salisilatlar ve diğer NSAİ’lar (non-immunolojik yol ile)
Besinler ve besin katkı maddeleri: besinlere bağlı allerjik reaksiyon ancak %3.5 oranında saptanmış.
Besin katkı maddeleri ise %10 sorumlu (en sık tartrazin, azo boyları, sodyum benzoat)
Enfeksiyon ve enfestasyonlar: viral enfeksiyonlar, diş apseleri, üriner enfeksiyonlar, safra kesesi
enfeksiyonları, sinüzit, intestinal parazitozlar, kist hidatik, helikobakter pilori
İnhalan allerjenler: çayır otu polenleri, küf sporları, hayvan tüyleri, ev tozu akarları, sigara dumanı,
kimyasal allerjenler
Sistemik hastalıklar: lupus eritematozus, Sjögren sendromu, IgM makroglobulinemi, daha ender olarak
tiroid hastalıkları, lenfoma.
Menstrüel siklus ve gebelik: ürtiker premenstruel dönemde alevlenebilir. Eğer sadece mens sırasında
ortaya çıkıyorsa progesteron veya östrojen duyarlılığından şüphe edilir.
İmplantlar: femura yerleştirilen metaller, metal dental protezler, dental amalgam.
Psikolojik nedenler: depresyon ve anksiete durumlarında daha
sık.

Tam kan sayımı, hemogram, eritrosit sedimantasyon hızı, tiroid fonksiyon testleri, kan biyokimyası,
kompleman düzeyleri, serum immunoglobulinleri, serum proteinleri ve elektroforez, otoantikorlar, total
IgE ve RAST, anamnezden ipucu elde edilirse deri testleri ve infeksiyon odağı araştırması yapılabilir.
Tedaviye dirençli olgularda biyopsi yapılmalıdır
Tedavide başarılı olmanın koşulları, hasta ile konuşarak nedene yönelik sorgulama, iyi bir hasta-hekim
ilişkisi, iyi bir izlemdir.

ATOPİK DERMATİT

Atopik dermatit, kronik seyirli, kaşıntılı bir deri hastalığıdır. Her yaşta görülebilmekle birlikte hastaların
%90’nında 5 yaşından önce, %50’sinde ikinci aydan sonra başlamaktadır. Çocukluk çağının en sık
rastlanan kronik deri hastalığıdır.
Hastalık çevresel ve genetik faktörlerin etkileşimi sonucu gelişmektedir. Ailede allerji olmaı önemli bir risk
faktörüdür. Hangi yaşta olursa olsun yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Her iki ebeveynde de allerji varsa
risk üç katına çıkmaktadır.
Atopik ekzama bebeklik, çocukluk ve erişkin dönemde seyri ve klinik özellikleri ile farklılıklar
göstermektedir. Bebeklikte daha kızarık, sulntılı, yüz ve kol-bacak dış yüzüne yerleşmiş deri belirtileri
varken, yaş ilerledikçe deri kalınlaşır, kabalaşır ve renk koyulaşır. Daha çok göz kapakları, diz-dirsek iç
yüzleri ve boyuna yerleşir. Her dönemde deri kuru ve kaşıntılıdır. Olguların %20 ile 30’unda iki yaşın
sonunda deri lezyonları geriler. Kaşıntı, en önemli bulgudur. Akşama doğru, terleme ve yünlü kıyafetlerin
giyilmesiyle artış gösterir. Korunmada en önemli nokta alerjen ve tahriş edici maddelerden
kaçınılmasıdır. Kimyasallar, alkalin sabunlar, ev tozu akarları bunların başında gelmektedir. Bu konuda
mutlaka hekime danışılmalıdır. Deriyi düzenli nemlendirmek büyük önem taşır. Günlük 10-20 dakikalık
ılık banyo sonrası ilk üç dakika içinde derinin nemlendirilmesi, derinin bariyer fonksiyonunu ve nem
oranını arttırır. Köpük banyolarından ve kokulu banyo tuzlarından kaçınılmalıdır. Klorlu havuzlarda
yüzülmesi, sıcak jakuzilere girilmesi deride irritasyonu arttırır. Kıyafet olarak yünlü ve sentetik
kıyafetlerden kaçınılması ve pamukluların giyilmesi önerilmektedir.

ALLERJİK KONTAKT DERMATİT

Temas edilen allerjen maddelere karşı gelişir. 3700’den fazla çevresel allerjen bulunur. İlk değinme
sonrası duyarlanma süresi 5-25 gün, ikinci değinme sonrası klinik yanıt genellikle 24 saat içinde gelişir.
Bir kez oluştuğunda azalarak veya artarak ömür boyu kalır. Genetik yatkınlık söz konusu olabilir, özellikle
nikel allerjisinde, ama çok etkili değildir. Tüm meslek hastalıklarının %7’sini oluşturur. Kadında daha sık
ve şiddetlidir. Çocuklarda da az değildir, nikel, peru balsamı, lastik en sık nedenlerdir. Hasarlı ve kuru
deri ekzamayı kolaylaştırır. Tanısında hikaye çok önemlidir, hekim allerjenler konusunda bilgi sahibi
olmalıdır. Meslek, hobiler, kozmetikler, giysiler, kişisel eşyalar, ev ortamı, kullanılan topikal ilaçlar
sorgulanmalıdır. Yerleştiği bölge allerjen maddeye göre değişir. Belirgin yakınma kaşıntıdır, başlangıç
döneminde kızarıklık, şişlik, sulantı, kabuklanma görülür. Allerjen madde ile değinme bölgesinde başlar,
yayılabilir. Hava yoluyla ulaşan allerjenler ile ortaya çıkabilir. Toz, bitkiler, kimyasallar, parfüm, böcek
ilaçları en sık nedenlerdir. Anı deri yama testi (patch test) ile koyulur.

En sık saptanan allerjenler:

Nikel: Kadınlarda en sık, el ekzaması ile birlikte.
Kobalt: Dental plak, protezlerde sık, nikel ile birlikte
Kromat: Çimento, deri endüstrisinde kullanılır.
Lastik: Daha çok lastik endüstrisinde kullanılan akselatörler ve antioksidanlara (PPD, thiuram,
carbamate, mercapto) bağlı

Reçineler:
Epoksi (genellikle mesleki, yapıştırıcı,
sertleştirici)
Akrilatlar (yapıştırıcı, takma tırnak, protez,
baskı işleri, işitme cihazları)
Formaldehid (yapıştırıcı, ayakkabı, mürekkep)
Plastikler: Endüstriyel kökenli, gözlük çerçevesi, işitme cihazı
Tekstil: Formaldehid, parfüm (deterjan-yumuşatıcıda), azo boyaları, PPD
Ayakkabı: PPD, yapıştırıcı, mercaptotiobenzol, kromat, thiourea, boya, colophony
İlaçlar: AB, lanolin, balsam, imidazol, topikal NSAİD, transdermal sistemler, topikal kortikosteroidler,
sistemik reaksiyon görülebilir
Kozmetikler: Parfüm, PPD, peru balsamı, colophony
Bitkiler: Krizantem, lale, primula obconica, anemon, likenler,tütün
Odun: Fenol, kinon, terpen, peru balsamı, cinnamaldehyde

Deri yama testi sırt üst bölümüne hasta gevşek pozisyondayken uygulanır. Eğer yapışkan bant çıkmış
ise test tekrar edilmelidir. 48 saat sırtta bırakılır, açıldıktan 20 dk-1 saat sonra değerlendirilir. 2. ve 4.
günde ve son kez 7.günde tekrar değerlendirilir. Allerjenden uzak durma tedavide ilk basamaktır. En
önemlisi allerjenlerin kullanımında sınırlandırma konusunda yasal önlemlerin alınmasıdır

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)