Bağırsak Sarkması

Yazar Mert AtakGenel Cerrah • 14 Ocak 2020 • Yorumlar:

Kalın bağırsağın son kısmının yüzeyel tabakasının ya da tüm tabakasının makattan dışarıya ulaşması sonrası sarkması ve makat kasının kasılması ile birlikte bu bölgede fıtıklaşması ile seyreden barsak hastalığıdır.

Çok doğum ve zorlu doğum etkeni; kadınlarda erkeklere göre bu hastalığın daha fazla görülmesinin en önemli nedenidir. Genç yaş grubunda görülebilmek ile beraber en çok 45-50 yaş üzeri hastalarda görülmektedir. Doku yapıtaşı faktörlerinin genç yaştaki kadar daha sıkı olmaması bu durumun asıl etkenidir.

Hastalık nedenlerine bakıldığında en sık etken yıllardır süregelen kabızlıktır. Hastaların hemen daima hepsinde uzun süreli kabızlık sonrasında bu şikayetlerin olduğu görülebilmektedir. Kabızlık haricinde bağırsak dışarı doğru provoke eden hastalıklar ve doku hastalıkları rektal prolapsus (barsak sarkması) hastalığına neden olabilmektedir.

Karın içi basıncı arttıran devamlı öksürme ve egzersiz esnasında fazla zorlamalar da rektal prolapsus (barsak sarkması) hastalığına neden olabilmektedir.

Hastaların çoğunda şikayetler; tuvalet esnasında barsak bir kısmının dışarı çıkmasına bağlı direk ele gelen bağırsak parçasına bağlı şikayetlerdir. Bunun haricinde tuvalet yapmada güçlük, çıkışta tıkanma hissi, sürekli ıkınma hissi, tuvaleti tam boşaltamama hissi ve burada sanki bir engel ve baraj varmış da onu aşmaya çalışıyormuş hissidir.

Rektal prolapsus (barsak sarkması) hastalığı, hemoroid (basur) hastalığı genellikle karıştırabilmektedir. Bu durumda hastanın anlattıkları dikkatlice dinlenmelidir.

Hastalığın tanısı makat muayenesi esnasında hastanın ıkınması istenerek dışarı çıkan bağırsak segmentinin görülmesiyle konulabilmektedir. Bu nedenle fizik muayene bağırsak sarkması yani rektal prolapsus hastalığında önemli yer tutmaktadır.

Şüpheli vakalarda bilgisayarlı defekografi ve pelvik MR hastalık tanısının konulmasında yardımcı olabilmektedir.

Rektal prolapsus (barsak sarkması) hastalığının tedavisi; hastanın şikayetleri ve de bağırsak sarkması düzeyine göre planlanmalıdır. Bağırsak sarkması olan hastalarda; eşlik eden ek hastalık durumu, süregelen kabızlık yada ishal tedavi edildiği takdirde hastalık rektal prolapsus (barsak sarkması) düzelebilmektedir. Bu nedenle hastalık değil hastaya yönelik tedavi yaklaşımı tüm diğer bağırsak hastalıklarında olduğu gibi en önemli yaklaşımdır.

İleri düzey rektal prolapsus (barsak sarkması) hastalığında diyet önerileri ya da medikal tedaviye cevap vermeyen hastalarda çoğunlukla uygulanan tedavi cerrahi yöntemlerdir. Cerrahi yöntemler hastanın yaşı, rektal prolapsus (barsak sarkması) hastalığının durumu ve eşlik eden ek hastalık olup olmamasına göre değişebilmektedir. Cerrahi yöntemler temelde iki farklı mekanizma ile uygulanabilmektedir.

  • Bunlardan birincisi makat bölgesinden sarkan kısmın çıkarılması ve buradaki kesilen kısmın dikilmesi yani yaklaştırılması işlemidir; erken düzey vakalarda ya da mukozal prolapsus dediğimiz sadece bağırsak iç yüzeyini ilgilendiren fıtıklarda uygulanabilmektedir.
  • Karından gerek kapalı gerek açık yöntemle bağırsağın karın arka duvarında yukarıya asılması işlemidir; ileri düzey rektal prolapsus (barsak sarkması) hastalığın da, bağırsak uzunluğu gereğinden fazla olan hastalarda uygulanabilmektedir.

Uzun yıllar rektal prolapsus (barsak sarkması) olan hastalarda makat tabanının ve makat etrafının kasların; zayıflaması ve anatomisinin bozulması nedeniyle operasyon sonrası çeşitli komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bu nedenle hastalara tedavi ve sonrasındaki evreler hakkında neler yaşayabilecekleri hakkında detaylı bilgi verilmesi gerekmektedir.

Rektal prolapsus (barsak sarkması) cerrahi tedavisi sonrası hastaların karın tabanı ve makat etrafı ana kaslarının çalıştırılması için çeşitli cihazlar ile egzersiz yaptırılması ve hastalık öncesindeki sağlıklarına kavuşturabilmektedir.

Hastalık tedavisi sonrası uygun tedavi sağlandığı takdirde hastaların sosyal ve iş hayatında tekrar kavuşabilmeleri ve de normal hayatlarına geri dönebilmeleri mümkün olabilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)