Belirsiz bir durumla karşı karşıya kaldığımızda bazılarımız sonuçla ilgili olumlu tahminler yaparak “iyimser” bir tavır sergilerken, bazılarımız ise olumsuz senaryolar üzerinde durarak “kötümser” ya da “karamsar” bir yaklaşımı benimser. Genellikle “iyimser” olanlar umut duygusuyla motive olurken, “kötümser” olanlar kaygı duygusuyla hareket eder.
Aslında “iyimserlik” ve “karamsarlık” birer baş etme stratejisi olarak değerlendirilebilir. Olumsuz duygular, bizi rahatsız ettiği için çoğu zaman onlardan kaçmak ya da onlarla başa çıkmak için çeşitli yollar arar ve yöntemler geliştiririz. Geliştirdiğimiz yöntemler genellikle bilinçli bir şekilde oluşmaz; deneyimlerimiz sonucunda alışageldiğimiz savunma mekanizmaları veya etkinleşen şemalarımız doğrultusunda şekillenir.
Bu yöntemlerden biri de bir olumsuz duyguyu, bizi daha derinden etkileyecek başka bir olumsuz duyguya tercih etmektir. “Karamsarlığı” ele alacak olursak, bu şekilde düşündüğümüzde iyi senaryoya dair beklentilerimizi baskılayarak “boş yere” ümitlenmeyiz ve kötü senaryonun bizi kaygılandırmasına izin veririz. Böylece olumsuz senaryoyu düşünmenin yarattığı kaygıyı, olumlu senaryonun gerçekleşmemesi neticesinde ortaya çıkabilecek hayal kırıklığına tercih etmiş oluruz.
Çünkü kaygı, “karamsar” olanlarımızın yaşamı boyunca büyük ya da küçük ölçeklerde sık sık kendini gösteren, davranışlarımızı yönlendirmede daha etkin, genellikle içsel ve tanıdık bir duygudur. Buna karşın hayal kırıklığı, kaygıya göre dış dünyanın daha etkili olduğu, daha seyrek karşılaşılan ve bu nedenle hazırlıksız yakalanmamıza neden olan ani ve beklenmedik bir duygudur.
Sonuç olarak, ümitlerimizin veya inançlarımızın kırılganlık düzeyine bağlı olarak hayal kırıklığını daha yıkıcı bir deneyim olarak algılarız. Hayal kırıklığının ağırlığından kaçınmak için kaygıyı kabullendiğimizde, “karamsarlık” bir savunma mekanizmasından öte kişiliğimizin bir parçası haline gelir.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.