Beyin kanaması, beyin dokusu içerisinde ya da etrafındaki zarlar (meninksler) arasında kan birikmesi sonucu ortaya çıkan ve hayatı tehdit eden ciddi bir durumdur. Genellikle beyni besleyen arterlerin veya venöz bir damarın yırtılması sonucunda ortaya çıkar.

Kanamalar, bulunduğu yere göre “beyin dokusu içinde (intraserebral)” veya “beyin zarları arasında (subaraknoid, subdural ve epidural)” olmak üzere sınıflandırılır.

Beyin içine olan kanamalar, en yaygın beyin kanamaları olup sıklıkla yüksek tansiyondan kaynaklanır. Beyin zarları arasında oluşan kanamalar ise ağırlıklı olarak kafa travmaları veya beyin damar baloncuğu (anevrizma) yırtılması sonucu oluşan kanamalar olarak karşımıza çıkar. Beyin damar hastalıkları, gelişmiş ülkelerde kalp hastalıkları ve kanserden sonra en çok yaşam kaybına ve sakatlığa sebep olan hastalık grubunu oluşturur.

Beyin kanamaları bir tür “inme” olarak sınıflandırılır. Ailede beyin kanaması geçiren bireyin olması, bu riski artıran faktörlerdendir ve toplumun her kesiminden insanları etkileyebilir.

Beyin kanamasının nedenleri

Beyin kanamasının birçok nedeni olabilir. Travmalar dışındaki beyin kanamaları, yaş ve birtakım hastalıklarla ilişkilendirilir.

Beyin kanamasının genel olarak nedenleri ve kanama oranları:

Hipertansiyon (Beyin kanamalarının en sık nedenidir),

Amiloid anjiyopati (beyin damar duvarlarında amiloid adı verilen proteinlerin birikmesine bağlı damar yapısının bozulması),

Kan sulandırıcıların kullanımı ,

Kanama-pıhtılaşma bozukluğu yapan hastalıklar (hemofili vb.),

Kafa travmaları,

Önceden geçirilmiş iskemik inme (damar kan akımı azalmasına bağlı felçlik),

Beyin tümörleri ,

Arteroskleroz (beyin damar duvarında yağ plaklarının birikmesine bağlı damar sertlikleri),

Serebral anevrizma ve arteriovenöz malformasyon (%5, beyin damar baloncukları ve doğuştan meydana gelen damar yumakları),

Aşırı sigara ve yoğun alkol kullanımı,

Uyuşturucular (eroin, kokain, amfetamin),

Eklampsi (Hamilelikte ortaya çıkan, hipertansiyon ve kan tablosunda bozukluğa neden olan hastalık).

Beyin kanamasında hangi belirtiler görülür?

Belirtiler, kanamanın beynin hangi bölgesinde gerçekleştiğine, şiddetine ve etkilediği doku miktarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Beyin kanamasının en sık görülen belirtileri:

Baş ağrısı (Normalde baş ağrısı olan bir insanda baş ağrısı karakteri ve şiddetinde değişiklik),

Bulantı ve kusma (özellikle tekrarlayan ve fışkırır tarzda kusmalar),

Konuşma bozuklukları (konuşmada güçlük, anlamsız konuşmalar veya anlamada güçlük),

Görme problemleri (çift görme, görmede kısmi veya total kayıp),

Vücudun bir tarafında his ve/veya güç azalması,

Denge kaybı, yürümede güçlük,

Zihinsel karışıklık, hafıza problemleri,

Tepkilerde gecikme,

Yutma güçlüğü, yüz felci,

Bilinç bozuklukları, bayılma, havale geçirme.

Beyin kanaması teşhisi nasıl konulur?

Beyin kanamaları, hayatı tehdit eden bir durum olduğundan erken teşhis ve tedavi gerektirir. Öncelikle hasta ve/veya yakınından alınan tam bir anamnez (hastanın durumu ile ilgili hikâye) ve ayrıntılı bir nörolojik muayeneden sonra, neredeyse tüm acil servislerde bulunan bilgisayarlı beyin tomografisi ile kanamanın varlığı ve yeri tam olarak belirlenebilmektedir. Tomografi, hızlı sonuç vermesi nedeniyle beyin kanamalarında ilk kullanılan görüntüleme yöntemidir.

Beyin kanaması tanısında ve nedenlerini araştırmada genel olarak aşağıdaki yöntemler kullanılır:

Bilgisayarlı beyin tomografisi (BBT),

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG),

Beyin anjiyografileri (Beyin BT anjiyo, MRG anjiyo ve klasik kasıktan yapılan anjiyografi),

Lomber ponksiyon (belden beyin omurilik sıvısı alınıp inceleme yapılması).

Beyin kanamasının tedavisi nasıl olur?

Beyin kanaması; ölüm riski, görme ve konuşma bozuklukları ile güç kayıpları gibi beyin hasarlarına yol açması nedeniyle hemen tanı konulması ve uygun bir tedavi planlanması gereken acil bir durumdur.

Beyin kanamalarının genel olarak tedavi seçenekleri:

  • Medikal tedavi (İlaç tedavileri):

Yoğun bakımda izlem,

Beyin ödemini azaltan ilaçlar,

Gerekli durumlarda hastayı anestezik ilaçlarla uyutarak beyni dinlendirmek,

Havale geçirmesini önlemek için antiepileptik ilaçlar vermek.

  • Endovasküler tedavi:

Kasıktan özel kateterlerle girilerek anjiyografik yöntemlerle kanayan damarı tıkama, stentlerle damarı onarma veya beyin baloncuklarında baloncuğu özel malzemelerle kapatarak kanamalarını engelleme şeklinde yapılan tedavilerdir.

  • Cerrahi tedaviler:

Kraniotomi: Kafatası kemiğinin, kanama olan bölgeye uygun kısmını özel cihazlarla kaldırıp kanın temizlenmesi sonrası kemiğin tekrar yerine yerleştirilmesi.

Burr-hole ile yaklaşım: Kafatasına küçük delikler açarak kanı boşaltma.

Ventrikülostomi: Kafatasına açılan delikler yardımıyla beynin ortasındaki beyin omurilik sıvısı dolaşan bölgeden sıvı ve kanamayı boşaltarak beynin rahatlatılması.

Dekompresif kraniotomi: Kafatası kemiğini kaldırıp kanı temizledikten sonra kemiği batın veya bacak bölgesinde cilt altına yerleştirerek muhafaza altına almak ve beyin rahatladıktan sonra (yaklaşık 3–6 ay sonra) tekrar yerine tespit etmek.

Beyin kanamalarında tedavide hangi yolun izleneceğine uzmanlar karar verir. Beyin kanaması teşhis edilen her hasta ameliyat edilmemektedir. Bu kararda; hastanın muayenesi, klinik durumu, özellikle kullandığı kan sulandırıcı ilaçlar, mevcut hastalıkları ve görüntüleme yöntemlerinde kanın miktarı ve yerleşim yeri gibi birçok faktör dikkate alınmaktadır.

Tedavide bazen farklı görüşler olmaktadır. Örneğin, tansiyon yükselmesine bağlı kanamaların tedavisi hâlen tartışmalı bir konudur. Ağırlıklı kabul edilen görüş; bilinç düzeyi normal olan ve nörolojik kusurları hafif düzeyde bulunan hastalarda cerrahi tedavinin gerekli olmadığı, ağır komada, göz bebeklerinde ışığa yanıtı olmayan hastaların ise cerrahi tedaviden fayda görmeyeceğidir.

Ancak yarı koma ya da uykuya eğilimli ve ağır nörolojik kusurları olan hastalarda ne yapılacağı tartışmalıdır. Bir grup, bu hastaların cerrahiden fayda göreceğini; başka bir grup ise ameliyat edilen veya ameliyatsız takip edilen hastalarda yaşam kaybı ve sakatlık açısından anlamlı farklılık olmadığını iddia etmektedir.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.