Bipolar Bozukluk Nedir?

Yazar Beyza Ergen • 22 Ağustos 2019 • Yorumlar:

Bipolar Bozukluk ya da İki Uçlu Bozukluk, son yıllarda medyada yer edinmesi ile birlikte, birçok kişide merak uyandırmaya başladı. Hastalığın gündeme gelmesi, Bipolar Bozukluk ile ilgili farkındalığı arttırmış olsa gerek, ancak diğer taraftan bilgi kirliliği de çoğu insanın kendini ya da çevresindekileri Bipolar Bozukluk Hastası zannetmesine ve gereksiz kaygılar yaşamasına neden olmakta. Aynı zamanda Bipolar Bozukluk ile ilgili abartılı, yanlış bilgiler, kişilerin hastalıkla ilgili çaresiz olduğunu düşünmesine neden olmakta. Öyleyse işin doğrusunu öğrenmek gerek: Bipolar Bozukluk nedir ve bir kişi hastalık tanısı aldığında ne yapmalıdır?

Öncelikle Bipolar Bozuklukta tanı koymak hassasiyet gerektirmektedir. Bazı kişiler, bir uzman tarafından Bipolar Bozukluk tanısı almasına rağmen, farklı bir uzmana göründüğünde Bipolar Bozukluk tanısının kendilerinde olmadığının söylendiğini belirtmektedir. Tanı koyulurken sadece danışanın ifadeleri yeterli olmayabilir, çeşitli testler, klinik gözlem, aile görüşmeleri ile desteklenerek yetkin uzmanlarca tanı konmalıdır.

Bipolar Bozukluk genetik geçiş oranı yüksek bir hastalıktır. Genellikle Bipolar Bozukluk hastalarının aile bireylerinden birinde de (anne, baba, diğer yakın akrabalar vs) olduğu bilinmektedir.  Yapılan ikiz çalışmalarında, ikizlerden birinde Bipolar Bozukluk görüldüğünde, diğerinde de görülme oranı %90’ın üzerinde olduğu belirtilmektedir. Aynı zamanda beyin kimyasıyla ilişkili bir hastalıktır. Yani sadece psikolojik stresin nedenleri ile açıklanamaz.

Bu ayırıcı bilgilerin ardından Bipolar Bozukluk nedir, nasıl belirtileri vardır, biraz da onları inceleyelim. Bipolar Bozukluk farklı türlerde ve seviyelerde görülebilir. Bu teknik detayları anlamak biraz güç olacağı için bu yazıda hastalığı biraz daha basitleştirerek anlatmaya çalışacağım. Bipolar kelimesi Türkçe ‘iki uçlu’ anlamına gelmektedir. Burada iki uçlu olan, kişinin duygulanımında ‘mani’ ve ‘depresif duygulanım’ uçları arasında keskin geçişlerin olduğu üzerine yapılan vurgudur. Genellikle Bipolar Bozukluk tanısını almak için en az bir mani ya da hipomani (hafif mani) görülmelidir. Bazı durumlarda depresif dönemler görülebilirken bazı durumlarda görülmeyebilir.

Mani yoğun ve taşkın bir duygu ya da asabiyete diğer belirtilerin eşlik ettiği, yüksek bir duygulanım halidir. Manik bir atak geçiren biri, kendi benliğinden oldukça farklı düşünceler ve davranışlara sahiptir. Örneğin yüksek sesle, çok hızlı konuşmak, bir konudan bir konuya hızlıca uçuşan tutarsız düşünceler, kendine aşırı derecede güvenme görülebilir. Kendine zararı dokunacağının farkında olmadan, kontrolsüzce cinsel ilişkiye girme, aşırı para harcama, dikkatsiz araba kullanma gibi tehlikeli boyutlara varacak düzeyde artmış davranışlar görülebilir. Çok çok az uyumalarına rağmen kendilerini çok enerjik hissederler. Çok şiddetli öfke ve saldırgan tepkiler görülebilir. Manide olan biri psikotik belirtiler gösterebilir; örneğin herkesin içinde çırılçıplak soyunarak kendinin mesih olduğunu iddia edebilir. Hipomanide ise manideki kadar şiddetli, sıra dışı düşünce ve davranışlar görülmez. Çok enerjik olma, aşırı sosyallik, çapkınlık gibi belirtiler görülürken, psikotik belirtiler görülmez. Mani ya da hipomani geçiren kişiler çoğunlukla yaşamlarının belirli dönemlerinde depresif hissederler. Enerji ve ilgide azalma, umutsuzluk, karamsarlık, değersizlik duyguları, intihar eğilimleri görülebilir. 

Bipolar Bozukluk insanın yaşam kalitesini ciddi düzeyde etkiler. Hastaların bir kısmı hastanede yatılı tedavi görmek durumunda kalırlar. Bir kısmı mani dönemi ve sonrasında çalışamazlar. Yaşam kalitesini yüksek düzeyde etkileme riski olduğu için, kişinin hastalığı hakkında bilinçli olması, doktor takibinde olması, ilaçlarını düzenli kullanması ve psikoterapi desteği alması gereklidir. Bipolar Bozukluk ile ilgili bilinçli olunduğunda ve tedaviye uyulduğunda, hastalık tehdit olmaktan çıkar ve kişi yaşamına sağlıklı biçimde devam edebilir. Eğitimine, iş yaşamına ve günlük işlerine sağlıklı biçimde katılabilir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)