Boşanma Öncesi ve Sonrası Aileye ve Çocuklara Danışmanlık

Yazar Suna BasmacıPsikolojik Danışman Ve Rehber • 22 Aralık 2020 • Yorumlar:

Büyük umutlarla yapılan evlilikler her zaman beklendiği gibi devam etmeyebilir ve çiftler boşanma kararı alabilirler. Her aile, çift boşanma kararı öncesinde ve sonrasında belirli süreçlerden geçer. Bir yandan duygusal karmaşa yaşanırken diğer yandan maddi sorunlar yaşanır. Bu gelişmeler ailenin yaşam tarzını da değiştirir. Ancak boşanma yeni olduğu için bireylerin kafası bu konuyla bir süre meşgul olur. Zaman ile bu durum değişir, bunun yerini yeni bir hayat kurma telaşı alır.

Boşanma ve yeni düzen ailenin içerisinde peş peşe değişen karmaşık değişikliklere neden olur. Boşanmanın ilk yılı yetişkinler ve çocuklar için oldukça zor geçer.

İstenmeyen veya sert bir boşanma bir yetişkini geride kalmış bir gelişim aşamasına döndürebilir veya kişiliğinden beklenmeyen davranışlara yitebilir. Bu durumda en çok etkilenen diğer bireyler çocuklar olur. Aile yapısının değişmesi, süregelen gerginlikler onları da yıpratmaktadır.

Boşanmanın hemen sonrasında bireyler sosyal çevreden kendini uzaklaştırmaya başlayabilirler. Bazı insanlar ise mutsuzluk ve öfke duyduklarını kabul etmezler. Her şeye kolaylıkla adapte olduklarını ve mutlu olduklarını iddia ederler. Çeşitli faaliyetler ve hobilerle ilgilenmek bu dönemde çocuklara da ebeveynlere de iyi gelebilir.

Boşanma kararı alan anne ve babanın çocuğunu da düşünerek bu kararı almaları önemlidir. Çocukların çoğu anne ve babalarının boşanmalarına tepki verirler, boşanma sürecinde üzüntü ve kaygı yaşarlar. Çocuklar açısından boşanma kelimesi oldukça sarsıcıdır. Bu nedenle boşanma kararı alan anne ve babaların boşanmanın çocuk üzerindeki etkilerini iyi düşünmelidirler. Boşanma öncesi ve sonrası çocuk açısından bu süreç iyi yönetilirse çocuk boşanmanın getirdiği değişimi kabullenmeyi öğrenecektir. Anne ve babanın iyi iletişim kurmaları, çocuklarına karşı değişmeyen sevgi ve ilgileri çocuğun boşanma sürecine uyumunu kolaylaştıracaktır.

Boşanmadan sonra hayat devam eder. Anne ve babanın arasındaki bağ çocukları olduğu için hiçbir zaman tamamen kopmaz. Çocukları için sürekli iletişim halinde olmaya devam ederler. Bu süreçte çocukta hasarsız çıkmak pek mümkün değildir. Çünkü alışık olduğu düzen ve hayat değişiklik gösterir. Fakat danışmanlık anne-baba ve çocuk ile yürütüldüğünde hasar minimuma inecektir.

Boşanma öncesinde ve sonrasında çocuk için değişikleri bir anda yapmamaya özen gösterin. Değişiklikleri adım adım, yavaş yavaş gelişmesini sağlayın. Bu çocuğun boşanma öncesinde ve sonrasında kendini güvende hissetmesini sağlar.

Çocuklar boşanma esnasında çok sık şu soruları sorarlar:

Neden boşanıyorsunuz?

Sen ve annem/babam bir daha bir araya gelecek misiniz?

Benim yüzümden mi boşanıyorsunuz?

Okulumu değiştirmek zorunda kalacak mıyım?

Annemi/babamı ne sıklıkla göreceğim?

Arkadaşlarımı görebilecek miyim?

Fakir mi olacağız?

Tatillerimi kiminle geçireceğim?

 Boşanma sonrası onların aile içindeki rollerinin değişip değişmeyeceği hakkında konuşun. Eğer siz tekrar çalışmaya başlayacaksanız veya iş saatleriniz değişecekse, evde onların yardımına ne kadar ihtiyaç duyacağınızı belirtin (sofrayı kurma, kendi odalarını temizleme gibi…) Ancak çocuklarınızdan eski eşinizin yerini almalarını beklemeyin, bu anlama gelebilecek ifadelerden kaçının: “Artık bu ailenin erkeği sensin” veya “tek dayanağım sensin”. Eğer hayatınızdaki değişiklikler baş edemeyeceğiniz bir hale gelirse bir danışmanlık merkezine başvurun. İçinden çıkamadığınız durumlar, duygularınızı yönetmeniz ve çözümlemeniz için size yardımcı olacaktır.

Çocuğunuza bu süreçte yalan söylemeyin, onu kandırmayın. Bu süreçte ona dürüst olun.

Boşanma esnasında çocuğunuzu ilgilendiren her konuda sizin ve eski eşinizin aynı fikirde olması kolay olmayabilir. Çocuklarla ayrılık hakkında konuşmadan önce birçok kararı vermiş olmanız onlar için en iyisi olacaktır. Neler olup bittiği konusunda onlara açıkça ve basitçe bilgi verin. Bu değişikliklere alışmanın zaman alacağını, ancak yeni aile düzeni içinde de hayatın normal bir şekilde devam edeceğini vurgulayın.

Çocuklarınızın hislerini anlamak için elinizden gelenin en iyisini yapın.
Durum sizin için zor ise, çocuklarınız için daha zor olacaktır. Onları duygularını ifade etmeleri için cesaretlendirin. Olaydan etkilenen herkesin hissettikleri hakkında konuşması işe yarar, yaşanan gerilimi azaltabilir.

Boşanma aşamasında çocuklarınız anne ve babanın her birinden özel ilgi görmek ve kendilerine zaman ayrılmasını isteyebilirler. Bu herkes için, ama özellikle çocuklar için zor bir süreçtir.

Çocuklar boşanmış anne-baba arasında geçen tartışmalara dolaylı veya dolaysız tanık olmamalıdırlar. Anne babadan her ikisi de geri adım atabilmeli ve uzlaşmaya razı olabilmelidir. Uzlaşmakta zorlanıyorsanız, özellikle boşanmanın erken evresinde bir arabulucudan yararlanın; bu avukatınız, saygın bir aile büyüğü ya da psikolojik danışmanınız olabilir.

Çocuklarınızın eski eşinizle ilişkisine saygı gösterin. O sizin “eski” eşiniz olabilir, ama çocuğunuzun “eski” annesi ya da babası değil. Diğer ebeveynle çocuğunuz arasındaki ilişkiye saygı gösterin. Onunla kendilerini suçlu, ya da size karşı sadakatsiz hissetmeden zaman geçirebilmelerine izin verin, sadece izin vermeyin, bunun gerçekleşmesini sağlayın. Eski eşiniz çocuklarınıza bakmayı kesinlikle reddetmediği sürece, fikir ayrılıklarınızın çocuklarınızı ondan uzak tutmasına izin vermeyin. Hem annesiyle, hem de babasıyla kuvvetli sevgi bağları oluşturmuş bir çocuk geleceğe en iyi şekilde hazırlanır.

Ayrılık / boşanma yaşayan ailelerde, çocukların hissettiklerinin iyisi-kötüsü, doğrusu-yanlışı nedir, bunu tam belirlemek mümkün değil. Çocuklar yaşlarına, cinsiyetlerine, duygusal durumlarına ve aile desteğine bağlı olarak farklı tepkiler gösterebilirler.

Tepki göstermek normaldir, süresi ve şiddeti önemlidir. Çoğu çocuk anne-babalarının boşanmasını veya ayrılığını kabul etmekte zorlanır. İlk söyleyeceğiniz de bunu saptamak ve onlara açıkça aktarmaktan ibarettir: “Kafan karışabilir, sinirli, gergin, hırçın olabilirsin. Öyle değilmiş gibi yapma, seni geren, üzen durumlar hakkında biraz konuş…”

Tepkiler yaşa göre değişir. Yaş, tepkilerin niteliğini belirleyen en önemli gelişimsel etkendir. Yaşa göre sıraladığımız aşağıdaki tepkiler, durup üzerinde düşünmenizi sağlayabilir ve bir uzmana danışmanızı gerektirebilecek durumlar hakkında bir fikir verebilir. Sıraladığımız davranış ve duygular, aşırılık ve süreklilik gösterdiğinde, tepki zarar verici olmaya başlamış demektir.

5 yaşından küçükler;

-kederli görünebilir,
-başka insanlardan korkabilir,
-anne/babadan ayrılmak istemeyebilir,
-uyku problemleri yaşayabilir,
-yemek problemleri yaşayabilir,
-huysuzluk nöbetlerine girebilir,
-tuvalet eğitimiyle ilgili zorluklar gösterebilir,
-boşanmadan kendilerini sorumlu hissedebilirler (buna özellikle 3-5 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır).

Okul çağındaki çocuklar;

-karamsarlaşır, içine kapanabilir,
-öfkelenebilir,
-dikkati dağılır, toplanamaz,
-notları düşebilir,
-huysuzluk krizleri geçirebilir,
-sürekli sızlanır,
-saldırganlaşabilir,
-anne-babayı tekrar bir araya getirme çabasına girer,
-anne ya da babadan birisinden yana olmaları bekleniyormuş gibi taraf olur.

Ergenlik çağındaki çocuklar;

-İçe kapanabilir,
-mutsuz hissedebilir,
-öfkesini kolayca gösterebilir,
-saldırganlaşabilir,
-vakitsiz veya riskli cinsel ilişki, uyuşturucu kullanımı gibi davranışlara yönelebilir,
-boşanmanın yaşantısında ekonomik bozulma yaratmasından kaygılanabilir.

 Kısaca boşanma öncesi ve sonrası ebeveynler ve çocuklarının bu durumu daha hızlı kabullenmesi, adapte olması ve bu süreci en az yıkım ile bitirebilmek için psikolojik danışmanlık hizmetine başvurulması önemlidir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Suna Basmacı Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Pedagoji, Aile Danışmanlığı Uzm. Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)