Burun Tıkanıklığı

Yazar Yusuf CanKulak Burun Boğaz Doktoru • 6 Kasım 2017 • Yorumlar:

Burun insan sağlığı için en önemli organlardan biridir. Sağlıklı bir solunum fonksiyonu ve sağlıklı bir vücut
için burundan soluk alıp vermek esastır.Burun sadece havanın girip çıktığı bir organ değildir. Burnun
nefes alıp verme fonksiyonu yanında , havanın nemlendirilmesi, ısıtılması,koku alma dolayısı ile tat alma
fonksiyonları ve orta kulağın havalandırılması da vardır. Sesin rezonansında da etkilidir. Burun tıkanıklığı
uzun süreli olduğunda başka sağlık sorunları mutlaka bunu izleyecektir. Kısaca burun tıkanıklığı hastanın
hayat kalitesini bozmakla kalmaz zamanında müdahale edilmediği taktirde sağlığını da bozar.

Burun tıkanıklığı en sık karşılaşılan şikayetlerden biridir. Burun içerisinde bir bölme duvarla ile tam iki
bölmeye ayrılmıştır. Her yüz insandan sekseni aynı anda , aynı oranda iki burun bölmesinden nefes
alamaz. Bu normal fizyolojik bir olaydır. Burunda ‘Konka’( Burun etleri ) denilen ,kan akımı ile şişen ve
inen yapılar vardır.Bunlar dönüşümlü olarak şişer ve inerler , buna ‘Nazal siklus’ denir. İnsanlar genelde
bunun farkına varmazlar.

Burun tıkanıklığı , gece ağzı açık uyuma, sağlıklı bir uyku uyuyamama, sık ağız kuruması , gece kalkıp
ara ara su içme , sabah dinlenememiş ve yorgun uyanma, bazen baş ağrısı ile uyanma, sinirlilik, gün içi
yorgunluk, dikkatini toparlayamama- konsantrasyon eksikliği, gündüz uykuya meyil, sık tekrar eden
boğaz enfeksiyonları, kronik farenjite neden olabilirler.

Burun tıkanıklığının dört ana sebebi vardır. Bunlar tek başlarına burun tıkanıklığı yapabilecekleri gibi aynı
insanda, birlikte de bulunabilirler.

1 – Enfeksiyonlar : Her normal insan yılda iki veya üç defa nezle ,grip olur. Bu sayı, çocuklarda daha
fazladır( 4 ila 8 kez ). Yaş ilerledikçe ,vücut savunması geliştikçe enfeksiyon sıklığı azalır . Basit soğuk
algınlığı , birçok virüs tarafından oluşturulabilir. Birçoğu mikrobun , elden buruna geçmesi ile olur ,bir
kısım havadan da geçer. Virüs, burun içine yerleştikten sonra, burunu döşeyen dokuda şişlik olur, akıntı
koyulaşır ve burunda tıkanıklık gelişir.

Bu durumda, olayın kendi kendine geçmesini beklemekten başka çare yoktur. Sadece yardımcı burun
açıcı , burun akıntısını seyreltici ilaçlar kullanılabilir . Fakat nezle , kişinin direncini zayıflattığı için ,
arkasından bakteriyel , antibiyotiğe ihtiyaç duyulan , ateşli , sarı , yeşil burun akıntılı dönem gelebilir. Bu
durumda doktora müracaat etmek gerekir.

Akut sinüs enfeksiyonlarında burun tıkanıklığı , koyu burun akıntısı olur. İltihaplanan sinüsün yerine göre,
yanak, üst dişler , gözlerin arkasında veya arasında , alında ağrı ve hassasiyet hissedilebilir.

Kronik sinüs enfeksiyonlarında , sıklıkla burun tıkanıklığı , burun ve geniz akıntısı olur. Burada ağrıdan
daha çok yüzde basınç hissi görülür. Enfeksiyon akciğerlere ilerleyerek kronik öksürük , bronşit ve astım
oluşturabilir. Akut sinüzitler, genellikle antibiyotikle iyileşirler , kronik sinüzitlerde operasyon gerekir.

2- Yapısal sebepler : Burun içini ikiye ayıran bir duvar olduğundan bahsedilmişti. Gerek bu duvarın
eğriliği ( Septum deviyasyonu ), gerekse burun yapısının dışarıdan da belli olan eğriliği burunun bir veya
her iki tarafında, hava geçişini azaltabilir. Bu eğrilikler, çoğunlukla doğumsa – genetik veya çocuklukta
yada sonra olan bir darbe, kaza ile ilgilidir.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, her on çocuktan birinde, doğum esnasında burunda önemli bir hasar
meydana gelmektedir.

Ayrıca burun içinde sırayla şişip inen ‘ konka’ denilen yapılar da değişik hastalıklarda uzun süreli veya
sürekli şişerek veya yapılan bozularak burun tıkanıklığına yol açabilirler(Konka hipertrofisi ) . Bu
durumlar, burun tıkanıklığının yanında, burun akıntısının yönünü etkileyerek, hastalıkların uzun sürmesi
veya süreklilik kazanmasına sebep olabilirler. Kronik sinüzitin bir sebebi de budur.

Burun çatısında daralma ( Nazal Valv darlığı ) bir diğer tıkanıklık nedenidir.

Bazı kişilerde, burun içinde , sinüs ağızların da yaygın polipler (Üzüm tane gibi büyümeler)
görülebilir.Belirgin burun tıkanıklığına neden olabildiği gibi ,koku almada azalmaya neden olur, hatta
Astım hastalığını tetikleyebilir.

Bu mekanik olayların tedavisi cerrahidir. Burun içinde yapılan operasyonlarla, bu eğrilik düzeltilir.

Çocuklarda sıkça görülen ‘ geniz etleri ‘ nin büyük olması da burun tıkanıklığına yol açar. Geniz eti,
aynen bademcik yapısında olup, çocuğun burnunun arkasında yer alır. Şayet bu doku, normalden
büyükse veyahut çocuğun geniz yapısı dar ve küçükse, geniz eti burun arkasını tıkayarak , havayolunu
kapatır. Enfeksiyonlarda, burun eti aynen bademcik gibi şişerek çocuğun burnunu tıkar, ağzından nefes
almasına yol açar. Ağızdan nefes almak çocukta, horlamaya, sıkıntılı ve terli uyumaya, diş çürüklerine,
ağız ve çene yapısının bozuk gelişmesine sebep olur. Çocuktaki burun tıkanıklığının sebebi geniz eti ise
ve bu tıkanıklık sürekli bir hal almış veyahut çocuğun kulak problemlerine yol açmışsa, çıkartılması
gerekir. Operasyon, ağız içerisinden, ameliyathanede gerçekleştirilir.

Burun tümörleri ve burunda yabancı cisimler de bu kategoride sayılırlar. Çocuklar burunlarına, nohut,
bezelye, çekirdek, oyuncak, düğme, iğne gibi cisimler sokabilirler. Tek taraflı, kötü kokulu akıntılara bu
açıdan dikkat edilmesi gerekir. Kulak, burun, boğaz uzmanına gösterilmelidir.

3-Alerji : Alerji, vücudun yabancı cisimlere karşı normalden fazla reaksiyon göstermesidir. Burun, alerjik
şikayetlerin ortaya çıktığı en önemli organlardan biridir. Kişi, alerjik olduğu maddelerle karşılaştığı
zaman, burun akıntısı , burunda tıkanıklık , hapşırma, burun kaşıntısı gibi birçok rahatsızlık olur. Alerjik
maddeler, yiyeceklere kadar çok geniş bir yelpaze içerisinde olabilirler. Bu rahatsızlığın en etkili tedavisi
alerjik olunan maddeden uzak durmaktır. Fakat bu bazen mümkün değildir. Böyle durumlarda, ilaç ve
aşı, tedavi seçenekleridir.

‘ Antihistaminik ‘ ler , burundaki şişliği önleyici ‘ dekonjestan’ ilaçlar ve kortizonlar kullanılır. Hamilelerde,
bütün bu ilaç kullanımlarında, hekime danışılmalıdır.

Dekonjestan ilaçlar kullanılırken, kişinin yüksek tansiyonu, göz tansiyonu, düzensiz kalp atışları, idrar
yapmada zorluğu olmamasına dikkat edilmelidir.

Kortizon, gerek burun spreyi,gerekse ağızdan veya enjeksiyon şeklinde kullanılır. Değişik yan etkileri
olan bu ilaçların, nasıl kullanılacağı hekimler tarafından detaylı şekilde tarif edilir ve kullananlar, mutlaka
düzenli olarak hekim kontrolünde olmalıdırlar.

Alerji aşıları da uygun ve düzenli olarak uygulanırsa, bazı hastalarda başarılı sonuçlar alınabilir.

Alerjik hastalar, daha sık sinüzit olurlar. Bu rahatsızlık da uygun şekilde tedavi edilir.

4- Vazomotor Rinit : ‘rinit’, burun ve içini döşeyen dokunun şişmesi,akıntının artmasına verilen tıbbi
isimdir. Burun içerisinde, çok zengin damarsal yapılar içeren ve gün boyunca şişip inerek burundan
nefes almayı düzenleyen ‘konka’ denilen yapılar vardır. Halk arasında bunlara ‘ burun eti’ denir. Her iki
burun tarafında üçer adet bulunurlar. Alerji ve enfeksiyon durumlarında, kanla dolarak şişerler ve burun
tıkanıklığına yol açarlar.

Alerjik yapıya sahip olmayan ve enfeksiyon geçirmeyen kişilerde bile hava ısısının değişmesiyle, uçucu
gaz olarak boya, sigara,kimyasal maddeler(benzin gibi), soğuk havada, hava kirliliğinde, parfüm
etkisinde ve burun duvarının eğriliğinde, psikolojik streslerde, yetersiz tiroid bezi fonksiyonunda,
hamilelikte,bazı tansiyon ilaçlarının, burun açıcı damlaların fazla veya uzub süreli kullanımında burun
tıkanıklığı olur. Sebebe bağlı olarak, ilaç ve cerrahi tedavi yolları mevcuttur.

Rahatsızlığın erken evrelerinde,burun tıkanıklığı geçici ve geri dönüşümlüdür. Yani, tıkanıklığa sebep
olan rahatsızlık düzeltilirse,durum düzelir. Mamafih, bu durum, damarların elastikiyetini bozacak kadar
uzun sürebilir. Bu yapılar, varisteki damarlar gibidirler. Sırtüstü uzanıldığında şişerler, kişi hangi tarafının
üzerine yatarsa, o taraf burnu tıkanır.

Tıkanıklık, çoğunlukla uykuyu bozar. Bu yüzden hastalar, birkaç yastıkta, yüksekte yatmayı tercih
ederler. Operasyon, uzun süre belirli bir rahatlık sağlar.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)