Büyük Dudakların Dolgunlaştırılması İşlemi

Büyük Dudakların Dolgunlaştırılması İşlemi

Genital bölge estetiğinde uygulanan işlemlerden bir tanesi de büyük dudakların sarkık görünümlerinin düzeltilmesi amaçlı yapılan bu işlemdir. Bu uygulama sayesinde buruşuk ya da sarkık görüntüye sahip olan dudak yapıları düzenlenmektedir.

Hastaların şikayetçi oldukları büyük dudak yapıları kimi zaman genetik bir durumdur fakat kimi zaman 30 yaş sonrasında veya çok zayıf yapıda olan kişilerde ortaya çıkan bir durum olabilmektedir. Bu hususta arzulanan durum; dış genital görünümde güzelliğin sağlanabilmesi açısından dış dudakların yeterli seviyede dolgunlukta olması ve küçük dudakların büyük ölçüde örtülmesidir.

Dış dudakların doldurulması işleminde kullanılacak olan malzemede genellikle ilk tercih olarak kişinin kendi yağlarının kullanılmasından yana olmaktadır. Kimi durumlarda hastaların talebi doğrultusunda ayaktan bu işlemin gerçekleştirilmesi istenebilmektedir. İşte bu gibi durumlarda; kalın partiküllü yapıda olan ‘Hyaluranik Asit’ içeren dolguların kullanılması söz konusu olabilmektedir.

Büyük dudakların dolgunlaştırılması işlemi yağ enjeksiyonu ile lokal veya genel anestezi koşullarında gerçekleştirilebilmektedir. Bu kısımda kullanılacak olan yağ genel olarak hastanın karın bölgesinden temin edilmektedir. Ameliyatın gerçekleşmesinden birkaç saat sonra hasta evine gönderilebilmektedir. Bu ameliyatta pansuman ya da dikiş alınmasına gerek duyulmamaktadır.

İşlem Sonrasında Kişinin Gündelik Hayata Geçişi

Dolgunlaştırma işleminin tamamlanmasından sonra dudaklarda şişme oluşması normaldir. Görülen bu şişlik, birkaç günlük süre içinde kademeli olarak azalmaktadır. Bu dönemde hastaya, daha sık iç çamaşırlarını değiştirmesi konusunda tavsiyede bulunulmaktadır.Ameliyat sonrasında doktor tarafından reçete edilmiş olan ağrı kesici ve antibiyotik ilaçlarının kullanılması iyileşme sürecini hızlandırıcı etki göstermektedir.

Ameliyat sonrasında muhtemel tek sorun; enfeksiyon sorunudur. Bu durum da antibiyoterapi ile giderilebilmektedir.

Hymenoplasti İşlemi

Hymenoplasti işlemi, ” Kızlık Zarı dikimi ”anlamına karşılık gelmektedir. Kızlık zarı denilen kısım, vajina girişinde yer alan ince bir et parçasıdır. Kızlık zarının Latince karşılığı ‘Haymen’ kelimesidir. Kızlık zarı, birçok kültürde; bekaretin sembolü olarak kabul edilmektedir.

Kızlık zarının tam olarak yeri belirtilmek istenirse; vajinanın hemen girişinde yer almaktadır. Bu et parçasının orta kısmında, vajinal salgıların ve adet kanının akmasını sağlayacak şekilde ufak bir delik bulunmaktadır. Bu et parçası yarı esnek yapıda olup ince bir tabakadır. Anatomik ve fizyolojik açıdan bakıldığında bu zarın bir işlevi bulunmamaktadır. Ancak genital sistemi, enfeksiyonlara karşı koruduğu bir kısım kişilerce düşünülmektedir. Buna karşın; ortasında delik olan bir yapının enfeksiyonlara karşı koruyuculuğu tartışma konusudur. Bakire olan kişilerin olmayan bireylere kıyasla daha az enfeksiyon kapma sebebinin, cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz kalmaması olarak düşünülmektedir.

Kızlık Zarının Yapısal Farklılığı

Kızlık zarı, kişiden kişiye değişen özellikte yapısal farklılığa sahip olabilmektedir. Şekli, elastikiyeti ve delik özelliği açısından farklı sınıflandırmalar oluşturulabilmektedir. Bunlar arasında halka şeklinde olan kızlık zarı en sık karşılaşılan türdür.

Kimi kişilerde zarın ortasında yer almakta olan delik çok büyük boyutta olması sebebiyle zar hiç yok denecek boyutta sınıflandırılabilir. Kimi çok ender rastlanılan durumlarda ise kızlık zarında hiç delik bulunmamaktadır. (Imperfore Hymen) Bu durumda; adet kanamasında dışarıya akması gereken kan ilk adet itibariyle dışarıya akamamakta ve genital kanalın içinde birikmektedir.

Yarım ay şeklinde (Semilunare) delik olan kızlık zarında, dıştan içe kalınlığın pek fazla olmaması sebebiyle ilişki esnasında yırtılmamaktadır. Ancak doğumda yırtılmaktadır.

Etli ve Kalın (Carnous) yapıda olan kızlık zarında ise; kızlık zarının ilişki esnasında yırtılma olasılığı oldukça düşüktür. Eğer yırtılma durumu yaşanmışsa da kanamanın şiddetli olması sebebiyle cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulabilmektedir. Kimi kişilerde kızlık zarı, doğum sonrasında da kalıntılar halinde varlığını sürdürebilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Seyit Ali Kızılkaya Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)