Büyütülen Meşhur Gelin Kaynana İlişkisi

Yazar Elif Güşta AydınPsikolog • 30 Mart 2021 • Yorumlar:

Ah nedir ki bu insanlara bu kadar dert olmuş. Acaba önyargılarımız mı var? Haklı nedenlerimiz mi? Yoksa bir komşumuza gösterdiğimiz hassasiyeti artık aile olduğumuz kişilere gösterememe problemi mi?

Aile nedir?

Çocuğunuz olsun olmasın, tek ebeveyn tek çocuk da olsa veya önceki evliliklerden gelen çocuklar da olsa aynı çatı altında aynı gaye üzerine yaşayan bireyler topluluğu “aile” yapısını gösterir. Buralarda kişilere düşen belli başlı roller bulunmaktadır; anne-baba, kayınvalide- kayınpeder, gelin-damat, ebeveyn – çocuk… İşlevsel ailelerde bu roller net ve uygun şekilde belirlenmiştir. Bazı ailelerde ise roller arası karmaşa ve olumsuz ilişkiler yaşanmaktadır.

İşlevsel aileler;

  • duyguları paylaşan,

  • bireysel farklılıkları kabul eden,

  • işbirliği içinde olan,

  • yaşamı sürdürmek için temel ihtiyaçların karşılanmasını sağlayan,

  • problem odaklı değil çözüm odaklı olan ,

  • başa çıkma becerilerini geliştirmiş,

  • takdir duygularını ifade edebilen,

  • iletişimi kuvvetli,

  • birlikte zaman geçirebilen bireylerden oluşur.

  •  

Bu fonksiyonların bir kısmı yerine getirilmediği takdirde işlevsel olmayan aileler oluşmaktadır.  Ocakta bir demlik çay düşünün; herkes o demlikten çay içer fakat kimisi açık sever kimisi koyu sever, kimisi şekerli kimisi şekersiz sever. Ve çay dolduran buna dikkat ederek dağıtır çayı fakat ilk doldurduğunda içen kişinin nasıl içtiğini bilmezse buna uygun dolduramaz. Fakat öğrenince buna dikkat eder. Tıpkı bunun gibi, bir durum yaşandığında ortamdaki kişilere göre davranışları ayarlamak gerekir ve ilk seferinde uygun olan davranışı seçmek güç olsa da sonrakilerde kolaylaşacaktır. Ve bir çay süzgecini ailenin sahip olduğu değerler olarak düşünecek olursak da bu süzgecin delikleri tam kararında olmalı ki ağız tadını bozacak şeyler yaşanmasın, bu değerler aileyi dış müdahalelerden koruyabilsin. Demliği ısıtan ateşi de hoşgörü olarak ele alacak olursak ısınmadan çayın tadının kaçacağını bildiğimiz gibi hoşgörü olmadan da birliktelikte güçlüklerin artacağını biliriz. Kısacası bir bardak çay AiLEDiR, ve ağız tadıyla içilen bir bardak çayın üstüne yoktur…”

Peki bu çayı ağız tadıyla içmek için ne yapmalı?

Dalgasız deniz dikensiz gül olmayacağını kabul etmeli. Bir inşaatın yapım aşaması zordur ancak sonuç hayranlık uyandırabilir. Sultanahmet Camii’nin 17 yılda tamamlandığını hatırlayalım ve şuanki ihtişamına bakalım.. yeni tanıştığınız kişilerde birbirinizi tanımak için zaman tanıdığınız gibi gelinler kayınvalidelerine kayınvalideler de gelinlerine zaman tanımalı. Yeni tanışıyorsunuz! İlla benim dediğim olacak onun ne olduğu ne istediği umurum değil derseniz bir sıfır yenik başlarsınız. Aman dikkat…

Burada kız anneleri de önemli. Kızınız sizinle yaşarken ev işlerinde çırak konumunda olabilir fakat usta olma zamanı geldi. Bırakın usta olma yolunda emin adımlarla ilerlesin. Yemeğini, temizliğini yapmak için kendinizi asla paralamayın…

Evladınız eşiyle sorun yaşayabilir, evliliklerde tartışma elbette olacak sadece iletişim dili önemli. Sürekli aralarındaki ilişkiyi elbette nasıl gidiyor diye soracaksınız fakat sıklıkla kontrolcü tavırla sorup da sıkboğaz etmeyin. Bırakın gençler problemlerini kendi aralarında çözsünler. Destek ihtiyaçları karşılanabilir, iyi bir dinleyici olunabilir fakat doğrudan çözen kişi problemi yaşayan bireyler olmalıdır. İşlerinde problem yaşasalar gidip siz mi çözüm buluyorsunuz? Hayır.. Kendi halledebiliyor. Evlilikte de halledebilir. Bırakın birbirlerini iyice tanısınlar. Herkesin yetki alanı kendi evidir, unutmayın.

Sevgili çiftler, siz de en ufak problemde ailenize açılmayın. Kendi aranızda çözebilirsiniz. Tek yapmanız gereken suçlamaya girmeden “ben dili” ile ve empati kurarak eşinizle anlaşma yoluna gitmek. Unutmayın ömrünüzü paylaşmak istediğiniz insan “eşiniz”.

Gelinler, kayın validenizin de duyguları olduğunu unutmayın. Bireysel farklılıklarınız olabilir, bu kuşak farkından, yöreden, yetişme tarzlarından kaynaklanır. Farklılıklarınızı görün, kabul edin ve farklılıklarınızla saygı duyun birbirinize..

Son bir örnekle tamamlamak istiyorum yazımı.

Bir çift yeni taşındıkları evin balkonunda kahvaltı yaparken kadın karşı balkonda çamaşır asan kadını fark eder. Eşine der ki “ayy şuna bak çamaşır yıkamayı hiç mi bilmiyor, hadi bilmiyor görmüyor mu da, çamaşırlar kapkara!” eşi hiçbir şey söylemez. Ve bu muhabbet birkaç sabah daha tekrarlanır. Aradan bir ay kadar geçmiştir ve yine günlerden bir gün kadın karşı balkona bakarak “ aaa bey gördün mü bak kadın çamaşır yıkamayı öğrenmiş bembeyaz olmuş çamaşırlar. Acaba kim öğretti?” eşi bakar ve der ki “geçen gün ben pencerelerimizi sildim.”!!!

Evet BAKIŞ AÇISI! Bazen bakış açımızı değiştirmemiz gerekir. Bakış açınızı değiştirerek mutluluğu yakalayabilirsiniz!

Bakış açınızı değiştirdiğiniz, ben dili’nin anahtar bildiğiniz ve bir bardak çayınızı ağız tadıyla içtiğiniz seneleriniz olsun!

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)