• Ana Sayfa
  • Canlı Canlı Gömmek: İfade Edilmeyen Duyguların Geri Dönüşü
Makaleler 24/01/2025

Canlı Canlı Gömmek: İfade Edilmeyen Duyguların Geri Dönüşü

Psk. Maide Sena Tüfekci Psikoloji
Psk. Maide Sena Tüfekci
Psikoloji

Hiç bastırdığınız bir duygunun sizi beklenmedik bir şekilde etkilediği oldu mu?

Hiç olmadık bir zamanda ağladınız mı?

Hiç korkmadığınız bir şey için vücudunuzun titrediğini fark ettiniz mi?

Bunlar gibi pek çok şekilde ortaya çıkan bastırılmış duygumuz vardır. Beklemediğimiz bir anda “şu an ne oluyor bana” diye düşünmemize sebep olurlar. Sigmund Freud durumu şu şekilde açıklamıştır: “İfade edilmeyen duygular asla ölmez, daha sonra daha korkunç bir şekilde geri dönmek üzere canlı canlı gömülürler.”.

Oldukça zor bir şey olmalı ki duygularımızı açığa çıkarmak için pek çok yola başvuruyoruz: Seminerler, kitaplar, mindfulness, terapiler, meditasyon, detoks ve daha birçoğu. Birini deniyoruz yapamadığımızda bir diğerini deniyoruz. Bizim hissettiğimiz, sorumlu olduğumuz duygulara karşı bir başkasının suçuymuş gibi davranıyoruz: Annem “ağlama, üzülmeni istemiyorum” dedi üzüntümü bastırdım, babam “çok kahkaha atma, ayıp” dedi mutluluğumu bastırdım, ben öfkeliyken eşim “sakin ol” dedi öfkemi bastırdım. Herkes bizimle ilgili bizden daha fazla şey söyler. Ama asıl olan şudur: Kendimi hissetmek için cesur muyum? Ben mutlu, üzgün ve öfkeli halimi kabul edebiliyor muyum? Varoluşuma karşı bir sorumluluğum var. Bu sorumluluğu alıp kendi hayatımın sorumluluğunu mu alacağım, yoksa kendi hayatım içerisinde başkalarının dediğini yapan biri mi olacağım?

  • Eğer kendi hayatımın sorumluluğunu almak istiyorsam şu soruyla başlayabilirim:

  • Şu An Ne Hissediyorum?

İsmini bilmesem de bir şeyler fısıldar bana bu his. Vücudumda farklı olan bir şey vardır. Bazen kalbim hızlı atar, bazen ellerim titrer, bazen ağlarım, bazen terlerim, bazen midem bulanır, bazen gülerim, bazen nefesim kesilir ve bazen sadece dururum. Ama ben yoğun bir şey yaşıyorsam bedenim bana o sinyali verir.

  • Bedenimin verdiği sinyali dikkate aldıysam diğer soruyla devam edebilirim:

  • Şu An Neden Bunu Hissediyorum?

Örneğin; yeni biriyle tanışacağım bu yüzden kalbim hızlandı, biri bağıracağı için elim titredi, ayrıldığım için ağlıyorum, yalan söylediğim için terliyorum, hayatımda bir şeyleri hazmedemediğim için midem bulanıyor, ailemleyim bu yüzden gülüyorum, birine çok öfkelendim ve nefesim kesildi, şu an yoğun bir şey hissetmiyorum bu yüzden bedenimde bir sinyal göremedim.

  • His, beden ve nedeni arasında bir bağlantı kurduysam üçüncü bir soru ile devam edebilirim:

  • Şimdi Bu His İçin Bedenimde Ne Yapabilirim?

Eğer kalbim hızlıca atıyorsa daha yavaş nefes alabilirim, ellerim titriyorsa yavaşça elime masaj yapabilirim, ağlıyorsam gözyaşlarımı silebilir veya yüzümü yıkayabilirim, terlediysem üstümü değiştirebilirim, midem bulanıyorsa nane-limon yapabilirim, gülüyorsam şu an bulunduğum ortamın keyifli olmasına şükredebilirim, nefesim kesildiyse camı açıp nefes almaya çalışabilirim.

Vücudumun verdiği yoğun alarmı rahatlatmak hem fizyolojik hem psikolojik olarak gereklidir. Çünkü fizyolojik olarak bedenimin gerçek bir tehlike anında (birinin saldırması, besin ihtiyacımı karşılayamamak vb.) harekete geçip beni uyarması gereklidir. Ama benim sorumluluğunu almadığım bir ihtiyacım gerçek bir tehlike değil sadece kendimi keşfedememek ile ilgilidir. Dolayısıyla alarm sistemim hassaslaşır ve artık çok daha küçük olaylarda bile vücudum alarma geçmeye ihtiyaç duyar. Büyük olaylarda ise çok daha büyük bir alarma ihtiyaç duyar ve bu da benim bedeni zorlar. Psikolojik olarak ise bedenimi rahatlatmak duygularımla ilgileniyor olmamın bir adımı olarak gözükür. İlgi gören, temas edilen her şey genellikle anlaşılır hale gelir ve duygularımın ihtiyacı olan şey de aslında budur. Kendime ihtiyacım olan şey ile ilgili temas ettiğimde öz şefkatim ve öz değerim artar.

  • Bedenime gereken teması ve ilgiyi sağladığımda bir sonraki aşamaya geçebilirim:

  • Potansiyel ve İçimdeki Ben Keşfi

Bir olay içerisinde çok sayıda bizi etkileyen uyaranlar olabilir. Ama kendi potansiyelimi, yapabileceklerimi ve yapamayacaklarımı bildiğimde daha iyi bir ben için kendime alan açabilirim.

Örneğin; aldatılan bir kadın düşünelim. Devam eden bir ilişkinin içerisinde ve bunu görmezlikten geliyor. Ama her görmezden gelişine eşlik ettiğinde midesi bulanıyor. Bu kadının kendi için kendi payını analiz ettiğini varsayalım: Neden aldatıldım? Aldatılmayı ben mi seçtim? Karşı taraf bana aldatılmadan önce ihtiyaçlarına yönelik bir sinyal verdi mi? Bu sinyali ben gördüm ve bir şeyler yaptım mı yoksa karşılayamayacağım ihtiyaçlar mıydı? Yaşanılan olay benim için hazmedilemeyecek bir olaysa neden hala birlikteyim? Bu birliktelik benim hangi ihtiyaçlarımı karşılıyor şu an? Ayrılabilme potansiyelim var mı? Ayrılık için maddi ve manevi kaynaklarım yeterli mi? Yeterli olmayan kaynaklara sahipsem bu kaynaklara başka bir yerden ulaşabilme yeteneğim var mı?

  • Bu sorulara cevap bulduysam son aşamaya geçebilirim:

  • Mevcut Potansiyelim ile Daha İyi Bir Senaryo

Kendi potansiyelini keşfetme ve kendini tanıma niyeti (niyet diyorum çünkü hayatta hep aynı kişi olarak kalmamız çok mümkün değil) olan bir kişi genellikle bulunduğu halden daha iyi bir hale geçmek için çabalar. Çaba hayatta görünürdür. Görünen olan şey ise bize umuttur. Umudumuzu yitirmemek için kendi hayatımız ile ilgili adım atmamız gereklidir. Mevcut potansiyeliniz ile duygularımızın sorumluluğunu alabilir ve ihtiyacımızı karşılamış oluruz.

Kısacası; duygularımızı bastırmak, onları yok saymak anlamına gelmez; bir gün mutlaka kendini göstereceklerdir. Beden, bu duyguları dışa vurabilmek için bir yol arar. Hissettiğimiz her şeyin sorumluluğunu almak, kendi hayatımızı şekillendirmek için ilk adımdır. Vücudumuzun verdiği sinyalleri anlamak ve onlarla temasa geçmek, kendimizi daha derinden tanımak anlamına gelir. Bu süreç, kendimize yönelik şefkatimizi ve içsel gücümüzü artırırken, bizi daha güçlü ve huzurlu kılar. Çünkü unutmayalım ki, “İfade edilmeyen duygular asla ölmez, daha sonra daha korkunç bir şekilde geri dönmek üzere canlı canlı gömülürler.”

Psk. Maide Sena Tüfekci

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.