Cinsel Sorunlar

“ Bu gece olmaz özel günümdeyim”

“ Gerçekten başım çok ağrıyor erkenden uyumam lazım”

“ Yarın erken kalkacağız bu gecelik beni affetsen olur mu?”

Yukarıdaki cümleler tanıdık geldi mi size de? Peki son 1 ay içinde eşinize karşı bu cümleleri kaç defa kurdunuz? Evliliğiniz süresince cinsel hayatınızın giderek monotonlaştığını, sevişme sıklığınızın giderek azaldığını mı düşünüyorsunuz veya ilk günden beri cinsel ilişki sizin için keyifsiz bir mecburiyet miydi? Rahatlıkla orgazm olabiliyor musunuz yoksa orgazm olmak bir yana her ilişkide acı mı çekiyorsunuz? Gelin bunlar üzerine konuşalım bugün…

Hayat arkadaşınızı bulmak, bir evi ve bir yaşamı paylaşmak, iyi günler kadar zor günleri de elele geçirmek, çocuk sahibi olmak ve minicik bir bebeğin büyümesini karakterinin şekillenmesini izlemek… Şüphesiz ki evlilik ve aile hayatı çok kıymetli. Peki ya cinsellik? Cinsel hayatımızın evlilik hayatımız için ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunun farkında mıyız? Kadın ve erkeğin birbirine sadece bedenen değil ruhen de en yakın olduğu anlardır o anlar ve sadece penisle vajinanın birleşmesinden ibaret değildir sevişmek; bir olabilmek bütün olabilmektir. Hakkında konuşmaktan mümkün olduğunca kaçınmamıza ve tabu olarak görmemize rağmen, mutlu ve sağlıklı bir evlilik için üzerinde en çok düşünüp konuşmamız gereken şeylerin başında gelmelidir seks hayatımız.

 

Türkiye’de kadınlarda en çok görülen cinsel problemler nedir diye sorsam büyük ihtimalle kendi yaşadığınız problemleri sayarsınız ve yine büyük ihtimalle bu sorunları sadece kendinizin yaşadığını düşünürsünüz. Oysa ki gerçek hiç de sizin düşündüğünüz gibi değil. Pek çok kadın cinsel hayatında problemler yaşamakla birlikte bu sorunlar hakkında kimseyle konuşamadığı için yaşadıklarının normal olduğunu, katlanması gereken durumlar olduğunu düşünmektedir. Bu sorunlara daha yakından bakalım…

 

Yıllardır hayalini kurduğunuz gün geldi çattı! Tam da hayallerinizdeki gibi bir düğünle evlendiniz. Her şey olmasını istediğiniz gibi ancak gecenin sonuna yaklaştıkça içinize bir huzursuzluk ve korku yerleşti. “O an” a çok az kaldı ve yıllardır içinize attığınız tüm korkularınız bir kabus gibi yükselmeye başladı. Sonunda korktuğunuz başınıza geldi! Olmuyor, yapamıyorsunuz…  Sanki vajina yerinde sert bir duvar var ve eşinizin her denemesinde penis adeta bir duvara çarpıyor. Korkuyor, kendinizi kasıyor, bacaklarınızı kapatıyor, penisin vajinanın içine girmesine izin vermiyorsunuz ve bu kasılmayı kesinlikle kontrol edemiyorsunuz! Bu nasıl olabilir eşinizin de sizin de aklınız almıyor. Bu durumu bir tek siz yaşıyorsunuz buna adınız kadar eminsiniz, bu sene evlenen arkadaşlarınızdan hiçbiri bu sıkıntıyı yaşamış olamaz, hepsi nasıl da mutlu gözüküyor eşleri ile… Oysa ki yanılıyorsunuz! 

“Vajinismus” ülkemizde en sık görülen cinsel problemlerden biridir ve her 10 kadından 1-2’ sini etkilemektedir. Kadınlardaki istem dışı kasılmalar nedeni ile cinsel ilişkinin hiç gerçekleşememesi veya oldukça zor ve ağrılı şekilde gerçekleşmesi ile kendisini gösteren yaygın bir cinsel sorundur.   Vajinismus tedavisi olan bir hastalıktır ve en kısa sürede profesyonel yardım için başvurmak yapılacak en doğru yaklaşımdır. Başarısız ilişkiye girme denemeleri arttıkça hem umutsuzluk artacak, hem de çift arasında huzursuzluk meydana gelmeye başlayacaktır. Doğru tedavi yaklaşımı ile kısa sürede başarı sağlanabilmektedir. 

 

Eşinizin sizi arzulaması çok hoşunuza gidiyor, önsevişmeden ve aşk oyunlarından zevk de alıyorsunuz ama ah o penis vajinaya girmese! Artık eşinize “canım yanıyor” demeye utanıyorsunuz, onunla birlikte olmayı istemediğinizi düşünmesinden korkuyorsunuz bir yandan. Ancak gerçekten caınınız çok acıyor ilişki sırasında ve bu durumu kimseye anlatamıyorsunz… Tamam her zaman zevk almaya gerek yok, zaten seks daha çok erkekler içindir, siz de dişinizi 2 dk sıkarsınız olur biter –anneniz hep böyle anlatmamış mıydı size- ama siz içten içe zevk alabileceğinizi biliyorsunuz. Bu konuda bir şeyler yapmak istiyor ama yaşadıklarınızı anlatmaya hem utanıyor, hem de bir çözümü olduğuna inanmıyorsunuz.

 

Disparoni, cinsel birleşmede ağrı anlamına gelir ve genellikle altta yatan fizyolojik bir sorun vardır. Vajinal enfeksiyonlar ağrılı cinsel ilişkinin sık bir sebebi olmakla birlikte kısa süreli bir tedavi ile düzelmesi beklenir. Eğer enfeksiyon tedavisi almanıza ve enfeksiyon belirtisi olmamasına rağmen penisin vajinaya girmesi veya vajinada derinleşmesi esnasında ağrı/acı hissediyorsanız bu konuda deneyimli bir jinekolog tarafından muayene olmanız gerekmektedir.

Derin disparoni denilen penis vajinada ilerledikçe kasıklarda hissedilen ağrının altında yumurtalık kistleri veya myom gibi iyi huylu kitleler yatabilmektedir. Klasik jinekolojik muayene ve ultrasonografi büyük ölçüde tanı koyduracaktır.

Yüzeyel disparoni ise penisin vajinaya girmesi esnasında vajinanın giriş kısmında hissedilen ağrı/acıdır. Uzun süre devam ederse ikincil olarak gelişen vajinismusa bile sebep olabilir. İlişkide acı hissedildiği için haz hissedilmeyecektir, bu da cinsel ilişkiden giderek uzaklaşmaya sebep olacaktır. Yüzeyel disparoni muayenesi ve tanısı bu konuda deneyimli bir hekim tarafından yapıldığında karşımıza vulvar vestibulit sendromu gibi pek bilinmese de sık görülen ve doğru tedavi uygulandığında kesin çözüm şansı olan hastalıklar çıkabilmektedir.

 

Belki de ilişkiye girmekte sorun yaşamıyorsunuz, acı da hissetmiyorsunuz ama koskocaman bir şey eksik bunu biliyorsunuz. Haz hissetmiyorsunuz, zevk almıyor orgazmı sadece internet siteleri ve dergilerde okuyorsunuz. Bunu bir problem olarak görüp bir uzmana danışmak aklınızın ucundan bile geçmiyor, hem insanlar ne düşünür sonra hakkınızda? Zevk almak şart mı sanki, siz görevinizi yerine getiriyorsunuz eşinize karşı gerisini düşünmeye gerek yok…

 

Gerçekten gerek yok mu? Erkeklerdeki penisin karşılığı olan ve üzerinde binlerce sinir hücresi olan klitoris öylesine yaratılmış olabilir mi? Bunları konuşmaktan çok utansanız da, keyif dolu bir seks hayatı için bir adım atmaya değmez mi?

 

Orgazm pek çok faktörün bir araya gelmesi ile mümkün olabilir. Günlük düşünce ve kaygılardan arınmış, kendini eşine tam olarak bırakabilmiş, anın tadını çıkaran bir beyin ve fizyolojik olarak herhangi bir probleme sahip olmayan genital organlar orgazm için önkoşuldur. “Acaba orgazm olabilecek miyim?” sorusu orgazm olmanın önündeki en büyük engeldir. Performans kaygısından uzak, saf keyif almak için yapılan sekste haz siz ekstra bir şey yapmasanız da tırmanır tırmanır ve bir noktada orgazm dediğimiz patlama yaşanır. Yani orgazm için yapmanız gereken şeylerden çok “yapmamanız” gereken şeyler vardır; zihni serbest bırakmak, kendini eşine ve akışa bırakmak ve seksin keyfini çıkarmak orgazm olmak için yetecektir!

 

Tüm bu anlattıklarımdan sonra; evde yapılması gereken işleri, iş için hazırlamanız gereken dosyayı, sabah canınızı sıkan arkadaşınızı ve zihninizi meşgul eden başka ne varsa hepsini yüksek, çok yüksek bir rafa kaldırıyorsunuz şimdi. Yapmanız gereken ve yetişmesi gereken işler hiç bitmeyecek! Ancak unutmayın; tüm bunlar için öncelikle sağlıklı bir ruh ve bedene, huzur ve mutluluk dolu bir aile hayatına sahip olmanız gerekiyor. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayat sadece evliliğinizi ve eşinizi değil sizi de çok daha dengede ve keyifli kılacaktır.

 

O zaman haydi biraz hayal kuralım ve hem ruhumuzu hem de bedenimizi serbest bırakalım – aşkla! 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Burcu Akdağ Özkök Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)