İştahsızlık nedir?
İştahsızlık çocuğun yeterli büyüme ve gelişmesi için alması gereken temel gıdaları değişik sebeplerden dolayı ret etmesidir. Pediatri polikliniklerinde en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. İştahsızlık gelişimi normal olan çocuklarda %25, gelişme geriliği olan çocuklarda ise %80’lere varan yüksek oranlarda görülmektedir. Özellikle 6 ay-3 yaş arasında çocukları olan aileler istahsızlık nedeniyle doktora başvurmaktadır. Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bünyamin Teymuroğlu konu hakkında bilgi verdi.
Az yemek tüketen çocuklar bir süre sonra yaşıtlarına göre daha az kilo almaya başlarlar. Bu durum anne-babanın kaygı ve endişelerini arttırır. Aile bu endişe ile çocuğa istemeden baskı yapmakta bunun sonucunda da çocuğun yeme problemleri artarak kısır bir döngüye girmektedir.
Çocuğun yapısı: Prematürite, düşük doğum ağırlığı gibi durumlarda anne, baba hatta doktorun kaygıları nedeniyle çocuğun açlık belirtileri göstermeden yemeğe zorlanması
Beslenme geçişleri: Anne sütü-biberon-kaşık veya sulu-püre-katı geçişleri sırasında zorlama
Mekanik besleme: Acıkma belirtileri olmadan belli zaman aralıklarında duyguları katmadan besleme
Organik nedenler: Bir hastalık sırasında iştah azalması ve yeme isteksizliği olan çocuğun zorla yedirilmeye çalışılması
Kronik hastalıklar: Gastroözefageal reflü, Besin alerjileri, Laktoz intoleransı, Çölyak gibi hastalıkların bulunması
Yukarıdaki durumların iyi yönetilememesi çocuklarda yeme davranışının gelişimine olumsuz yönde etki etmekte ve beslenme problemlerine neden olmaktadır.
Detaylı bir anamnez ve fizik muayene şarttır. Anamnez ile bebeğin kim tarafından, nasıl, ne kadar, ne sıklıkta beslendiği, neler verildiği, altta yatan bir hastalığın olup olmadığı ve aile ortamı sorgulanır. Fizik muayeneyle kronik hastalık bulguları ve beslenme problemlerine neden olan organik nedenler araştırılır. İştahsız çocuklarda temel laboratuar tetkiklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Eksikliği saptanan vitamin ve mineraller yerine konmalıdır. Çocuğun doğumdan itibaren büyüme çizelgesi ve beslenme listesi de mutlaka değerlendirilmelidir.
Yemek seçiciler: Bazı bebekler aileleri tarafından seçici bebek olarak tanımlanır. Seçicilik ilk 1 yılda %20 iken, iki yaş civarında %50’lere çıkmaktadır. Bu çocuklar yeni besinleri tüketmekten korkma ve reddetme davranışları gösterirler.
Blender bebekleri: Çiğneme ve yutma sorunu olan bebeklerdir. Ek gıdaya geçişte başlangıç döneminden itibaren bütün besinleri püre olarak tüketen pütürlü, taneli ve katı yiyecekleri yutamayan çocuklardır.
Yavaş çiğneyenler: Yemek yeme süreleri 1 saatten uzun olan , ilk birkaç lokmadan itibaren yemekleri ağzında bekleten bebeklerdir.
Çabuk doyanlar: Bir kaç lokmadan sonra yemeklerini tüketmeyi reddeden çocuklardır.
Çocuklarda iştahsızlık durumunda ne yapmak gerekir?
Öncelikle sorumluluklarını belirle.
Yemeğin ne olduğuna, ne zaman ve nerede yenileceğine aile, ne kadar tüketeceğine çocuk karar vermelidir. Aşırı büyük porsiyonlardan kaçınılmalı ve daha fazlasına zorlanmamalıdır.
Sunulacak besin çocuğun öncelikleri dikkate alınarak seçilmelidir. Çocuğun yaşına, motor gelişimine uygun olmalı, tadını seveceği yemekleri tüketmesi sağlanmalıdır. Küçük miktarlarla başlanmalı ve sevmediği yiyecek için zorlanmamalı reddetikten bir süre sonra bir süre sonra tekrar denenmelidir.
Yemek esnasında televizyon, tablet ve oyuncak gibi dikkat dağıtıcılardan uzak durulmalıdır. Çocuğun aile fertleri ile beraber aynı sofrada ve mama sandalyesinde olması çok önemlidir. Aile ile birlikte yemek çocuğun kendini ailenin bireyi olarak hissetmesini ve aynı zamanda taklitle öğrenmesini sağlar.
Öğünler arası 3-4 saat olmalı ve aralarda atıştırmalıklara izin verilmemelidir. Ara öğün verilebilir ancak şeker, çikolata gibi tatlı gıdalar verilmemeli, meyve suyu ve süt tüketimi de kısıtlanmalıdır.
Yemek süresi 45 dakikadan daha uzun olmamalıdır. Uzun süreli sofrada kalmak çocuğun sıkılmasına neden olmaktadır.
Öğün saatleri yalnızca besinin ağızdan içeri alındığı bir zaman dilimi değildir. Çocuk bu sırada beslenme ile ilgili ardışık aktiviteleri biçimlendirmeyi, bedenini kontrol etmeyi, beslenme sırasında sağlıklı ilişkiler geliştirmeyi de öğrenir. Bu nedenle yemek saati eğlenceli olmalıdır. Kızgın ve mutsuz olmak çocuğu olumsuz yönde etkilemektedir. Baskı, aşırı ikna, yalvarma, rüşvet, tehdit, cezalandırma olmamalı, yiyecek ödül olarak kullanılmamalıdır.
Çocuğun bakımını üstlenen aile bireylerinin çocuğa karşı tutumu tutarlı olmalıdır. Kurallar net olmalı ve herkes bu kurallara uygun davranmalıdır.
İlk 2 yaşta çocuklar yavaş yerler, etrafı batırırlar ve dikkatleri kolayca dağılır. Gelişimin normal bir parçası olan bu hareketlere izin verilmesi, bebeklerin el ve ağız hareketlerinin olgunlaşmasına yardımcı olur. Sürekli çocuğun ağzının ve ellerinin emizlenmesi bebeğin yemekten zevk almasını engelleyecektir.
Az miktarlarda yiyen ve çabuk doyan çocuklarda sık öğünler oluşturulmalı, gerekirse öğünün içeriği zenginleştirilmelidir. Pütürlü ve katı gıdalarla beslenmekte zorlanan çocuklarda belirli bir planla püreden katı gıdaya geçiş sağlanmalıdır. Çok fazla yemek seçen ve yeni besinleri tüketmeyi reddeden çocuklar çok zorlanmamalı, farklı zamanlarda tekrar denenmelidir.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.