Çocuk ve Ergenlerde Öfke Problemleri

Yazar Gülcan Bildik • 14 Ağustos 2023 • Yorumlar:

Öfke, başa çıkabildiğimiz sürece gerekli bir duygudur ve çocuklar öfke duygusunu savunma mekanizması olarak kullanabilirler. Üzüntü, korku, şaşırma, sevinme gibi bir duygu olan öfke hali kendiliğinden gelişir ve bazı doğal reaksiyonlara sebep olur. Çocuklarda öfkeyle birlikte bazen yüzde kızarma, kalbin hızla çarpması, sesin titremesi ve küçük çocuklarda ağlama krizleri gibi tepkilerin ortaya çıkmasına sıkça rastlanmaktadır.

Gelişim dönemlerine göre öfkenin oluşma nedenleri farklılık gösterebilir;

  • 1-2 yaşındaki çocukların ifade dilleri yeteri kadar gelişmediği için, bunu öfkeyle dışa vurabilirler. Daha çok anlatabilmek ve anlaşılmak isterler.

  • 2-6 yaş aralığı hem aileye ihtiyaç duyulan hem de özerklik kazanmak istenilen ir dönemdir. Bu dönemde çocuklar çok fazla onaylanma ihtiyacı duyarlar ve ailelerine istediklerini yaptırabilmek ve kabul ettirmek için ciddi öfke krizleri geçirebilirler.

  • Okul döneminin başlamasıyla birlikte uyum sorunları, akran ilişkileri, psikomotor gelişimleri ile ilgili zorlanmalar öfke krizlerine sebep olabilir.

  • Tüm bunların dışında travmatik olaylar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların yaşadığı dürtüsellik, ceza, sevgi ihtiyacı gibi genel durumlar da öfke problemlerine sebep olabilir.

Çocuğun öfkelenmesine neden olan engellerin birçoğu, genç ya da olgun insan için anlamsız gelebilir. İstediğini elde edemeyen ya da oynanması engellenen çocuk, öfkeden bağırıp, çağırıp, tepinebilir. Bu durum büyükler için anlamsız olabilir. Oysa çocukluk ve gençlik çağında, belirli engeller karşısında öfkelenmek kişiliğin korunması, saygınlık kazanması ve bu saygınlığın sürdürülmesi açısından pekiştirici, yapıcı yönde rol oynar.

Peki, bu öfke nasıl saldırganlığa dönüşür? Saldırganlık, öfkenin eyleme dökülme, dışa vurulma halidir. Birey kendi gerçekliğini tanımlamadan, gerekli olmayan hedef ve beklentilere girerse bunların gerçekleşmediği zamanlarda, bunlara karşı engel olduğunu düşündüğü birey ve nesnelere karşı saldırganlık davranışı sergileyebilir. Freud saldırganlığı tanımlarken; öncelikle doğuştan, bütün canlılar için ortak anlam içeren, öğrenmeyle değişmeyip, herkes için evrensel bir içgüdü olarak açıklamış ve cinsel içgüdüye bağlı olduğunu kabul etmektedir. Saldırganlık küçük çocuklarda normal karşılanabilecek bir tepki şeklidir ve günlük yaşamı içerinde baş edemediği duygu ve olaylara karşılık bir dışa vurumdur. Çocuğun ihtiyaçlarının şekil değiştirerek başka bir şekilde meydana gelmesidir. Saldırganlığı bireysel yara almanın bir başka haliyle sonuçlanması olarak açıklayabiliriz. Çocuk bu yaralanmayı dışarıya öfke nöbetleri, çığlık, akranlarına aile bireylerine eşyalar vurma, kırıp dökme, tükürmek, tekmelemek gibi zarar verme amacıyla dışa vurabilmektedir.

Aileler Çocuklarının Öfke Krizler Karşısında Neler Yapmalı?

  • İlk olarak ailenin çocuğunun rol modeli olduğunu ve çocukların ebeveynlerinin bir yansıması olduğunu bilmeleri gerekmektedir. Öfke kontrolü ve saldırganlığa yatkın ebeveynlerinin çocuklarına da bu tutumları çok kolay bir şekilde aktaracağının bilincinde olmalılardır.

  • Öfke anlarında çocuğunuza izin vermeli ve onun ihtiyaçlarını dinlemeyi öncelik haline getirmelisiniz. Onu suçlamak öfke anını daha da şiddetlendirecektir. Çocuğunuz öfke patlaması yaşarken siz de kendi duygularınızı kontrol edin ve öfke patlamalarından kaçının.

  • Öfkenin asıl nedenini öğrenmek için aileler iyi bir takip süreci başlatmalıdır. Hangi durumda, nerede, ne sıklıkla öfkenin ortaya çıktığı aileler tarafından özellikle takip edilmelidir.

  • Kriz anlarında ailelerin; çocuk tarafından istenenin yapmaması daha uygun olacaktır. Eğer istenilen yapılırsa çocuk sorunlarının bu şekilde çözüleceğini öğreneceğinden bu şekilde tüm sorunlarını çözmeye ve bu davranışını pekiştirmeye çalışacaktır. Bu sebeple daha küçük yaşlardan itibaren ebeveynler çocuklarının her isteğini gerçekleştirmemeye dikkat etmelidir. İsteğinin olağan olmadığını ve kriz anında yapılamayacağını çocuklarına açıklamaları gerekmektedir. Örneğin ergen bireylere değil de daha küçük yaş grubundaki çocuğunuza bunu kabul ettirmek sözlü olarak daha zor olacağı için çocuğunuzun boy ve göz hizasına inerek ona durumu açıklamaya çalışmak daha iyi bir yol olacaktır.

  • Aileler konu hakkındaki çözümü özelikle de ergenlik döneminde çocuk ya da ergene bırakabilirler. İdeal bir çözüme ulaşılamadığında; çocuk ve ergen bu süreçle baş etmekte ciddi zorlanmalar yaşıyorsa ortak bir çözüm aranabilir. Çeşitli yöntemler denenmesine rağmen uzun zamandır devam eden öfke nöbetlerinde, kendine ya da çevresine karşı zarar veren çocuk ve ergenler bir uzman tarafından mutlaka desteklenmelidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)