Makaleler 09/01/2025

Çocuklarda Ayrılık Kaygısı 2

Psk. | Bilim Uzmanı Sibel Aydemir Psikoloji, Aile Danışmanlığı
Psk. | Bilim Uzmanı Sibel Aydemir
Psikoloji, Aile Danışmanlığı

Kaygı sorunları çocuklarda ve gençlerde en yaygın görülen ruh sağlığı sorunlarıdır. Çocuklarda ayrılık kaygısı, bir çocuğun bakım veren kişilerden ayrılırken yaşadığı yoğun stres durumu olarak tanımlanabilmektedir. Doğduğumuz zaman aslında böyle bir kaygımız yoktur. Bağlanma gerçekleştiğinde bebeklerin bu kaygısı da başlar. Bebekler yaklaşık 6 aylıktan itibaren bu kaygıyı yaşamaya başlarlar. Bu durum en çok çocuk okula ya da kreşe başlarken ebeveynler tarafından fark edilir.

3 yaştan itibaren çocukların sosyalleşmeye başlamasıyla birlikte çocuklar kaygı duymadan anneden ayrılarak oyun oynamaya ve anneyi aramadan oyunlarını sürdürmeye başlarlar. Ancak ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar hem anneden ayrılırken hem de oyunlarını sürdürürken zorluk yaşarlar. Bazı ağır olgularda ise anneden ayrılmanın sözü dahi geçtiğinde çocuk ağlamaya tepki göstermeye başlar, yine ağır olgularda çocuk adeta anneye yapışık olarak yaşar. Bu durum çocuğun gelişim dönemine uygun olarak gösterdiği bir kaygı değildir bu nedenle çocuğun sağlıklı gelişimini engeller ve bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.

Ayrılık Kaygısının Belirtileri

  • Evden ya da bağlanılan kişiden ayrılmaya karşı yoğun ve sürekli endişe duyma.

  • Bağlandığı kişilerin başlarına bir şey geleceğiyle ilgili yoğun ve sürekli bir endişe duyma (kaza geçirecekler, hasta olacaklar, kaybolacaklar gibi).

  • Bağlandığı kişilerin birinden ayrılmaya neden olacak şekilde kendi başına bir şey geleceğinden sürekli endişe duyma (kaybolma, kaçırılma, kaza geçirme, hastalanma).

  • Evde ya da başka ortamda tek başına kalmaktan ya da bağlandığı kişilerle birlikte olmamaktan dolayı sürekli endişe duyma.

  • Evinin dışında ya da bağlandığı kişilerden biri yanında olmadan uyuma konusunda isteksizlik gösterme, genel olarak uykuya dalmada güçlük çekme.

  • Yenileyici bir biçimde ayrılma konusunda karabasanlar görme.

  • Bağlandığı kişilerden ayrıldığında ya da ayrılacak gibi olduğunda baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma gibi bedensel tepkiler gösterme.

  • Ayrılma korkusundan dolayı bir yere gitmeyi istememe.

  • Anne ya da babası yokken bağımlılığını büyük kardeş, büyükanne gibi diğer yakın kişilere yöneltme.

  • Anne ya da baba yanında olmadan herhangi bir sosyal ortama girememe.

  • Yaşıtı olan çocuklarla arkadaşlık kurmakta zorlanma.

  • Ağlama nöbetleri yaşama ve bu ağlama nöbetlerinden sonra zor sakinleşme.

Bu tepkiler çocukların rol olarak gösterdikleri tepkiler değildir. Çocuklar gerçekten bu bedensel tepkileri yaşarlar. Bu çocuklar evde oyun oynarken bile annelerinin orada olduğunu bilme ihtiyacı yaşarlar. Oyunlarının arasında annelerine seslenirler eğer anneleri cevap verirse rahatlayıp oyunlarına geri dönerler. Ama anneleri seslenmelerine cevap vermezse korkuyla annelerini aramaya başlarlar, ağlarlar ve annelerini bulduklarında da zor sakinleşirler. Ayrılık kaygısında görülen bu belirtilerin bir bölümü genellikle yaşla birlikte azalabilir ama bazı belirtiler ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde de görülmeye devam etmektedir. Zamanında müdale edilmeyen ayrılık kaygısı yetişkinlik döneminde anksiyete, depresyon, madde bağımlılıkları, obsesif kompulsif davranışlar başta olmak üzere çeşitli psikopatolojilerin yaşanmasına neden olabilmektedir.

Ayrılık Kaygısının Nedenleri

Genetik faktörler: Ayrılık kaygısı yaşayan çocukların ailelerinden birinde genellikle anksiyete bozukluğu ve panik bozukluğuna sıklıkla rastlanmaktadır.

Ebeveyn tutumları: Ailenin yetiştirme şeklinin aşırı koruyucu ve kollayıcı olması çocuklarda ayrılık kaygısına neden olabilmektedir. Ayrılık kaygısı bozukluğunun arkasında bağımlılık ihtiyacı bulunmaktadır. Yaşla birlikte çocuk daha kendi kendine yetebilme becerisi kazanır ve çocuğun bağımlı davranışlarında bir azalma görülür. Ancak bazı ebeveynler çocuklarına karşı çok fazla koruyucu bir tutum izleyerek çocuklarını kendilerine bağımlı kılmaktadır. Bu nedenle birtakım beceriler kazanması gereken çocuk bu becerileri kazanamamakta ve kendi başına ebeveynlerinden ayrı kalarak ihtiyaçlarını giderememektedir.

Çocuklarına yeterince zaman ayıramadıkları için suçluluk duyan çalışan ebeveynlerin de durumu telafi etmek için çocukların üzerine çok düşmeleri çocukların bağımsızlık gelişimini engellemektedir.

Travmatik yaşantı: Yaşanılan travmatik olayların güven duygusunu zedelemesi nedeniyle çocuklar kendilerini daha güvensiz ve endişeli hissedebilir. Travmatik şekilde bağlanılan kişiden bir ayrı kalma yaşandıysa çocuklarda güven duygusu zedelenebilir.

Aile içinde yaşanılan tartışmalar, ebeveynlerin birbirlerini ve evi terk edeceklerine yönelik söylemler de çocukların güvenlik algılarını tehdit ederek terk edilme ve ayrılma endişelerini arttırmaya neden olmaktadır.

Ayrılık Kaygısının Tedavisi

  • Ayrılık kaygısının tedavisinde hem aile hem de çocuk eş zamanlı olarak tedaviye alınmalıdır. Çocukla birlikte ebeveynlerin de kendi kaygılarıyla baş edebilmeyi öğrenmeleri gerekmektedir.

  • Ebeveynlerin çocuğa hizmet etmeyi bırakması gerekmektedir. Hizmet etmek çocuğu ebeveyne bağımlı kılar. Bağımlı olan çocuk özgürleşip ebeveynden ayrılamaz. Çocuğun kendi işlerini kendisinin yapması için fırsat tanınmalıdır.

  • Ebeveynlerin çocuğu korumayı bırakıp çocuğu desteklemeye başlamaları gerekmektedir.

  • Ebeveynlerin kaygı dilini bırakması gerekmektedir.

  • Çocuğa her zaman ayrılıkla ilgili doğru bilgi verilmelidir.

  • Çocukların ayrılık kaygısından elde ettikleri ikincil kazançlar varsa bunlar engellenmelidir.

  • Çocukla evde saklambaç oyunu oynanabilir. Eşyaları saklayıp bulma oyunu oynanabilir. Gidip gelmeyi zihinde devam ettirmekle ilgili oyunlar çocuklarda gözünün önünde olmasa bile o nesnenin var olmaya devam ettiğine dair algılarını geliştirmeye yardımcı olur.

Ayrılık Kaygısında Okunabilecek Kitaplar

  • Avucumdaki öpücük.

  • Franklin okula gidiyor.

  • Atakan geceyi anneannesi ile geçiriyor.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.