Çocuklarda Yüksek Tansiyon Olur Mu?

Tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı (Tip 2 DM), kan yağlarında yükseklik ve bunlara bağlı kalp hastalıkları gibi yetişkin dönemde görülen hastalıkları günümüzde maalasef çocuklarda da sık görüyoruz.

Tansiyon, kanın atar damarlar içinde meydana getirdiği basınçtır. Büyük tansiyon olarak tarif edilen sistolik kan basıncı ve küçük tansiyon olarak bilinen diastolik kan basıncı olarak iki şekilde değerlendirilir. Kalbin kasılarak kanı pompalaması sonucu büyük atar damarlarda oluşturduğu en yüksek basınç değerine sistolik basınç denilmektedir. Diastolik kan basıncı da gevşeme sırasında ölçülen en düşük basınç olarak tarif edilir.

Çocuklarda tansiyon yüksekliği; baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanaması, kulakta çınlama gibi yakınmalar oluşturabilse de sıklıkla bulgu vermemektedir. Bu nedenle 3 yaşını geçmiş her çocukta rutin muayane sırasında mutlaka tansiyon ölçümü yapılmalıdır.

Çocuklarda erişkinlerde olduğu gibi tansiyon yüksekliğini değerlendirmede sabit bir değer yoktur. Çocuğun yaşına, boy uzunluğuna göre normal ve yüksek tansiyon değerleri değişebilmektedir. Muayane sonrasında ölçülen değerin normal olup olmadığı her çocuk için ayrı olarak değerlendirilir.

Çocuklarda doğumsal kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları ve hormonal hastalıklar tansiyon yüksekliğine neden olabilir ancak günümüzde çocuklarda görülen tansiyon yüksekliğinin en sık nedeni obezitedir. Özellikle sedanter yaşam, paketli gıdaların sıkça tüketilmesi, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, yeteri kadar su tüketiminin olmaması, ekran başında ve kapalı ortamlarda geçirilen zamanın artması çocuklarımızda obeziteye zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle doydum diye çocuğa tabağını bitirmesi için ısrar etmemek, ekranı doğru kullanmayı öğretmek, sağlıklı beslenme alışkanlığını küçük yaşlardan itibaren aşılamak, egzersizi günlük yaşantının bir parçası haline getirmek, düzenli uyku uyumalarını sağlayıp, gecenin geç saatlerinde beslenmeye engel olmak obeziteye karşı alınacak en önemli önlemler arasındadır.