Depresyon

Yazar Beyza MermerPsikolog • 31 Ocak 2022 • Yorumlar:

  1. Aynı iki haftalık dönem boyunca, aşağıdaki belirtilerden beşi (ya da daha çoğu) bulunur ve önceki işlevsellik düzeyinde bir değişiklik olmuştur.

  2. Bu belirtilerden en az biri ya (1) çökkün duygu durum ya da (2) ilgisini yitirme ya da zevk almamadır.

1.Çökkün duygu durum, neredeyse her gün, günün büyük bir bölümünde bulunur ve bu durumu ya kişinin kendisi bildirir (örn. üzüntülüdür, kendini boşlukta hisseder ya da umutsuzdur) ya da bu durum başkalarınca gözlenir (örn. ağlamaklı görünür).

2. Bütün ya da neredeyse bütün etkinliklere karşı ilgide belirgin azalma ya da bunlardan zevk almama durumu, neredeyse her gün, günün büyük bir bölümünde bulunur (öznel anlatıma göre ya da gözlemle belirlenir).

3. Kilo vermeye çalışmıyorken (diyet yapmıyorken) çok kilo verme ya da kilo alma.

4. Neredeyse her gün, uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma.

5. Neredeyse her gün, psikodevinsel kışkırma (ajitasyon) ya da yavaşlama ya da yavaşladığı duygusu.

6. Neredeyse her gün, bitkinlik ya da içsel gücün kalmaması (enerji düşüklüğü).

7. Neredeyse her gün, değersizlik ya da aşırı uygunsuz suçluluk duyguları.

8. Neredeyse her gün, düşünmekte ya da odaklanmakta güçlük çekme ya da kararsızlık yaşama.

9. Yineleyici ölüm düşünceleri.

B. Bu belirtiler klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.

Yukarıda yazılanlar depresyonun DSM5 kriterlerine göre tanılanma yöntemidir.

Depresyonun Belirtileri

Davranışsal Boyutta: Daha önce zevk veren aktivitelerden geri çekilme, sorunlarla başa çıkmada yetersizlik, hareket ve etkinliklerinde yavaşlama, azalma.

Bilişsel Boyutta: Konsantrasyon ve odaklanmada zorlanma, karasızlık hali, hafızada zayıflama.

Duygusal Boyutta: Suçluluk, değersizlik, kaygı, üzüntü, utanç, öfke hissetmesi.

Fiziksel Boyutta: İştahta değişiklik, uyku sorunları, cinsel ilgi ve istekte azalma.

Motivasyonel Boyutta: Durgunluk, özgüvende azalma.

 

Depresyonda Olan Kişiyi Profesyonel Yardım Almaya Getiren Süreç

 Depresyonda olan bireyleri danışmanlık almaya getiren sebep genelde depresyonun kendisi olmuyor. Kişi, depresyonun günlük hayatında, iş hayatında, sosyal hayatında meydana getirdiği işlevsizlik sebebiyle başvuruda bulunuyor. Depresyonda olan kişilerin iş yerinde performansı düşüyor, kişi sosyal aktivitelerden geri çekilmeye başlıyor, motivasyonel olarak ilgi ve istek kaybı yaşamaya başlıyor. Bu durumların sonucun da profesyonel yardım almaya karar veriyor.

Depresyonda Bilişsel Üçlü

Depresyonda kişi kendisine, dünyaya ve geleceğe karşı olumsuz inançlar geliştirir. Kişi ‘Benim hatam, değersizim, suçluyum, her şey kötü, dünya yaşanılmaz bir yer, her şey daha kötüye gidecek, hiçbir şey düzelmeyecek’ şeklinde düşüncelere inanmaya başlar. Kişide algılanan bir kayıptan söz edilebilir. Mutlu olmak için bir şeyleri kaybettiğini düşünür. Bu kaybettiklerini geri kazanmak için atacağı adımların boşa çıkacağına inanır. Kendisini yetersiz görmeye başlar.  Bu durumlar kişinin geleceğe olumsuz bakmasına sebep olur.

Depresyonda     Antisipasyon Kaybı

 Antisipasyon, olumlu şeyler olacağına dair kişide oluşan umut ve beklentidir. Kişilerin geleceğini düşünebilme ve tasarlayabilmesidir. Depresyon hastası ile konuştuğumuzda gelecek planlarından söz etmez. Kısa veya uzun zamanlı planları yoktur. Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler içine kısılmıştır. Geleceğe dair olumlu beklentileri yoktur. Bu durum depresyonu duygu durum bozukluğundan çok geleceği planlayamama ve harekete geçememe ile açıklanan bilişsel bozukluk olarak tanımlar.

Bilişsel Davranışçı Modele Göre: 

1- Duygularımıza biliş ya da düşüncelerimiz sebep olur.

2- Kendinizi çökkün hissettiğinizde düşüncelerinize bir olumsuzluk hakimdir.

3-Duygusal çalkantıya sebep olan olumsuz düşünceler, çarpıtmalar ve yanlılıklar içerir.

Yani depresyon bilişsel sistemimizde meydana gelen çarpıtmalar sonucu oluşur.

 Bilişsel Davranışçı Terapi’ de danışana öncelikle davranışsal ödevler verilmeye başlanır. Motivasyonun ve zevk miktarının aktivite yaptıkça artacağı üzerinden ilerlenir. Bu davranışsal ödevler bilişsel boyutta yapılan çalışmalar ile desteklenir. Kişinin otomatik düşünceleri, ara inançları ve temel inançları saptanır. Gerçekçi boyutta olmayan düşünceleri kanıt toplama yöntemi, en kötü senaryo tekniği gibi yöntemler kullanılarak gerçekçi boyuta çekilir. Kişinin duygu durumunda işlevsizliğe sebep olan düşünceler, daha işlevsel olan düşünceler ile değiştirilir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)