• Ana Sayfa
  • Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Beyindeki ve Günlük Yaşamdaki Etkileri
Makaleler 05/05/2025

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Beyindeki ve Günlük Yaşamdaki Etkileri

Psk. Fatma Ceyda Ünal Psikoloji
Psk. Fatma Ceyda Ünal
Psikoloji

DEHB, beynin dikkat, dürtü kontrolü ve motivasyon gibi işlevlerini yöneten ön beyin bölgelerinde (özellikle prefrontal korteks) ve dopamin ile noradrenalin gibi nörotransmitter sistemlerinde dengesizlikle ilişkilidir. Bu nedenle DEHB sadece bir “dikkat sorunu” değil, aynı zamanda planlama, organize olma, zamanı yönetme ve görevleri sürdürme gibi birçok bilişsel süreçte zorluklara neden olur.

*1. Odaklanma ve Kişisel Zorluklar*

*Sürdürülmesi gereken dikkatte zorluk:* Bir işe başlamada değil, o işe devam etmede sorun yaşanır. Yapılması gereken görev yarım kalabilir veya sık sık ara verilerek verim düşer.

*Aşırı dağılabilir dikkat:* Kişi çevresel uyaranlara, içsel düşüncelere ya da duygulara karşı çok daha duyarlıdır. Bu da görevler sırasında sık sık dikkatin başka yöne kaymasına neden olur.

*Unutkanlık ve erteleme eğilimi:* Randevular, eşyalar, görevler kolayca unutulur. “Şimdi yapacağım” denilen işler sıklıkla ertelenir.

*Motivasyonla çalışan dikkat:* İlgi çekici olmayan görevlerde ciddi odaklanma güçlüğü yaşanırken, heyecan veren işlerde aşırı hiperfokusa geçilebilir. Bu dengesizlik, günlük hayatı düzensiz hale getirir.

*Kendilik algısında dalgalanma:* Sıklıkla “yetersizim”, “dağınığım” gibi olumsuz iç konuşmalar gelişebilir. Bu da özsaygıyı ve kendine güveni zedeler.

*2. Akademik Yaşamda Etkileri*

Zaman yönetimi zorlukları sınavlara hazırlığı, ödev teslimlerini ve projeleri etkiler.

Notlar genellikle potansiyeli yansıtmaz. Kişi ne kadar zeki veya yetenekli olursa olsun, dikkat dağınıklığı performansı düşürebilir.

Planlama güçlüğü nedeniyle sınav stratejileri veya uzun vadeli projeler karmaşık hale gelir.

*3. Mesleki Yaşamda Etkileri*

Görev tamamlamada zorlanma, son dakika krizleri ve organizasyon bozukluğu yaygındır.

Rutin ve tekrar eden işler çabuk sıkıcı hale gelebilir, bu da motivasyon düşüklüğü yaratır.

İyi niyetle başlayan projelerin yarım kalması, kişinin iş yerinde “dağınık” ya da “dikkatsiz” algılanmasına neden olabilir.

Potansiyel çoğu zaman tam olarak görünmez.

*4. Ailevi ve Romantik İlişkilerde Etkileri*

Sözlerin unutulması, detayların atlanması ve dikkatin çabuk dağılması, yanlış anlaşılmalara neden olabilir.

DEHB’li bireyler genellikle samimi, enerjik ve yaratıcıdır, ancak dürtüsellik zaman zaman ani tepkilere veya kırıcı ifadelere yol açabilir.

Partnerin ya da aile üyelerinin sürekli hatırlatma yapması gerekebilir, bu da ilişkide dengesizlik yaratabilir.

Karşılıklı anlayış ve açık iletişim oldukça kritiktir.

*5. Sosyal Hayatta Etkileri*

Konuşmalar sırasında söze atlama, detaylara takılma veya konudan konuya atlama görülebilir. Bu, dinlenilmediği ya da dağınık bir zihin yapısı olarak algılanabilir.

Grup ortamlarında odaklanma güçlüğü nedeniyle bazen içe kapanma ya da sosyal kaygı gelişebilir.

Aynı zamanda, enerjik ve hızlı düşünce yapısıyla espri yeteneği yüksek, yaratıcı ve canlı sohbetler kurabilen bireylerdir.

*6. Kişisel Yaşam ve Günlük Rutinler*

Sabahları hazırlanmak, odaklanarak yemek hazırlamak, alışveriş listesi oluşturmak gibi basit işler bile organize olmayı zorlaştırabilir.

Eşyaların sık kaybolması, evin düzeninin sağlanamaması ve karmaşa içinde yaşama eğilimi olabilir.

Aynı anda birçok işe başlama ama azını tamamlama döngüsü, yorgunluk ve tükenmişlik hissi yaratabilir.

DEHB’li bireylerin potansiyeli çok yüksektir. Uygun destek, strateji, psikoeğitim, terapi ve gerekirse ilaç desteğiyle bu potansiyel açığa çıkarılabilir. Önemli olan DEHB’yi sadece bir eksiklik değil, farklı çalışan bir zihin yapısı olarak görmek ve bu zihni anlamaya çalışmaktır.

İnsan ilişkilerinde sağlıklı sınırlar koymak, “hayır” diyebilmek ve kendini önemseyerek hareket etmek, psikolojik iyi oluşun temel taşlarındandır. Ancak, birçok insan özellikle toplumsal beklentiler, öğrenilmiş davranışlar ve bireysel inançları nedeniyle sınır koymakta ve “hayır” demekte zorlanır… Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) perspektifinden bakıldığında bu zorlukların temelinde belirli bilişsel çarpıtmalar, işlevsiz inançlar ve öğrenilmiş davranış örüntüleri yer alır.

  1. Başkalarını Memnun Etme İnancı (People-Pleasing)

“Eğer ‘hayır’ dersem bencil olurum.”

“İnsanlar beni sevmezse yalnız kalırım.”

“Başkalarını mutlu etmek benim sorumluluğum.”

Bu düşünceler genellikle çocuklukta öğrenilir. Kişi, sevgiyi kazanmak için başkalarının isteklerini yerine getirmeye şartlanmış olabilir.

  1. Suçluluk Duygusu

“Onu reddedersem kendini kötü hisseder.”

“Başkasına zarar vermemek için kendi isteklerimden vazgeçmeliyim.”

Suçluluk hissi, bireyin kendini başkalarının duygularından sorumlu hissetmesiyle pekişir.

  1. Aşırı Sorumluluk Algısı

“Başkalarının işini yapmazsam, her şey ters gider.”

“Bunu ben yapmazsam kimse yapmaz.”

Bu düşünceler kontrol ihtiyacıyla birleşerek bireyin kendini aşırı yük altında hissetmesine neden olur.

  1. Reddedilme Korkusu

“Hayır dersem beni dışlarlar.”

“İlişkilerimi korumak için her şeye ‘evet’ demeliyim.”

Bu çarpıtma, kişinin sosyal ilişkilerinde kendini güvende hissetmesini zorlaştırır ve uzun vadede tükenmişliğe yol açabilir.

● BDT’ye göre düşünceler, duygular ve davranışlar birbirini etkiler. Kişi, işlevsiz inançlarını sorgulayarak ve yeni davranışlar geliştirerek sınır koymayı ve “hayır” diyebilmeyi öğrenebilir. Sınır koymak başkalarını dışlamak değildir, kendini korumaktır. “Hayır” demek bencil olmak değil, sağlıklı bir benlik inşasıdır. Kendini önemsemek ise ancak kendini ihmal etmemekle ve kendini anlamakla mümkündür.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.