Diyabetin Farkında Ol

Yazar Merve İmerDiyetisyen • 30 Mart 2018 • Yorumlar:

Vücudumuzun temel enerji gereksinimi karbonhidratlar ile sağlanır. Emiliminin olması karbonhidratın en küçük birim olan glukoza dönüşümü gerekir. Glukoz beyin ve diğer organlar için enerji kaynağıdır. Yalnız hücrelerin bu glukozu kullanabilmesi için insülin hormonuna ihtiyaç vardır. Eğer insülin hormonu yeterli derecede vücutta bulanmazsa glukozun enerji olarak kullanımı da mümkün olmayacaktır. Çünkü kandaki glukozu hücrelere insülin götürür.İnsülin yokluğunda kanda glukoz birikir İşte bu olayın gerçekleşmesi diyabet yani kandaki şekerin yüksek olması olarak isimlendirilir.

Kaç çeşit diyabet vardır?
Diyabet tabiî ki tek çeşit değildir ve her iki çeşidi de birbirinden farklı noktalar bulunmaktadır.
TİP 1 Diyabet: Pankreasın insülini hiç salgılayamaması sonucunda meydana gelir. Bu diyabet çeşidi genellikle çocukluk veya gençlik döneminde başlar. Tip 1 diyabette insülin dışardan günlük olarak alınmaktadır.
TİP 2 Diyabet: Bu diyabet çeşidinde ise; aile hikâyesinde diyabet olan kişilerde görülme olasılığı dahayüksektir. Genellikle 40 yaş ve yukarısında ortaya çıkma olasılığı yüksektir. Fazla kilo bu hastalık için bir risk etmenidir. Bu tip diyabette ise insülin salgılanmaktadır fakat etki gösterememektedir. Gestasyonel diyabet: Hamilelik dönemindeki hormonal değişiklikler nedeni ile oluşabilen ve hamilelik sonrasında genelde geçici olan bu diyabet çeşidi, hamilelik dönemi boyunca kontrol edilmelidir. Bu bireylerin daha sonra diyabet olma riskleri yüksek oldukları için sürekli bir kontrol gerekmektedir.

BESLENME TEDAVİSİ
Beslenme tedavisi diyabetin kontrolünde temel taşlardan biridir. Arzu edilen sağlıklı tedavi sürecini sağlamak için;
Açlık kan şekeri(AKŞ) :90- 130 mg/dl
Tokluk kan şekeri (TKŞ): 140- 180 mg /dl
HbA1c: <%7
Total kolesterol:<200 mg/dl
LDL kolesterol:< 100 mg/dl
Trigliserit: <150 mg/dl düzelerinde tercih edilir.
Diyabetik hastalar diyetlerine dikkat etmediklerinde kalp hastalığına yakalanma riskleri çok yüksektir. Yine şekerin yüksek düzeylerde seyretmesi -dengesiz gitmesi gözde kataraktan körlüğe kadar götürebiliyor. Sinir uçlarında duyu his kayıpları oluşabiliyor. En kötüsü böbrekler fonksiyonunu kaybedip yetmezliğe girebiliyor. Dolaşım bozuklukları ile ayakta – parmaklarda kangrenler bunun sonucunda da o organın kaybı oluşabiliyor. İyi bir bakımla kurtarılabilmesi mümkün olabilir. Ama tatsız sonuçlarda olabiliyor. Aslında bunların hiçbirini yaşamak zorunda değilsiniz. Diyabetik kişiler diyetlerine uyduklarında bizim için hasta bile değillerdir. Diyetleri eskiye oranla çok daha rahattır. İyi bir eğitim süreci ile diyetlerine dikkat ettiklerinde daha sağlıklı ve uzun ömürlü yaşarlar. Bu noktada amacımız; Diyabetin ileri dönemde ortaya çıkabilecek kronik komplikasyonlarını(berberinde oluşan hastalıkları) önlemek ve tedavi etmek,Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığını kazandırmak,Yaşam süresini ve kalitesini yükseltmektir. Diyabetli bireylerin beslenme tedavileri; yaşına, boyuna, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre diyetisyen tarafından hazırlanır. Beslenme programı kişiye özeldir. Ortak bir program oluşturulamaz.Diyabetli bireylerde de yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak için tüm besin ögelerinden önerilen miktarlarda ve enerji gereksinimlerine göre alması gerekir.

Tip 2 diyabetiklerin %80’ i obezdir. Enerji alımının azaltması ile ağırlık kaybı metabolik kontrolü
olumlu yönde etkiler. Diyabetik bireylerin enerji gereksinimleri saptanıp, kendilerine uygun enerjiyi
diyetle almaları arzu edilen vücut ağırlığının sağlanması açısından önemlidir.

Karbonhidratlar
Toplam alınan günlük kalorinin yaklaşık % 50- 60 karbonhidratlardan sağlanmalıdır.
Lif oranı yüksek , rafine olmamış, kepekli ekmek, kepekli pirinç, makarna kurubaklagiller gibi
kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.
1 gram karbonhidrat ile 4 kalorilik enerji sağlanmış olur.

Şeker
Meyveden gelen şeker saf şekere göre kan şekerini daha az yükseltir. Bu nedenle yanında proteinli bir besin ile meyve tüketilmesi ara öğünlerde tercih edilmelidir, kabuğu ile yenebilen meyvelerin soyulmadan yenilmesi lif açısından iyi olur ve kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller

Proteinler
Günlük alınan toplam kalorinin % 12- 15’i proteinlerden gelecek şekilde ayarlanmalıdır.
1 gram protein ile yine 4 kalorilik enerji sağlanmış olur.

Yağlar
Günlük alınan enerjinin % 30’u yağlardan gelecek şekilde düzenlenmelidir.
1 gram 9 kalorilik enerji sağlar. Doymuş yağ yerine doymamış yağlar olarak nitelendirilen sıvıyağ tüketimini arttırmak uygun olacaktır. Sebze yemeklerine koyacağınız yağ miktarını 1 kg sebzeye 2 çorba kaşığı sıvıyağ olacak şekilde ayarlamalısınız.

Diyabet ile obezite arasındaki ilişki…
Kan şekerini düşüren hormon insülin hormonudur.
Obez olma durumunda ise pankreasta yapılan insülin hormonunun etkisi azalmakta ve insüline karşı direnç olmaktadır. Bu dirence karşılık vermeye çalışan pankreas zaman içinde yorulur ve bu durumda insülin yapımında çeşitli bozukluklar ortaya çıkmaya başlar.vücut ağırlığında artış oluştukça diyabet olma riski de artmaktadır. Bu nedenle obez bireyler de vücut ağırlığının kontrolü sağlanmalıdır. Böylece diyabet ve diğer kronik hastalıklardan korunmada önlem alınmış olunur.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)