Diz Ağrıları

Yazar Feranek GülsoyAkupunktur Uzmanı • 9 Şubat 2018 • Yorumlar:

Diz ağrıları çeşitli sebeplerden oluşabilir. Kronik diz ağrılarına yol açan en yaygın neden diz kireçlenmeleridir. Sportif faaliyetlerden sonra veya ters bir hareket sonucu gelişen menisküs ve yaçapraz bağ dokusuyırtılması diz ağrılarının nedenleri arasında ve bu durumlarda genelde cerrahi müdahale gerekebilir.

Bağ dokusu zedelenmeleri ve kısmi yırtılmalarında (cerrahi endikasiyon yoksa) diz ağrıları kronik olarak devam eder ve genelde hareket ile ağrı şiddetlenir.

Diz kireçlenmesi (OSTEOARTRİTİ)

Osteoritler (OA), dejeneratif artritler veya dejenaretif eklem hastalıkları adı altında da tanımlanırlar.

Bu hastalık bir grup mekaniksel etkenler sonucunda oluşan eklem kıkırdağının zedelenmesi ve eklem çevresindeki kemiğin dejenerasyonundan ibarettir. Şikayetler eklem ağrısı, hassasiyet, hareket kısıtlılığı, eklem kilitlenmesi ve bazen eklem ödemi olabilir. Değişik etkenler kıkırdak kaybını başlatmaya sebep olabilir. Genetik yapı, metabolik durum ve mekaniksel travmalar kıkırdakta tahribatın başlatılmasına neden olur,zamanla zedelenen kıkırdağın altındaki kemik de savunmasız kalıp bozulmaya başlar. Tüm bu olaylar doğrultusunda oluşan ağrı, hareketin azalmasına ve neticede o bölgedeki kasların atrofi (incelme) ve ligamanların gevşemesine yol açar.

OSTEOARTRİTLER Artritlerin en yaygınıdır ve Amerika’da kronik sakatlılığın en başta gelen nedenidir. Osteoartritler 2 ana kategoriye ayrılırlar. Birincil osteoartritte hiç bir altta yatan neden bulunmaz ve bu hastalık tek başına görülür. İkincil (secondary) osteoartritlerde mutlaka başka bir hastalık sonucu Osteoartrit gelişir. Birincil OSTEOARTRİT Nedenleri;

Spor ve koşmak, tek başına, herhangi bir kaza söz konusu değilse, OA riskini arttırmaz. Araştırmalar, OA’ların oluşmasının nedenini eklemlerin maruz kaldığı mekanikal stresler olduğunu kanıtlamış. Aşırı kilo alma, spor yapmama, yeterince hareketli olmamak zaman içinde kasların ve ligamanların güçsüz ve dengesiz olmasına yol açar bu da vücudun tüm yükünü eklemlere taşıtmak demektir. Şikayetler ve Bulgular:

Ana şikayet akut ağrıdır. Ağrı, hareketin azalmasına ve eklem sertleşmesine (stiffness) neden olur. Ağrı genelde kesici bir ağrıdır ve bölgenin kasları ve tendonlarında yanma hissi olarak tarif edilebilir. OA li eklemin çevresindeki kaslar ve tendonlarında kasılmalar yaşanabilir. Bazen eklemde su toplanabilir.

Nem ve soğuk hava eklem ağrılarını çoğu kişide arttır. Osteoartrit genelde, elleri, ayakları, beli, kalça eklemini ve dizleri etkiler. Yaşlılıkla bağlantılıdır ama yaşlılık onun nedeni değildir. Bazı 80-90 yaşında kişilerde herhangi osteoartrit bulgularına klinikal ve fonksiyonel olarak rastlanmamıştır. Yaşlanmayla beraber genelde eklemde su ve proteoglycan oranı azalır. Proteoglycanlar, kollajen fiberlerini korur, onlar azalınca kollojen fiberleri dejenerasyona daha müsait olur ve tahribat başlar. Eklem kapsülünün etrafında bazen hafif bir iltihap oluşabilir. (romatoid artrit kadar fazla iltihap ve şişme olmaz) bu iltihap bozulan kıkırdağın eklem arası sıvıya (synovsal sıvı) akması sonucu oluşur.

Birincil osteoartrit, kronik dejeneratif bir hastalıktır. Osteoartritlerin ilerlemesiyle, tutulan eklem daha büyür ve ağrı çoğalır ve genelde gün boyu hareketlilik hastanın kendini daha kötü hissetmesine neden olur. Tam tersine romatizmal artritlerinde eklem kullanıldıkça ağrı azalır. Parmaklar gibi küçük eklemlerde sert ve kemiksi çıkıntılar görülebilir. (Herberden’s nodes) bunlar ağrılı olmayabilir ama büyük ölçüde eklem hareketlerini kısıtlarlar.

İkincil OSTEOARTRİT nedenleri:

Başka faktörler OA nedenidir ama neticede patoloji aynen birincil OA gibidir. İkincil Osteoartritin nedenleri:
*Doğumsal eklem hastalıkları
*Diabet
*İltihabi hastalıklar (Romatoid artrit, Perthes, Gut vs.)
*Kaza sonucu eklem zedelenmeleri
*Septik artrit (eklem enfeksiyonu)
*Marfan sendromu *Obezite
*Wilson hastalığı ve…

OSTEOARTRİT tedavisi:

Osteoartritden bahs edilince, eklemi oluşturan tüm yapıların yani eklem kıkırdağı, eklemi saran çeşitli bağ dokuları, eklem sıvısı ve hatta eklem çevresindeki kasların etkilenmesi ve değişik derecelerde tahribatların başlaması ve zamanla yerleşmesi söz konusu .

Diz ağrıları, günümüzde eklem ağrılarının en yaygınıdır. Başta gelen diz ağrıları nedeni de eklem kireçlenmeleri ve ya Osteoartritlerdir. Bugünkü hayat şartlarımız yani hareket ve kas sistemimizin eskilere nazaran düzenli olarak hareket zorunda kalmaması, kilo artışları, saf ve doğal kalsiyum kaynaklarını az tüketmek üstelik gazlı içecekler tüketerek alınan kalsiyumun emilmeden atılmasını sağlamak, güneşe daha az maruz kalmak (D vitamini eksikliği) Osteoartrit zincirinin halkalarıdır diyebiliriz.

İltihap önleyici (antienflamatuar) ilaçların kullanımı ağrılar çok fazla olmadığı takdirde önerilebilir, Hafif ve ilerlememiş vakalarda iltihabı azaltır (ağrının başladığı ilk aylarda), ağrıları dindirir. Zaman ilerledikçe tahribatın artmasıyla ilacın etkileri sınırlı kalabilir ve ilacın dozu arttıkça maalesef yan etkiler baş gösterebilir (Gastrit, reflü, böbrek yetmezliği vs ).

Diz kireçlenmelerinin tedavisinde ağrı kesici ilaçlar en yaygın önerilen ve kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar ağrıyı kullandığınız müddetçe yok eder ve ya azaltır. Bu ilaçlar sadece ağrı uyarısının beyine erişmesini engellemekteler. Asıl ağrıya sebebiyet veren sorun yerinde ve durum ilerlemekte. Bu etki genelde buna benzetilir; bebeğiniz ağlıyor ve siz ağlamanın asıl nedenini (açlık, altının ıslak olması, gaz çıkarma isteği vs) bulup çözmek yerine onun ağzını kapatıyorsunuz ve ya ağrılı dişinizi bir dişçi tarafından tedavi ettirmek yerine ağrı kesici ilaçlar ile bekletip dişinizin kaybedilmesine sebep oluyorsunuz. Ağrı kesici ilaçların kullanılması sadece akut dönem için (ilk 2 hafta) önerilir ve eğer hala diz ağrıları devam ediyorsa nedene yönelik tedavinin başlatılması kesinlikle daha doğru bir karar olacaktır. Unutmayalım ki vücudumuz ve organlarımız en değerli varlığımız ve bu kompleks mekanizmanın tek alarm sistemi ağrıdır.

Özetle, tüm kronik ağrılı hastalıklarda hedef ağrıya neden olan proseyi yavaşlatmak ve tahribatı ,düzensizliği kontrol haline alıp mümkün ise durdurmak. Bu aşamada, gerçek bir ameliyat endikasiyonu söz konusu değilse, hastanın hayat kalitesini yükseltmeği yani ağrısız ve dinamik bir hayatı öngörerek modern tıp ve tamamlayıcı tıp olanaklarından yararlanmak lazım. Kronik ağrı tedavisinde hayat beklentisi ve yaş oranı en yüksek olan Kanada ve İngiltere gibi ülkelerde Soft Laser ve Elektroakupunktur tedavisi) Osteoarterit Tedavisinin Standart Protokolunde senelerdir yer almaktadır. Sonuç olarak: yan etkisi olmayan bir tedavi ile maksimum iyileşmenin sağlanması, yaşlıların ağrı çekmeye mahkum kalmamaları, daha dinamik olmaları ve ilaç kullanımına bağlı organ yetmezliğinden madur olmamalarınını vurgulayabiliriz.

Bilimsel Araştırmalar sonucu dünya Ağrı tedavi merkezlerinde uygulanan yöntemlere bir göz atalım :

Soft laser tedavisi:

Cold lazer veya soft lazer tedavisinde ışık enerjisi hücreler tarafından emilir. Bu enerjinin özelliği fizyolojik dozda olmasıdır yani tedavi uygulandığı andan itibaren onarım işleyişi hücresel bazda başlatılır (photobiotherapy). Her nedenden dolayı olursa olsun, zarar görmüş bölgenin hücreleri etkilenir. Hücresel enerji (ATP) üretimi azalır ve ya duraklar neticede, hücre mambranı (hücrelerin bütünlüğünü sağlayan zar) su dengesini kaybeder. Bozulmak üzere olan hücrelerde protein sentezi (üretimi) de duraklar. Hücre bütünlüğü sağlanması için özel proteinlerin sentezi (üretimi) şart. Bu protein üretim mekanizmaları çok hassastırlar ve dış etkenlerden (fiziki travma, stres, oksijen azlığı, kan akışında meydana gelen etkenler) etkilendiklerinde, kısır döngü başlamış olur ve tahribatın boyutu gitgide artar. Ağrı bir uyarıcı ve savunma mekanizması olarak başta gelen belirti olabilir. Tedavi yöntemi ana sorunu çözmek yönünde olursa,mesela damarlardaki oxigenasyonu sağlamak, düzenlemek, bağışıklık sistemini uyarmak gibi; hastalık derinleşmeden tedaviyle daha kısa zamanda iyileşebilir. Hücre metabolizması dengelenir, enerji (ATP) üretimi desteklenir, protein sentezi uyarılır buda hücrelerin fonksiyonlarında düzelme demektir. Ağrı kesiciler bu durumlarda ağrıyı bastırdıkları için semptomatik etkiye sahiptirler ve tedavi edici etkileri söz konusu olamaz.

Elektroakupunktur tedavisi:

Elektro Akupunktur ve Akapunktur diz ağrıları için çok etkili bir tedavi yöntemidir. OA olan hastaların hem diz ağrılarını dindirir hem de diz fonksiyonunu büyük bir ölçüde iyileştirir, bu yüzden etkili bir tedavi yöntemi olarak ABD ve Avrupada Modern tıbbın OA standart tedavi protokolünde yer almaktadır. Akupunktur iğneleri ile veya iğneden hoşlanmayanlar için elekro bantlar ile yapılmaktadır, ağrı tedavisinde çok etkili, daha hızlı sonuç alabildiğimiz bir Modalitedir. Vücut Akupunktur noktaları ve trigger noktalarına, her hastalığa göre belirli grup noktalar seçilip ve gereken frekans ayarları yapılır, her seansta noktalara 15-30 dakikalık elektrostimulasyon verilir. Bu tedavi kulak akupunkturu ile kombine yapılınca daha etkili olmakta ve vücudu sistemik bir halde harekete geçirmekte. Ayrıca elektroakupunktur ve elektrolipoliz karın ve kalça bölgesinde lokal etki yaparak selülit görüntüsünü azaltmakta ve karın bölgesini daha sıkı bir hale getirmektedir.

Soft Laser ve Akupunkturun diz ağrıları için ağrı kesicilere üstünlükleri nelerdir?

British Medical Journal da 4.kez yayınlanmış olan İSWEÇ Lazer kurumunun yaptığı bilimsel araştırmalar, Soft Lazerin onarıcı etkileri ve bu tedavinin Osteoartrit hastalarının iyileşmesinde,ilaç tedavisine (NSAİDs=Non Steroidal Anti İnflammatory Drugs) üstünlüklerini ortaya çıkardı. Bu araştırmada 10.845 hasta 3 kontrol grubuna ayrılarak yapılmıştır. Ağrı kesicilerin Akut durumlarda,kısa vadeli kullanımda faydalarını göz ardı etmeden, kronik hastalıklarda uzun vadeli kullanımda, ciddi yan etkilere ve organ bozukluklarına yol açmasını da önemsemeliyiz. Sadece İngiltere de senede 2000 kişi ağrı kesicilerin (NSAIDS) yarattığı yan etkileri sonucunda hayatını kaybediyor,çünkü 8.5 milyon osteoartrit hastaların yarısı düzenli olarak ağrı kesici ilaçları kullanıyorlar. (Swedish Laser Medical society) Cold lazer tedavisinde uygulanan lazer düşük şiddetli lazer enerjisidir ve etkileri tanıdığımız yakıcı lazer ile kıyaslanamaz. Soft lazer hedef bölgenin hücrelerini uyarır ve iyileşme ve onarım prosesini başlatır. Foton enerjisi (Lazer işığının enerji zerreleri) uygulana bölgede bölgesel etkilerin yanı sıra, o bölgenin kan damarlarında kan ve bağışıklık sistemi hücrelerininde bir takım pozitif uyarılar yarattığı için sistemik etkiye de sahıp. Bu fonksiyonlar sayesinde enflamasyon(iltihap)ve ağrı ilk tedaviden itibaren, hafiflemeye başlar. Bu tedavi yönteminde kullanılan lazer özel frekans ve gücünden (intensity) dolayı ağrısız ve tamamen yan etkisizdir.

Tedavi nasıl yapılır?

Tedavi planında yer alan noktalara 30 saniyeden birkaç dakikaya kadar lazer uygulanır.Tedavi seansından sonra hemen normal günlük hayat ve faaliyetlere başlanabilir, herhangi bir kısıtlama ve yan etki yoktur. Genel olarak tedavinin süresini ve kaç seanstan oluşacağını,durumun Akut veya Kronikleşmesi belirler. hastalık belirtilerinden 6-8 aydan az bir zaman geçmişse tedavi maksimum etkiyi sağlar ve çoğu zaman şaşırtıcı bir şekilde şikayetler tamamen ortadan kalkabilir. (mesela tendonitler ve bursitlerde, spor zedelenmelerinde) 1 seneyi geçen hastalıklarda iyileşme, patolojinin türüne, sistemik bir hastalığın eşlik edip etmediğine, ve tahribatın şiddetine göre, belli oranlarda sağlanabilir. Kronik diz Osteoartritlerde en az %40-75oranında ağrıda azalma ve %50-60 eklem hareketlerinde rahatlama beklenir. Bu oranlar Romatizmal eklem hastalıklarında(Lazer tedavisinin ödem ve iltihaplarda olan etkisinden dolayı), yeni başlamış olan Osteoartritlerde çok daha yüksektir. Araştırma:

National center for complementary & Alternative Medicine ve National İnstitut of Arthritis, NIH gözetimi altında 510 OA hastasında kapsamlı araştırma sonucu OA hastalarının tedavisinde akupunkturun güçlü tedavi edici etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış,bu yüzden Akupunktur Amerika da osteoartritlerin standart tedavi protokolünde önemli bir yer kazanmıştır. (National ınstitutes of health) 20 milyon Amerikalı osteoartrit hastası ve bu hastalık erişkinler içinde fiziksel sakatlığın en önemli nedeni sayılır (Barnes P,Berman BM,May 2004), bunun için osteoartrit belirtilerini kontrol altına almak hayat kalitesini büyük ölçüde yükseltmek demektir.

Önemli not: eklem tahribatının şiddeti ve kronikleşmesi tedaviye cevap oranlarıyla ters bir ilişkide. Nedene yönelik, Onarıcı Tedavi başlanmasında geç kalınırsa yaş ilerledikçe hareket onemli ölçüde gitgide kısıtlanır ve hayat kalitesi düşer. Ağrı kesici ilaçlar ile maalesef sadece zaman kaybına uğrayıp bölgedeki ağrıya neden olan patolojinin daha da yerleşmesine yol açılır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)