Dünyadaki En Mutlu İnsan Yaşamayan İnsan Mıdır? Ya da Hiç Problem Yaşamamak Mümkün Müdür?

Yazar Neslişah Koç • 1 Mart 2024 • Yorumlar:

Takdir edersiniz ki hiç problem yaşamamak, üzülmemek, kızmamak yaşam içerisinde mümkün olan bir şey değildir. Zaten pek yararlı bir durum da değildir. Biz insanlar varoluşumuzdan beri yaşadığımız problemleri çözmeye çalışarak ve bunu yeni nesillere bilgi aktarımı sağlayarak hayatı geçirmişizdir. Zira bu problemler olmasa yeni adımlar da atılmayacak ve hala ilkel yöntemler kullanmak zorunda kalacaktık. Bu nedenle hayatımızın pürüzsüz bir şekilde ilerlemesi ne sağlıklı ne de mümkün.

Peki ilk soruma gidiyorum.

Dünyadaki en mutlu insan problem yaşamayan insan mıdır?

Problemlerin yaşanmamasının mümkün olamayacağı üzerine konuşmuştuk. Bu durumda o zaman mutlu insanlar da problem yaşar diyebiliriz.

O zaman bir sürü dert tasa varken nasıl mutlu olurlar?

  • Burada ilk durak problemlerin çıkabileceğini, zaman zaman biz insanın doğası olan üzülme, rahatsız hissetme, pişman olma gibi duyguların yaşanması gerektiğini bilmek olacaktır.

  • Diğer durağımız ise problem esnasında, problemi fark etmek ve üzerine düşünmek olacaktır.

  • Daha sonra da çözüm kısmı bize eşlik ediyor.

  • Problemlerin olabileceğini, zaman zaman olumsuz duygular yaşamamız gerektiğini özümsedik. O zaman burada çözüm kısmında baş etme becerileri ortaya çıkıyor.

  • Çözüm problemler karşısında baş etme mekanizmalarımız güçlü ve işlevsel ise problemin süresi de o kadar azalıyor diyebiliriz.

Baş etme becerileri ise kişinin bir olayın çözümü için şu anki yaşına kadar gözlemlediği, öğrendiği veya bulduğu becerilerdir.

Bu beceriler ilkel toplumlarda daha çok biyolojik ihtiyaçları karşılamaktayken (Yüksek dallı bir ağaçtan meyve toplamak için geliştirilen araçlar vb.) ilerleyen toplumda biyolojik ihtiyaçlar daha erişilebilir hale gelip problem oluşturmayınca kişiler, oluşan farklı problemler için baş etme mekanizmalarını kullanmaya başlamışlardır. Aslında bu durum daha çeşitli problemlerin oluşmasına buna karşılık bir o kadar da baş etme mekanizmalarının çoğalmasına neden olmuştur.

Baş etme mekanizmalarımı nasıl güçlendiririm diye soracak olursanız, onun cevabı ise sizdedir. Burada insanları kar tanelerine benzetmek anlamlı olacaktır. Kar taneleri gibi insanlarda uzaktan bakınca her ne kadar aynı gibi gözükse de yakından incelendiğinde birbirlerinden oldukça farklıdır. Yani biriciktir. Bu nedenle size uygun, anlamlı ve işlevli gelen baş etme mekanizmalarınız sizde saklıdır. 

Bu nedenle içsel bir yolculuğa çıkın ve size uygun olanı düşünün 

NOT: Tabii bu becerinin güçlenmesi için olumlu etki sağlayan kişilerarası iletişimde artış, kişinin kendini istediği alanlarda geliştirmesi, sanat, okuma gibi kişinin gelişimi için önemli adımların bu alana faydası oldukça vardır. Bilgi sahibi oldukça her alanda farklı düşünceler bize katkı sağlayacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)