Duygusal Yeme Davranışı

Yazar Özge ŞahnaPsikolog • 28 Haziran 2021 • Yorumlar:

DSÖ’nün tanımına göre sağlık; kişilerin bir engelinin veya bir hastalığının olmaması durumundan çok kişinin fizyolojik, psikolojik ve sosyal olarak da iyi bir durum içerisinde olmasıdır. Sağlıklı bir hayat sürebilmek adına yapmamız gereken temel gereksinimlerimizden biri ise düzenli ve yeterli şekilde yemek yemektir. Gelişimimizi önemli derecede etkilemesinin yanı sıra günlük yeteri kadar alınan gıda gün içerisinde daha aktif ve üretici olmamızı sağlamaktadır. Sağlıksız, aşırı veya az gıda alımı ise insanların dengesiz bir beslenme biçimlerinin oluşmasına ve sağlıklarının bozulmasına neden olmaktadır.

Duygusal yeme davranışı, kişilerin yaşadıkları olumsuz duygulara karşılık oluşan yemek yeme durumu olarak tanımlanabilmektedir. Genellikle öfke, üzüntü, endişe, korku, yalnızlık vb. duyguların hissedilmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bireyler yaşanılan olumsuz duygular ile başa çıkamadıklarında yemek yeme davranışına yönelmekte ve böylece olumsuzlukları unutmaya çalışmaktadır.

Normal açlık durumu ve duygusal yeme davranışı bulunan kişilerin açlık durumu birbirinden farklıdır. Normal olarak acıkan bir insan enerjisi ve kalorisi daha düşük meyve gibi besinlerle açlığını bastırabilmektedir. Duygusal açlık yaşayan kişiler ise daha yüksek enerjili ve kalorili hazır gıda, fastfood tarzı yiyecekleri tercih etmektedirler. Bu açlık beklenmedik bir şekilde başlamakta ve genellikle ulaşılabilecek her türlü yiyecek açlık sırasında tüketilmektedir.

Duygusal açlıktan ilk olarak bulimia hastalığı ile birlikte bahsedilmiştir. İlk başlarda bulimia hastası olan kişilerin fazla gıda alımlarını destekleyici olarak görülsede, konu üzerine yapılan araştırmalar duygusal yemenin tıkınırcasına yeme bozukluğu ile bir ilişki içinde olduğunu göstermektedir. Olumsuz duygu durumları tıkınırcasına yeme davranışını artırmaktadır. Olumsuz duygularla eşdeğer bir artış gösteren stres bireylerin kendilerini kontrol etmelerini zorlaştırmakta ve kişiler yeme davranışlarını kontrol edememektedirler. Yemek yemeyi bir savunma mekanizması olarak kullanmaya başlamak, kişileri aç olmadığı zamanlarda da yemek yemeye yönlendireceğinden ilerleyen süreçlerde hem psikolojik hem de fizyolojik olarak zarara yol açmaktadır.

Duygusal yeme davranışı genellikle obezitesi olan kişilerde, ideal bir kiloda olmasına rağmen diyet yapan bireylerde ve yeme bozukluğuna sahip bireylerde görülmektedir. Duygusal yeme sadece kilosu yüksek olan kişilerde değil, aynı zamanda ideal kiloya sahip kişilerde de görülebilmektedir. Özellikle ergenlik ve çocukluk dönemindeki bireyler ve obezitesi olan kişiler duygusal yemenin risk grubunu oluşturmaktadırlar.

Duygusal yeme öğrenilmiş bir davranış olabileceği gibi günlük ilişkilerimizde ki problemlerden veya geçmiş duygusal deneyimlerimizden de kaynaklanabilmektedir.

Duygusal açlık yaşayan kişilerin, bu davranışlarını değiştirebilmeleri için sağlık alanında çalışan profesyonel kişilerden ve psikologlardan destek almaları gerekmektedir. Tedavi süresi boyunca kişilere düzenli aralıklarla beslenme eğitimleri verilmelidir. Bu eğitimler anlatılacak olanların davranışa dökülmesinde etkin rol oynamaktadır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)