• Ana Sayfa
  • Ergen Çocuğu Olan Aileler İçin Psikolojik Tavsiyeler
Makaleler 27/12/2024

Ergen Çocuğu Olan Aileler İçin Psikolojik Tavsiyeler

Psk. Ebru Yavuz Psikoloji
Psk. Ebru Yavuz
Psikoloji

Ergenlik dönemi, çocukların hayatlarındaki en yoğun değişimlerin yaşandığı, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan büyüme ve gelişme süreçlerinin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Bu dönemde, gençler kimliklerini keşfetmeye çalışırken, ebeveynlerle ilişkilerinde de önemli değişiklikler gözlemlenir. Ergen çocuğu olan bir aile için bu süreç, bazen zorlayıcı ve karmaşık olabilir. Aileler, çocuklarının gelişimini doğru bir şekilde

desteklerken, bir yandan da sağlıklı sınırlar koymak ve güvenli bir iletişim ortamı oluşturmak zorundadır.

Ergenlik dönemi, çatışmaların artabileceği, duygusal iniş çıkışların yaşanabileceği bir dönem olduğu için ailelerin tutumu son derece önemlidir. İşte ergen çocuğu olan aileler için psikolojik olarak dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar:

1. Empati Kurun ve Anlamaya Çalışın

Ergenler, kimliklerini bulma ve bağımsızlıklarını kazanma sürecindedir. Bu süreçte, ebeveynlerinin onlara “ne düşündüklerini” değil, “ne hissettiklerini” anlamaya çalışması önemlidir. Ebeveynlerin, çocuklarının duygusal iniş çıkışlarını ve kendi kimliklerini bulma mücadelesini anlamaya çalışarak empati kurmaları, daha sağlıklı bir iletişimi destekler.

Örneğin, bir ergen, bazen agresif veya içine kapanık davranabilir. Bu davranışlar genellikle duygusal bir karmaşıklığı, kendi benliklerini bulma çabasını yansıtıyor olabilir. Ailelerin bu tür davranışlar karşısında sabırlı olması ve çocuklarının duygusal durumlarına duyarlılık göstermesi önemlidir.

2. Açık ve Sağlıklı İletişim Kurun

Ergenlik dönemi, gençlerin kendilerini ifade etmeye başladığı bir süreçtir, ancak bu ifade şekli bazen ebeveynler için kafa karıştırıcı olabilir. Bu dönemde çocuklar, daha fazla bağımsızlık talep edebilir ve bazen ebeveynlerinden uzaklaşmak isteyebilirler. Ancak, ebeveynlerin çocuklarına açık ve dürüst bir şekilde yaklaşmaları, iletişimi güçlendirecektir.

Aileler, çocuklarıyla günlük konuşmalar yaparak onların duygusal dünyalarına dahil olabilirler. Ancak, bu iletişimin iki yönlü olması gerektiğini unutmamak gerekir. Yani, ergenin de ebeveynlerine duyduğu güveni koruyabilmesi için “dinlenmek” ve “anlaşılmak” ihtiyacı vardır. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarıyla konuşurken yargılayıcı olmadan, açık uçlu sorular sorarak onlara kendi düşüncelerini ifade etme fırsatı vermesi gerekir.

3. Sınırlar Koyun, Ama Esnek Olun

Ergenlik dönemi, sınırların test edilmesi gereken bir zamandır. Ergenler, çoğu zaman kuralları sorgularlar ve daha bağımsız olma istekleriyle ebeveynlerinin otoritesini zorlayabilirler. Bu, çocukların bireysel kimliklerini geliştirmeleri için doğal bir süreçtir. Ancak, ebeveynlerin de sağlıklı sınırlar koyması gerekmektedir.

Aileler, sınırlarını net bir şekilde belirlemeli, ancak ergenin de görüşlerini dikkate almalıdır. Esnek olmak, bir aile için dengeyi bulmak anlamına gelir: Kuralların uygulanması gerekir, ancak bazen çocukların isteklerine saygı duymak da önemlidir. Örneğin, bir ergenin belirli saatlerde evde olma kuralı, onun sosyal hayatı ve arkadaşları ile ilişkilerini göz önünde bulundurarak esnetilebilir.

4. Duygusal Destek Sağlayın

Ergenlik dönemi, duygusal iniş çıkışların yoğun olduğu bir dönemdir. Ergenler, bazen çok mutlu ve enerjik, bazen ise yalnız ve depresif hissedebilirler. Ailelerin, çocuklarına duygusal destek sağlamak için bu dönemde daha dikkatli olmaları gerekir.

Bir ergen, bazen ebeveynlerinden uzaklaşabilir veya içe dönük hale gelebilir. Bu durum, bir çocuğun yalnız hissettiği veya zor bir durumla karşılaştığı zamanlarda meydana gelebilir. Ailelerin bu durumları fark etmeleri, çocuklarının yalnız olmadıklarını bilmeleri adına son derece önemlidir. Ergenlere, duygusal destek sunmak ve onlara güvenli bir alan yaratmak, onların kendilerini ifade etmelerini sağlar.

5. Güvenli ve Destekleyici Bir Ev Ortamı Oluşturun

Ergenler, evde kendilerini güvende hissetmek isterler. Bu güven, sadece fiziksel değil, duygusal anlamda da olmalıdır. Aileler, çocuklarının evde rahatça kendilerini ifade edebileceği, desteklendiğini hissettiği bir ortam yaratmalıdır. Bu, ergenin kendi kimliğini bulma sürecinde ona yardımcı olur.

Evdeki ortamda aile içi şiddet, aşağılama, baskı ve duygusal ihmal gibi olguların bulunmaması çok önemlidir. Sağlıklı ve destekleyici bir ev ortamı, ergenin psikolojik sağlığına doğrudan katkıda bulunur.

6. Aile İlişkilerini Güçlendirin

Ergenlik dönemi, çoğu zaman ebeveyn-çocuk ilişkilerinde gerilimli bir dönemi işaret eder. Ancak, ergenlerin hala ailelerine ihtiyaç duyduğunu unutmamak önemlidir. Aileler, ergenlik dönemindeki çocuklarıyla olan ilişkilerini güçlendirmeye yönelik adımlar atmalıdır.

Birçok ergen, bağımsızlıklarını ilan etmek için ailelerinden uzaklaşmak isteyebilir, ancak bu yalnızca geçici bir durumdur. Ebeveynler, çocuklarına sevgi ve güven vermeye devam etmeli, onların sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını dikkate almalıdır. Ayrıca, aile içindeki pozitif zamanlar geçirmek (örneğin, birlikte yemek yemek, spor yapmak veya sinemaya gitmek), ilişkileri güçlendirebilir.

7. Profesyonel Yardım Almayı Düşünün

Eğer ergen, ciddi duygusal veya davranışsal sorunlar (depresyon, anksiyete, madde kullanımı, okul başarısızlığı, öfke kontrolü gibi) yaşıyorsa, profesyonel yardım almak önemli bir adım olabilir. Bir terapist, aileye rehberlik edebilir ve ergenin yaşadığı sorunları daha derinlemesine ele alabilir. Terapiler, sadece ergeni değil, aileyi de süreçte aktif bir şekilde dahil edebilir.

Ergenlik, hem ergenin hem de ailesinin sabır, anlayış ve destek gerektiren bir süreçtir. Ailelerin, bu dönemde çocuklarına sevgi, saygı ve rehberlik sunarak onların psikolojik sağlığını ve gelişimini desteklemeleri son derece önemlidir. Ergenlerin güvenli bir ortamda, sağlıklı sınırlar içinde, özgürce gelişebileceği ve kendilerini ifade edebileceği bir aile yapısı, onların gelecekteki ruhsal iyilik halleri için büyük bir katkı sağlar.

Aileler, zorlayıcı dönemlerde bile çocuklarıyla olan ilişkilerini sağlam tutarak, onların duygusal dünyalarına değer vererek ve onlara empati ile yaklaşarak bu dönemi daha sağlıklı atlatmalarına yardımcı olabilirler.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.