Evlilikte İletişim Problemleri

Yazar Zübeyde Ezgi HorzumPsikolog • 14 Nisan 2021 • Yorumlar:

Son yıllarda boşanma oranlarının hızlı bir şekilde arttığını gözlemlemekteyiz. Çiftlerin boşanma nedenlerine baktığımızda çoğunlukla benzer cümleler karşımıza çıkmaktadır. Çiftler, ilişki içinde sürekli çatışma yaşadıklarını, var olan problemleri çözüme ulaştıramadıklarını belirtmektedir. “Eşim beni anlamıyor”, “Sürekli aynı konular hakkında tartışıyoruz” gibi cümleler sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Peki bu problemlerin en önemli kaynağı nedir? Her hane içinde bu sorunun cevabı farklı olay ve kişiler örüntüsü üzerinden verilecek olsa da verilen cevaplardaki göze çarpan ortak bir nokta, gündelik hayatımızın belki de en önemli unsuru olan iletişimdir. Çiftlerin arasındaki iletişimde yer alan eksiklikler, problemlerin boyutunu süreç içinde gittikçe büyütmekte, en sonunda da çözümü neredeyse imkansız hale getirmektedir.

İletişim ile birlikte karşı tarafa bir olaya, bir insana ya da bir nesneye ilişkin düşüncelerimizi ifade ederiz. Bir olayın bizi nasıl etkilediğini, bir konuşmanın bizde neler uyandırdığını anlatabilmek, sosyal hayatımızda adaptif bir önem taşımaktadır. İletişim sayesinde sadece karşı tarafa düşüncelerimizi aktarmakla kalmaz aynı zamanda duygularımızı da aktarırız. Bu duygularımızı ifade etme süreci özellikle arkadaşlık ilişkilerimiz ve romantik ilişkilerimizde büyük bir önem taşımaktadır. Bu kadar önem taşıyan bir unsurda boşluklar meydana gelmesi, ilişkinin dinamiklerine ister istemez zarar vermeye başlamaktadır. Çiftler, hane içinde çoğunlukla ortak bir hayatı paylaşsa da zihinlerinde bambaşka bir anlam dünyasına sahiplerdir. Bu yüzden her zevkinizin ortak olduğunu düşündüğünüz biri bile hayatınız değişime uğradığında ya da daha önce karşılaşmadığınız bir durum ile karşılaştığınızda farklı tepkiler verebilir. Çünkü her birey olayları kendi anlam dünyasının sınırları içinde değerlendirir. Ortak paydada buluşarak, sağlıklı bir evlilik yürütebilmek için karşı tarafın anlam dünyasını, hayata baktığı o pencereyi tanımaya çalışmak, onunla empati kurmak gerekmektedir. Bunu sağlamanın yolu da kendimizi ayrıntılı bir şekilde açıkladığımız, karşı tarafı dikkatli bir şekilde dinlediğimiz etkin bir iletişimden geçmektedir.

Çiftler iletişimin temel unsuru olan kendini ifade edebilme ve karşı tarafı dinleyebilme becerilerini sağladığında var olan problemlerin hepsi olmasa da çoğunun çözümlenebildiğini göreceklerdir. Çoğu probleme dönüp baktığımızda çoğunlukla “Bu neden bir problem haline gelmiş?” diyebiliriz. Çünkü iletişimsizlik, partnerler arasında zincirleme bir problem döngüsü meydana getirir. Bu zincir o kadar uzar ki en sonunda problemin başlamasına neden olan şeyi unuturuz. Partnerinizi etkili bir şekilde dinlemek, sağlıklı iletişim kurabilmenizin en önemli anahtarıdır. Eğer partneriniz konuşurken kendi diyeceklerinizi düşünürseniz ya da dikkatinizi onun dediklerine vermezseniz duyduklarınızın sadece bir kısmını algılayacağınız için ileriki süreçte yanlış anlaşılmalar meydana gelebilir. Yanlış anlaşılmalar, bastırılan duygular ve eksik paylaşılan düşünceler çiftlerin ilişki dinamiklerini büyük ölçüde olumsuz etkilemektedir. 

  Kendimizi ne kadar iyi açıkladığımız da bu süreçte oldukça önemlidir. Bir olaya ilişkin hissettiğimiz, düşündüğümüz şeyleri olay esnasında ya da uzun bir ara vermeden karşı taraf ile paylaşmak problem haline gelmesi muhtemel olan unsurların önlenmesini ya da hafiflemesini sağlamaktadır. Diğer türlü verilen uzun aralar, olayın üzerine yapılması gereken önemli konuşmaların ertelenmesine ve ortaya çıkabilecek sorunların artmasına yol açmaktadır. Özellikle de partnerimiz ile paylaşmak istediğimiz sorunları bastırmak, sonraki süreçte bu sorunun daha yıkıcı bir şekilde gündeme gelmesine yol açacaktır.

  İletişimde yer alan sorunlar sadece bir şeyleri isteyerek ya da istemeden eksik söylemek ile kalmaz. Sözlü iletişimde önemli bir unsur olan ses tonu, jestler ve mimikler de iletişimin seyrini ve dolayısıyla ilişkinin seyrini etkilemektedir. Partnerler birbirlerine bağırarak konuştuklarında konuşulan konu hiçbir zaman sağlıklı bir çözüme ulaşamayacaktır. Bu noktada sakinleşmeyi beklemek ve konuyu sakinleştiğimiz anda açarak paylaşımda bulunmak daha doğru olacaktır. Yüksek ses tonu ve fevri hareketler konuşulan konunun içeriği ve öneminden uzaklaşmamıza neden olacaktır. 

  Tüm bu süreç karşılıklı bir emek gerektirmektedir. Her iki tarafın da sakin ve özverili bir şekilde bu sürece katkıda bulunması ile iletişimsizlik kaynaklı olumsuzlukların giderilmesi sağlanabilir. Elbette ki tüm bunların sağlanması mükemmel bir evliliğe yol açmayacak ya da ilişkideki tüm problemleri çözmeyecektir. Fakat birçok sorunun kaynağı olan ya da birçok sorunun büyümesine yol açan iletişimsizlik probleminin giderilmesi çiftlerin yaşantısını daha kolay bir hale getirecektir. Sağlıklı bir iletişim kurduğumuz vakit, hayatımızda var olan problemlerin yükünü hafifletmiş oluruz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)