Global Bir Travma- Pandemi

Yazar Merve Özal OkudumPsikolog • 20 Nisan 2020 • Yorumlar:

Son günlerde global bir sorunla –pandemi ile- karşı karşıyayız. Tüm dünya aynı şeyleri
yaşıyor ve endişe duyuyor. Nereli olduğunun, nerede yaşadığının, kim olduğunun, ekonomik
durumunun hiçbir önemi yok. Her şeyin sıfırlandığı bir dönem...
Bana göre bildiklerimizi unuttuğumuz, güç dengelerinin değiştiği, yeni bir çağın başlangıcı
olacak bir dönemden geçiyoruz. Ürkütücü olsun diye söylemiyorum; aynı zamanda bu
dönemi arınma ve büyüme dönemi olarak da görebiliriz.
Yıllarca hor kullandığımız Dünya’nın, yaşadığımız şu günlerde, fiziksel olarak arındığı
aşikar; içsel olarak bizim de arınmamız, uyum sağlamamız; bu zorlu süreçten kazançlı
çıkmamıza yardım edebilir.

Travma ve Pandemi
Beklenmedik anda, aniden ortaya çıkan, zorlayıcı ve hayatı derinden etkileyen yaşam
olaylarına travma deriz. Bu açıdan bakıldığında Pandemi; global bir travmadır. Fakat burada,
yaşanıp bitmiş bir olay yok, bu yüzden pandemiyi şu an için ‘devam eden global bir travma’
olarak ele alabiliriz.
Travmanın en önemli kıstası, kişinin bunu travma olarak deneyimlemesi ve
anlamlandırmasıdır. Çünkü bu durum kişiden kişiye farklılık gösterir. Aynı şeyi herkes
travma olarak deneyimlemeyebilir.

Travma olarak algıladığımız şeyin etkisinden çıkabilmek için, öncelikle olumsuz tepkilere yol
açan duygularımızı kabul etmek gerekir. Travmaya karşı verilen tepkiler, ‘’anormal duruma
verilen normal tepkiler’ dir; bir süre, bu tepkiler, beklendik ve yaşamla uyumludur.

Öte yandan küresel bir travma olmasına rağmen, diğer travmalarda da olduğu gibi, herkesin
travmayı deneyimleme ve anlamlandırma süreci farklı işlemektedir. Dolayısıyla travmatik
süreç geçtikten sonra bıraktığı etkiler birbirinden farklı olabilir.

Travma sonrası verilen tepkileri 3 farklı şekilde görebiliriz.
1.Olumsuz yaşam olayının ardından; korku dolu, kaygılı, depresif veya şok halinde,
donakalmış, andan kopmuş vb. şekilde travmatize olarak; travma sonrası stres bozukluğu
yaşanabilir.
TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) yaşayan insanlarda şunlar görülebilir.
Aşırı uyarılmışlık, kolayca irkilme, olaya dair rahatsız edici anıların ve kabusların sık sık
tekrarlaması, uykusuzluk, kaygı ve öfke düzeyinde artma, günlük yaşamamıza dönememe,
gelecekle ilgili düşünememe gibi belirtiler görülebilir.
2. Dayanıklılığımızı koruyarak, direnç göstererek, dengede kalıp mevcut düzenimizde devam
edebiliriz. Travma sonrasında, hayata normal bir şekilde, kaldığı yerden devam edebilme gibi.
3. Travmanın ardından olumlu psikolojik değişimler yaşayabilir, güçlenerek, büyüyerek, yeni
perspektifler kazanarak çıkabiliriz. Buna travmatik büyüme denir.
Travmatik büyüme; travmatik olayın kişiyi öncekinden daha güçlü hale getirmesiyle köklü,
net, olumlu değişimler yaşamış olmasıdır.

Alt yapımızda ne varsa ortaya çıkan odur aslında. Normal rutindeyken zaten sinyallerini veren
semptomlarımız ve sorunlarımız gün yüzüne çıkabilir.
Çocukluk çağı travmalarımız (ihmal, istismar, vb.), kendimize dair çarpık algılarımız
(yetersizim, değersizim, vb.), inançlarımız ve değerlerimiz, yetiştirilme tarzımız, yaşama
bakış felsefemiz ,travmaya karşı vereceğimiz tepkiyi belirleyen temel etmenlerdir.

Evet bazılarımız travmalardan güçlenerek çıkar. Travma sonrası büyüme yaşayacak insanlara
baktığımızda şunları gözlemleyebiliriz:
o Hayatta dert edindikleri şeyleri sorgulayıp kendilerine esas dertler edinirler.
o Yaşam gayelerini, hayat tarzlarını sorgularlar ve farkındalık sağlarlar.
o Değişime isteklidirler ve esnemekten korkmazlar.
o Yeni fikirlere açıktırlar.
o Kendilerini yaşamın akışına bırakırlar.
o Anda ve akışta kalırlar.
o Duygularını fark edip hissederler; yok saymazlar.
o İhtiyaçlarını görüp karşılarlar ya da birilerinin karşılamasına müsaade ederler.
o Sevgi ve güven içerikli bağlar kurarlar.

Görüldüğü gibi, olumsuz bir yaşam olayının ardından olumlu psikolojik değişimler ve
kazanımlar yaşamak da mümkün. Yeni perspektif kazanmak, kişisel güç elde etmek,
varoluşsal değer kazanmak, önceliklerin değişmesi gibi.
Fakat bunun için istemek ve çabalamak gerekiyor.
Travmatik Büyümeye Doğru Giderken
Henüz bitmemiş, devam eden olumsuz bir yaşam olayıyla karşı karşıyayız. İlk iş, durumun
yol açtığı olumsuz duygu ve düşüncelerimizi, algıladığımız tehdidi, rutinde giden
hayatımızdaki kırılmayı; inkar etmeden, bastırmadan, yok saymadan kabul edip, anlamaya
çalışmak olmalı, böylece travmatik büyümenin önündeki en büyük engelden kurtulmuş
olacaksınız. Kırılmanın ardından yeniden yapılandırma yapmak için sorgulama evresi
başlıyor. İnandığınız, güvendiğiniz, savunduğunuz her şeyi hızlıca yeniden gözden
geçiriyorsunuz. Yaşam felsefenizdeki çürük inançları (başarı, güç, hırs, yakınlık, ilişkiler,
dünya algısı…) ayıklamaya başlıyorsunuz. Bu aşamada, yıkılan yaşantıyı yeniden

yapılandırmak için ekstra güç ve enerji harcanır. Kendi yapınızda bulunan, işe yarayan,
sağlıklı ve işlevsel olan özelliklerin, inançların ve becerilerin yanına yenileri gelir. Bir nevi
üst versiyona geçmiş veya güncellenmiş olursunuz.
Eğer pandemi son bulduğunda eskisinden net olarak daha sağlam bir yapı ortaya
çıkarmışsanız bu süreci kazançlı atlatmış ve travmatik bir büyüme yaşamışsınız demektir.
Öyle olmasını umarım…
Sevgiyle

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)