Hamilelik şüphesiz ki anneler için çok güzel ve önemli bir dönem. Yeni bir canlının içinde büyümesi her ne kadar anne için güzel duygular hissettirse de bu süreçte vücudun, bebeğin gelişmesi için değişmesine bağlı olarak fiziksel ve hormonal pek çok değişiklik olmaktadır. Bu değişiklikler nedeniyle annede bulantı, aşerme, mide yanması, kabızlık, ödem vb. durumlar görülebilir. Ayrıca bu değişimler annenin daha fazla enerji, vitamin ve minerale ihtiyaç duymasına sebep olur ve bu ihtiyaçlar annenin yeterli ve dengeli beslenmesi ile karşılanabilir.
Hamilelik sürecinde anne, fazla veya yetersiz ve dengesiz beslenirse bu durumdan hem anne hem de bebek olumsuz etkilenir. Bu nedenle beslenmeye bağlı bazı sağlık sorunları oluşabilir. Ayrıca gebelik sürecinde oluşan bazı sağlık sorunları da beslenmenin yeniden düzenlemesini gerektirebilir.
İşte hamilelikte beslenmeye bağlı olarak bebekte görülebilecek sağlık sorunları başlıca şunlardır:
Ölü doğum
Erken doğum
Bedensel ve zihinsel gelişim bozuklukları
Düşük doğum ağırlığı
Mekonyum aspirasyonu (Bebeğin gebelik sırasında dışkısını yutması olarak bilinen durum)
Makrozomi bebekler (Normalden büyük bebekler)
Peki, hamilelikte beslenmeye bağlı olarak annede görülebilecek sağlık sorunları nelerdir?
Hamilelikte anemi nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Sık doğumlar
Besin olmayan maddelerin (toprak, kireç, vb.) yenmesi olarak adlandırılan pika
Düşükler nedeniyle demir depolarının azalmış olması
Diyetle alınan demirin vücuttaki biyoyararlılığının az olması (Bitkisel kaynaklı demirin vücuttaki biyoyararlığı hayvansal kaynaklara göre daha düşüktür.)
Hamilelikte oluşabilecek demir eksikliği anemisini önlemek için;
Demirden zengin olan kırmızı et, kümes hayvanları, yumurta, kurubaklagil, tam tahıllar gibi besin grupları günlük beslenmede yer almalıdır.
Yemeklerle birlikte C vitamininden zengin meyve ve sebzeleri (biber, narenciye, kivi, ıspanak,…) tüketmek demir emilimini arttırır.
Yemeklerle birlikte tüketilen çay ve kahve demir emilimini engeller. Yemeklerden 1-2 saat kadar önce veya sonra tüketilmeli ve miktarı mutlaka sınırlandırılmalıdır.
Hamile birey beslenmesiyle artan demir gereksinimini karşılayamıyorsa doktor/diyetisyen onayıyla demir takviyesi kullanması gerekebilir.
Hamilelikte bebeğin ve annenin kemik sağlığını korumak için kalsiyumun besinsel kaynakları olan süt, yoğurt, pekmez, kurubaklagil, peynir, çökelek, fındık, yeşil yapraklı sebzeler günlük beslenmede yerini almalıdır. Ayrıca D vitamininin en iyi kaynağı olan güneş ışınlarından yeterince yaralanmak da çok önemlidir.
Preeklampsi için risk faktörleri; annede kronik hipertansiyon, kronik böbrek yetmezliği, diyabet gibi hastalıkların bulunması, ileri gebelik yaşı (>40), çok ve sık doğum yapma, obezite vb. şeklinde sıralanabilir. Ayrıca yetersiz ve dengesiz beslenen gebelerde de toksemi daha sık görülmektedir.
Preeklampsi durumunda gebenin beslenmesi yeniden düzenlenmeli, tuz kısıtlaması yapılmalıdır. Gebenin sağlığı gözlem altına alınmalıdır.
Az az ve sık sık beslenin.
Sabah bulantısı olanlarda yataktan kalkmadan önce tüketilecek tuzlu kraker, kuru ekmek, leblebi gibi mide asidini azaltan besinler bulantıyı önleyebilir. Ayrıca yataktan bir anda kalkmayın. Yavaşça doğrulup sırtınızı yatak başına dayayarak bir süre oturduktan sonra kalkın.
Bu dönemde koku hassasiyeti de oluşmaktadır. Mide bulantısına neden olan ağır kokulu yiyeceklerden kaçının.
Fazla baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kaçının.
Mideyi fazla dolduracağından ana öğünlerle birlikte sıvı gıdalar tüketmeyin. Sıvı gıdaları ara öğünlere kaydırabilirsiniz.
Yemekleri yavaş yavaş yiyin.
Çiğ besinler mideyi daha fazla yoracağı için ilk haftalar salata miktarı azaltılabilir.
Çeşitli meyve suları (elma, limonata gibi), limonlu nane çayı, ıhlamur, ayran gibi içecekler ve haşlanmış patates, etimek, yoğurt, peynir gibi yiyecekler bulantıyı azaltabilir.
Bol ve özellikle ılık sıvı tüketimi bağırsağın düzenli çalışmasına yardımcı olur. Günlük su tüketimi 1,5-2 litre altına düşmemelidir.
Bol sıvı gibi bol posa(lif) da bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Sebze, meyve, tam tahıl ürünleri, kurubaklagiller gibi besinlerin posa içeriği yüksektir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve, bulgur, yulaf ezmesi, tam tahıl ekmek ve diğer ürünleri, haftada iki kez kurubaklagil yemekleri tüketerek posa miktarınızı arttırabilirsiniz.
Siz hareket ederseniz bağırsaklarınız da hareket eder. Bu nedenle yapacağınız yürüyüş ve hafif egzersizler kabızlık sorununa iyi gelecektir.
Doğal laksatif etkileri bulunan kuru erik, kayısı, incir veya bunlarla yapılan komposto/hoşaf kabızlığı önleyebilir.
Hamilelikte laksatif etkisi olan ilaçlar kullanılmamalıdır!
Aşırı soslu, kremalı ve yağlı besinleri tüketmemeye özen gösterin.
Az az ve sık sık beslenin.
Çay, kahve vb. kafeinli içecekler mide yanması ve ekşimesinin artmasına sebep olacağından tüketmeyin.
Yemekten sonra hafif yürüyüşler yapmak yardımcı olabilir.
Karnınıza baskı yapan kıyafetler giymeyin.
Uyurken yüksek yastık tercih edin.
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.