Yaşamımıza giren insanlara ve karşılaştığımız olaylara dikkat ediyor muyuz?Yoksa eski düşünce kalıplarımızın rehaveti içinde sadece 'neden bunlar başıma geldi’mi diyoruz? İnsanlarla olan konuşmalarımıza, her cümlemize, her düşüncemize ve duygumuza, her olayın içimizde açığa çıkardıklarına dikkat ediyor muyuz?Yoksa hiç fark etmeden, yaşamın sıradanlığı olarak algılayıp, yaşayıp geçiyor muyuz? Kırgın, acı çekmiş, içerlemiş, kızmış, isyan eder bir şekilde. Yaşamın bir kurbanı, diğerlerinin hedef tahtası olarak mı görüyoruz kendimizi?Eğer biz yaşamın bir kurbanıysak, eğer olaylar bizim başımıza geliyor ve bizim müdahele imkanımız yoksa, eğer hep çevremizdekiler bize bir şeyler yapıyorsa, bilin ki ipler kesinlikle bizim elimizde değil. Yaşamımız bir otomatik tepkiler silsilesi. Bu otomatik, robot yaşantıdan çıkmak için dikkat etmek çok önemli.Neye dikkat ?Karşılaşmalarımıza.Bize bizi anlatacak, kendimizi keşfetmemizi sağlayacak, otomatik tepkilerimizi, kırgınlıklarımızı, beklentilerimizi, fark etmemizi,kurban rolünü nasılda üstümüze hiç sorgulamadan giydiklerimizi bize gösterecek karşılaşmalarımıza.Olaylarla, insanlarla karşılaşmalarımızla. Bize ayna olacak karşılaşmalarımıza.

Kendimizi ifade etmek için yaptığımız işte bizi ciddiye almayan partnerimize hayal kırıklığıyla cevap verirken dilimizden dökülen "benim desteğe ihtiyacım yok ! " cümlesindeki destek beklentimizi fark edelim.Bu beklentinin nasıl da istediğimizi yaşama geçirmek için çevremize bağımlı hissettirdiğini, sadece kendimiz olmak, var olmak için seçtiğimiz yolda kendi başımıza ilerlemeyi nasıl da göze alamadığımızı fark edelim.Dikkat edelim,üzerinde düşünelim. Hiç bir olayı, hiç bir kelimeyi sıradan kabul etmemek lazım.Kazın. Daha da derin kazın. Neden öyle söyledik?Neden onun bakışıyla aşağılanmış, kırgın, suçlu… hissettik?Özellikle de otomatik tepkilerimize dikkat edelim.Onlar çok derinlerden gelirler. O an için farkedemeyebiliriz ama sonrasında üzerinden geçmek gerekli. Büyük çıkışların küçük anahtarlarıdır bunlar. Unutmayalım hepimiz benzer şeyleri elbet yaşıyoruz ama tepkilerimizin boyutları farklı çünkü her birey kendi içinde (insan)özeldir.

Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.

DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.


www.doktortakvimi.com © 2025 - Doktor bul ve randevu al

Bu web sitesi çerezleri kullanıyor.
Tarayıcınızda çerezlerle ilgili ayarları düzenleyebilirsiniz.