Her Kadın Anne Olmalı Mıdır?

Annelik, doğada isteyen ve dileyen her dişinin hakkıdır ancak bu bir zorunluluk olamaz.

-Şartların insanı nasıl değiştirebileceğini en iyi kendinizden biliyor olmanız gerekir, bu bazen duygusal olabilir, bazen şans olabilir, bazen kişisel olabilir, bazen ekonomik sosyal vesaire olabilir.

Bilemeyiz. Bilmediğimiz bir şey hakkında da yorumda bulunmanın doğru olmadığına inanıyorum.

-Bir hekim olarak, bazı kadınların doğuştan “doğurganlık” imkanı olmadığın biliyorum. Bazen rahim gelişmez, bazen genital organlar, bazen de gelişmemesi gereken fazladan şeyler gelişir. Peki hocam bu bir kusur mudur? 

Kusur; sevgili dostlarım, elinizde imkan varken yapmaktan imtina ettiğinizdir. Bu bağlamda doğumsal  hiçbir olayı kusur kabul etmem.

Yüzümüz asimetrik, boyumuz kısa, kilomuz fazla, kıllanma tüylenmemiz diğer hemcinslerimizden farklı olabilir.

Bir parmağımız uzun, diğeri kısa olabilir. İç organlarımız birbirinden farklı olabilir. Bunlar, yaşamı etkiliyorsa  ya da en basitinden kozmetiğinizi, estetiğinizi etkiliyor ve sizi rahatsız ediyorsa değiştirebilir ancak bunların kusur olmadığını, YARADILIŞ olduğunu, bu farklılığın doğal olduğunu, doğanın sonucu olduğunu ve elinizde olmadığınızı belirtmek isterim. Şahsen ben, herkesi olduğu gibi kabul etmeni güzelliğine inananlardanım.

Anneliğe gelirsek, annelik doğumdan ibaret değildir. Ve elbette bunun günümüzde çok çeşitli yöntemleri vardır.

Yaşınız ve durumunuz ne olursa olsun, böyle bir arzunuz varsa size yardımcı olmak da hekim olarak görevimiz. Bu taşıyıcı anne olur, yumurta nakli olur, o olur bu olur. Ha bunların önemli bir kısmı ülkemizde henüz yasal değildir belirtmek isterim. Yani size uygulamada yardımcı olamam ancak bilimin bu boyuta geldiğini bilmenizi isterim.

Öte yandan, bir kadının kendi bedeni üstünde sınırsız özgürlüğü vardır.  Yine özelde bir kadının ve elbette tüm insanların, yaşamlarını nasıl şekillendireceklerine karar vermeleri kendi haklarıdır.

Bu dünyaya bir çocuk getirip getirmeme hakkı, zorlama değil kişiseldir. Bu düşüncelerle, her ne kadar eşitliğe inansam da burada, toplumsal baskının ve dogmaların yanında değil, kadının yanında olduğumu biliniz.

Hekim olarak, İnsan olarak…