Vücudunuzda her çarpma açık yara oluşturmaz öyle değil mi? Travmaları da açık yaralara benzetelim. Çok güçlü bir darbe aldığınızda yaranız da o kadar ciddileşir. Bunun sebebi vücudumuzun ya da derimizin kaldırabileceğinden fazla zede almış olmasıdır. Travmalar da psikolojik sağlığımız ve sağlamlığımız açısından ciddi zedeleme ve yaralara benzetilebilir. Bu sebeple her zedelenme, düşme, yara alma travma oluşturmaz.
Ailelerin en sık dile getirdiği cümlelerden biridir çocukla çalışan uzmanlar için “Çocuğum travma yaşıyor, çocuğumda travma kaldı”. Aslında ebeveynlerin düşündüğü gibi her uyarı, yönlendirme, zorlanma çocuklarda travma oluşturmaz. Hatta çocuklar biz yetişkinlere kıyasla farkındalığı daha az olan yaş grubu oldukları için çoğu travmtize edici konularda da etkilenmişlikleri biz yetişkinlere kıyasla daha düşük olabilmektedir.
Travmatizayon durumunun ayırdı için öncelikle nedir travma ona bakalım. Çocuk ve Gençlerde Travma, hayatın günlük akışı içinde, hiç beklenmeyen bir anda, insanın dayanma gücünü zorlayan ya da aşan bir durum olarak tanımlanabilir. Travmaların oluşmasında, çocuğun olayı kendi yaşamına veya başka birinin yaşamına tehdit olarak algılaması çok önemlidir (DBE, 2024). Olay ne kadar doğrudan tehdit oluşturuyorsa, etkisi o derece büyük olur. Bu sebeple travmalarda çocuğun yaşı, cinsiyeti, olayı kiminle yaşadığı, farkındalık düzeyi, psikolojik sağlamlık düzeyine bağlı olarak olaydan ne kadar etkilendiği, olaya ne kadar süre maruz kalındığı gibi birçok değişken sürecin kalıcılığını etkilemektedir.
Her yaş için daha doğruda travma oluşturması beklenen doğal afetler, ebeveyn kaybı, istismar, hırsızlık, kazalar, yoğun ihmaller, savaşlar, taşınma ve yer değiştirmeler, rehin alınmak gibi olaylar etkilenme düzeyine bağlı olarak bireyin benlik gelişiminin zedelenmesine yol açabilmektedir. Zedelenme temelde “bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” düşüncesini barındırır.
Travmaların en belirgin duyguları kaygılar ve korkulardır. Travma yaşantısından sonra bireyler yukarıda bahsedilen düşünce sebebiyle güvende hissetmekte zorlanırlar. Bu sebeple aileler, çocuklarında travma kaynaklı aşırılaşmış bir duygu gözlemlediklerinde en yakın zamanda bir uzman desteği almalılardır.
Aşağıda ailelere rehberlik etmesi adına travma durumunda ortaya çıkabilecek aşırılaşmış davranışlara bazı örnekler verilmiştir (DBE, 2024):
Uyku bozuklukları, kâbuslar
Yeme, giyinme, tuvalet alışkanlığı gibi alanlarda farklılıklar, geriye dönüşler
Kıpır kıpır, huzursuz olma
Uykulu, donuk olma, yalnız kalma isteği
Her fırsatta ağlama
Tanıdığı nesnelere aşırı bağlanma
Değişiklikle baş etmede zorlanma
Anne-babayla olan ilişkilerde farklılık, aşırı talepkâr olma ya da tamamen içine kapanma
Kardeşlerle olan ilişkilerin daha olumsuz olması, kavgaların artması
Travmatik olayla ilgili takıntılı düşünceler geliştirme, sürekli bu olay hakkında konuşma, bu olayla ilgili oyunlar oynama
Olayın tekrarlanacağı endişesi
Başkalarının gereksinimlerini aşırı derecede önemseme
Okul başarısında düşüş
Dikkatte azalma/bozulma
Tatmin olmakta zorlanma
Küçük olaylara aşırı tepkiler verme
Uzm. Klinik Psikolog Nilay E. DİRİSAĞLIK UZUN
Bu makalenin DoktorTakvimi web sitesinde yayımlanması, yazarın açık izniyle yapılmaktadır. Web sitesindeki tüm içerikler, fikri ve sınai mülkiyet mevzuatı kapsamında uygun şekilde korunmaktadır.
DocPlanner Teknoloji A.Ş. web sitesi tıbbi tavsiye sunmaz. Bu sayfanın içeriği, metinler, grafikler, görseller ve diğer materyaller de dahil olmak üzere, yalnızca bilgilendirme amacıyla oluşturulmuştur ve tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almak amacı taşımaz. Herhangi bir sağlık sorununuzla ilgili şüpheniz varsa, bir uzmana danışınız.