Horlama

Yazar Süleyman Fikret Harman • 7 Kasım 2016 • Yorumlar:


Uykuda soluk alıp verirken başta küçük dil ve yumuşak damak olmak üzere üst solunum yolundaki yumuşak dokuların kaba titreşimi ve bunun yarattığı ses, " Horlama" olarak adlandırılıyor. Erişkin insanların %45 i zaman zaman % 25 i sürekli horlar. 


Horlama sadece bir estetik sorun olarak görülüyor. Ancak, bu sorunla " Uyku apne sendromu" denilen, çok ciddi hastalıklar ve ölümle sonuçlanabilecek bir hastalığın belirtisi olarak da karşılaşılabiliyor. Uzmanlar, sağlık açısından önemli olan horlamayı, haftanın çoğu gecesinde ve gecenin yarıdan fazla süresinde görülen bir durum olarak tanımlasa da, birkaç saat süren horlama, hastanın eşini hatta komşusunu bile rahatsız edebiliyor. 

UYKU APNESİ 

Uykuda solunum durması olarak adlandırılan uyku apnesi, kişide akciğerlerin iyi havalanmamasına neden oluyor. Uyku sırasında burnun görevinin, üst solunum yolları vasıtasıyla hava akımını nefes borusu ile akciğerlere iletmek olduğu belirtiliyor. Bu klasik döngüde boğazdaki çöküntüler, akciğerlere oksijen geçişini azaltıyor ya da engelliyor. 


Oksijen azalması akciğerlerdeki en ufak birim olan alveol denilen baloncukların kanla oksijen- karbondioksit alışverişini bozuyor. Azalmış oksijen kana yükselmiş karbondioksit olarak yansıyor. Kanda oksijen azalması, kalpte koroner damarlarda gezen oksijenin azlığına da işaret ediyor. Kan içindeki oksijenin azalması hastalarda kalpte aritmi adı verilen ritm bozuklukları ve kalp krizine yol açabiliyor. 

NEDENİ BİLİNMEYEN HİPERTANSİYONUN EN ÖNEMLİ SEBEBİ UYKU APNESİ. 

HORLAMA NEDENLERİ 

* Uzun süre sigara kullanmak 

* Yumuşak dokuların gevşemesi 

* Antidepresan, antihistaminik, antispsikotikler gibi ilaçların yan etkileri 

* Alt, üst çene ve ağızdaki anatomik bazı bozukluklar 

* Vücut kitle indeksinin yüksekliği nedeniyle şişman olmak 

* Septum deviasyonu denilen burnun orta bölgesindeki eğrilikler ve konka hipertrofisi adı verilen burun eti büyümeleri. 


* Geniz etinin özellikle de çocukluk çağında arka burun deliklerini tıkayarak burundan hava geçişini engellemesi. 

* Yumuşak damak ve küçük dilin ileri derecede sarkık olması. 

* Bademciklerin çok büyük olması. 

* Dilin büyüklüğünün normalden fazla oluşu 

* Dil kökünde bademciklerin büyüklüğü veya dil kökünün anatomik olarak boğaz arka duvarına yakın olması 

TEŞHİS – BULGU- TEDAVİ 

Solunum problemleri uykuda oluştuğu için hastanın kendisi durumdan haberdar değildir. Durumu hemen daima hastanın eşi veya yakınları fark eder. En belirgin bulgu horlamadır. Hastaların hemen tamamı çok şiddetli biçimde horlarlar. Hasta düzenli şekilde horlarken aniden sesi kesilir (Tanıklı Apne). 

Hastalığın ilk ve en belirgin semptomu gündüz aşırı uykululuk halidir. Diğer belirtiler ise; Sabah şiddetli ağız kuruluğu ile uyanma Sabah başağrıları Eskiye oranla daha sinirli ve daha tahammülsüz olma Anksiyete, Konsantrasyonu sürdürmede güçlük Çocuklarda okul başarısının düşmesi Unutkanlık Eskiden olmadığı halde gece bir veya daha fazla kez tuvalete kalkma . 

Yine eskiye oranla belirginleşen ve iklim şartlarıyla açıklanamayan gece terlemeleri Cinsel istekte azalma, (erkekte) iktidarsızlık. Tıkayıcı Uyku-Apne Sendromu (TUAS) Tanısı Nasıl Konur? TUAS teşhisi, bir uyku çalışması ile koyulur. Bir gece boyunca uyku odasında polisomnografi cihazına bağlı olarak uyuyan hastanın uykuya ait tüm kayıtları alınarak değerlendirilir. 

Tedavi planı ise her hastanın belirtileri, uyku çalışması sonuçları ve muayene bulgularına göre düzenlenir. Boğazdaki hareketli dokuların sabitleştirilmesi ve hava yolunun daha genişletilmesini sağlayan horlama ameliyatlarından başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu ameliyatlara uvulopalatofarengoplasti ameliyatı (UPPP) adı verilmektedir. Lazerin kullanıldığı Laser-assisted uvulopalatoplasti (LAUP) veya Radiofrekans ile yapılabilen ameliyattır. Genel durumu ameliyata uygun olmayan, başka bir hastalığından dolayı ameliyat olamayan , cerrahiden fayda göremeyecek kadar ileri ve santral tip uyku apnesi olan hastalarda CPAP veya BPAP denilen pozitif basınçlı bir ağız-burun maskesi kullanılmaktadır. 
 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)