HPV ve Rahim ağzı (Serviks) Kanseri

Serviks kanseri, Türkiye’de kadınlardaki tüm kanserler arasında 10. sırada, genital organ kanserleri arasında ise 3. sırada görülmektedir. Görülme sıklığı 100 bin kadında 4.5 oranındadır.

Serviks kanserinin nedeni ve riskli kadınlar

Günümüzde serviks kanserinin nedenini biliyoruz. Bu kansere yol açan neden HPV (human papilloma virüs = İnsan papilloma virüsü) denen bir virüstür. Bu virüsün yüzlerce tipi vardır ancak serviks kanserinden sorumlu olan sadece 18 tiptir ve bunlara yüksek riskli HPV tipleri demekteyiz. Bu tiplerden en çok görülen HPV tip 16‘dır. İkinci sırada ise ülkelere göre değişmekte olup, bazı ülkelerde tip 18 iken, bizim ülkemizde tip 51’dir. Ancak tüm dünyada tip 16 ve 18 diğerlerine göre daha yüksek riskli tipler olarak kabul edilmektedir.

HPV servikste enfeksiyona neden olur ve bu enfeksiyonların çoğu özellikle genç kadınlarda geçicidir. Ancak enfeksiyonun bir kısmı özellikle sigara içen kadınlarda, bağışıklık sistemi yetersiz olan kişilerde, diğer cinsel yolla geçen enfeksiyonu olanlarda kalıcı olabilir. HPV enfksiyonu kalıcı olduğunda rahim ağzında önce yüzeysel değişiklikler yapar, bu değişiklikler hafif olduğunda da çoğunlukla geçmektedir. Daha ileri düzeyde oluşan değişiklikler belli bir süre sonra dokunun derinliklerine doğru ilerleyerek kansere yol açabilir. Bu süre oldukça uzun bir süredir. HPV temasından kansere kadar geçen süre ortalama 20 yıldır. Bu kanser gelişmeden önceki yüzeysel hastalığa kanser öncüsü lezyonlar (cervical intraepithelial neoplazi=CIN, ya da SIL; squamous intraepithelial lesion) denilmektedir. Önce bu değişiklikler daha sonra kanser oluşmaktadır.

HPV’nün ana geçiş yolu ise cinsel aktivitedir. Hiç cinsel teması olmayan kişilerde HPV virüsüne rastlanmaz. Her türlü cinsel aktivite ile bulaşmaktadır. HPV enfeksiyonuna yakalanma riski, erken yaşta cinsel aktiviteye başlayanlarda, çok eşli olan kadınlarda ya da kendisi tek eşli, erkek partneri çok eşli olanlarda, sigara kullananlarda, doğum kontrol hapı alanlarda, diğer cinsel yolla geçen enfeksiyonları olanlarda daha fazladır.

Serviks kanseri taraması

Serviks kanseri taraması olan bir kanserdir. Yani hiçbir şikayeti olmayan kadınlarda bu taramalar yapılarak riskli olan kadınlar saptanır ve gerekli önlemler alınarak kansere yakalanma riski veya erken dönemde yakalanma şansı oluşur. Bunun için iki test vardır; biri smear (sitoloji) diğeri ise HPV testidir. Bu testler belli bir yaşta başlar ve belli aralıklarla 65-70 yaşına kadar devam eder. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de 21 yaşında smear testi ile tarama başlar (cinsel aktivitesi olanlarda) ve 3 yılda bir tekrarlanır. 30 yaşına geldiğinde ise HPV testi yapılabilir. Otuz yaş altında HPV testinin ABD’de onayı yoktur. HPV testleri ise 5 yılda bir yapılmaktadır. Türkiye’de ise rahim ağzı kanser taramaları sağlık ocakları, aile hekimleri veya KETEM (Kanser Erken Teşhis Merkezi) lerde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Kadınlardan smear ve HPV testi için iki test alınmaktadır. Eğer HPV negatif çıkarsa smear’e bakılmaz ve kadın 5 yıl sonra tekrar test için çağırılır. HPV pozitif çıkan kadınlarda hem HPV nin tipine hem de smear testine bakılır. HPV tiplerinden 16 ve/veya 18 pozitif ise smear sonuçları normal olsa bile bir Kadın Doğum Uzmanına Kolposkopi için yönlendirilir. Bunun dışındaki tipler pozitif ise smear sonucu anormal ise yine Kadın Doğum uzmanına yönlendirilir. Ancak 16 ve 18 HPV tipleri dışındaki tipler pozitif ve smear sonucu normal olan olgularda bir yıl sonra her iki test tekrar edilmektedir.

Serviks kanseri tanısı

Serviks kanseri tanısı biyopsi ile konmaktadır. Hastaların bir kısmı anormal kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya akıntı ile başvurabilir. Bu hastalarda görünür bir lezyon varsa buradan biyopsi alınır ve tanı konulabilir.

Tarama sonucu pozitif çıkan ve kadın doğum uzmanına sevkedilen kadınlara kolposkopik muayene yapmak gerekir. Kolposkopik muayene kolposkop denen bir sistem ile rahim ağzını daha fazla büyüterek incelenmesidir. Ağrısız bir yöntemdir. Bu muayene sırasında rahim ağzında anormal görünen yerler belirlenir ve bu yerlerden biyopsi alınır. Biyopsi alınmadan herhangi bir tanı konulamaz.

Kolposkopik biyopsi sonuçlarına göre hastada CIN denen yüzeyel lezyonlar ya da kanser tanısı konulabilir.

Biyopsiler bazen kanser tanısını koymada yetersiz kalabilir. Bu durumda daha büyük doku çıkarmak gerekir. Bunun için LEEP (loop electrosurgical excisional procedure) veya konizasyon gerekebilir. Bu işlemler ile daha büyük doku çıkarılarak lezyonun derinliği daha net olarak ortaya konulur.

Serviks kanserinin yaygınlığının (evresinin) belirlenmesi

Evrenin belirlenmesi pelvik muayene ve görüntüleme teknikleri (MR veya CT) ile yapılmaktadır. Muayene sırasında görünür bir kitle varsa onun boyutları, vajinaya ya da yan duvarlara uzanıp uzanmadığı kontrol edilir. Diğer görüntüleme teknikleri ile de bu durum değerlendirilir ve başka yerlerde özellikle böbreklerde büyüme olup olmadığı değerlendirilir. Çünkü rahim ağzı kanseri yan duvarlara doğru yayıldığında idrar yollarında tıkanmaya ve sonuçta böbreklerin genişlemesine neden olabilir.

Tedavi

Tümörün evresinin belirlenmesi tedavi seçilmesinde çok önemlidir. Serviksin dışına taşmamış kanserli olgularda cerrahi ile tedavi edilirken, yan duvarlara kadar uzanmış hastalıkta daha çok radyoterapi ile kemoterapi uygun olmaktadır. Tedavi seçimini yaparken özellikle erken evre hastalıkta kadının doğurganlığı ve çocuk istemi de önemlidir. Eğer tümör 2 cm’den küçük ise sadece rahim ağzı çıkarılarak rahim korunabilir ve gebelik gerçekleşebilir. İleri yaşta, doğurganlık söz konusu olmayan olgularda ise rahimin çıkarılması gerekmektedir. Rahimin çıkarılması yanında bazı olgularda lenf nodları da çıkarılarak buralarda tümör olup olmadığı araştırılmaktadır.

Serviks kanserinden korunma

            Serviks kanserinde etken HPV olduğu için son yıllarda HPV tiplerinin bazılarına karşı aşılar geliştirilmiştir. Aşının en etkin olduğu dönem 11-12 yaşlarıdır. Bu dönemde yapılamayanlarda 26 yaşına kadar yapılabilir. Bu yaştan sonra aşı çok etkin olmamasına karşın yapılmasında sakınca yoktur. Aşı dışında yeni partnerler ile cinsel ilişki durumunda prezervatif kullanılması önerilebilir, ancak yüzde yüz koruyucu değildir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Tevfik Güvenal Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Tevfik Güvenal

Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Kadın Hastalıkları Ve Doğum Prof. Dr.

Randevu al