Kafkasların sağlık iksiri kefir

Yazar Hale TaşgınDiyetisyen • 15 Mayıs 2017 • Yorumlar:

Kafkasların gençlik sırrı, uzun ve sağlıklı yaşam iksiri olarak kabul edilen kefir, kış aylarında düşen bağışıklık sisteminin de bir numaralı kalkanı.

İçeriğindeki probiyotikler yani “dost bakteriler” sayesinde vücudun bağışıklık sistemini  güçlendirmeye yardımcı olan kefir, sütün kefir taneleriyle mayalandırılması sonucu elde ediliyor. Kefir mayası,beyazımtırak renkte, karnabaharı andırır şekilde ve genellikle bezelye veya fındık büyüklüğünde tanelerden meydana gelmiştir.

Kökeni Kafkas Dağlarında yaşayan topluluklara dayanan ve günümüzde dünyanın pek çok ülkesinde tüketilen kefir kısaca fermente süttür. Bazı kaynaklarda “kefir” adının Türkçe “keyif”ten türetildiği belirtilmektedir. Kefir inek, koyun ve keçi sütünden hazırlanabilir. Fermantasyon sürecinden geçtiği için tadı hafif ekşidir. Sütten farkı “iyi” olarak tabir edilen ve sindirime yardımcı olan bakterilerden süte oranla daha çok içermesi ve kısa sürede bağırsak hareketi sağlamasıdır. Aynı zamanda, genel sağlığa katkıda bulunduğu bilinen pek çok vitamin ve mineral açısından oldukça zengin bir içecektir.

  • Kefirin Faydaları Nelerdir?

Sindirime yardımcı olan bakteriler (laktobasiller) bakımından zengin olan kefir, sindirim sorunu bulunanlar, kabızlık ve hazımsızlık çekenler için ideal bir içecektir. Sütten farkı, hem daha çok probiyotik içermesi hem de laktoz intoleransı bulunanlar tarafından da tüketilebilmesidir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, sindirim sisteminde mevcut bakteri ve mikropların temizlenmesine yardımcı olur, mide ülserine neden olan “helikobakter pilori” isimli bakteriyi öldürür ve antibiyotik özelliği vardır. Kefirde bulunan B12, B1, biotin ve K vitaminleri genel sağlığa katkıda bulunur. Yüksek kalsiyum ve magnezyum içeriği ile kemik sağlığını korur ve kemik kaybını önlemeye yardımcıdır.

  • Kefir ve Bağışıklık Sistemi

Kefirde bulunan bazı bileşenler bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle bağışıklık sistemi sorunlarından kaynaklanan çeşitli alerjilere iyi gelir ve genel olarak iltihaplanmayı önler. Yapılan çalışmalarda kefirde bulunan bakterilerin vücudun alerjik tepkiler vermesine neden olan “IgE” üretimini baskıladığı tespit edilmiştir.

Kefirin faydaları hakkında yapılan bir diğer araştırmaya göre, düzenli olarak kefir tüketmek tümör gelişimini önlüyor ve bu özelliği ile kanserin ilerlemesini durdurmak için kullanılabilecek gıdalar arasında gösteriliyor.

  • Kefirin Besin Değeri

1 bardak kefir yaklaşık 150 kaloridir ve 8 gram yağ, 30 gram kolesterol ve 12 gram karbonhidrat içerir. Protein bakımından oldukça zengin olan kefirin 1 bardağı 8-11 gram protein içermektedir.1 bardak kefir içerek günlük A vitamini ihtiyacının %10’ununu, kalsiyum ihtiyacının %30’unu ve C vitamini ihtiyacının %4’ünü alabilirsiniz. Aynı miktarda kefir 125 mg sodyum, 350 mg potasyum ve 4 gram şeker içerir.

  • Kefirle Yoğurt Arasında Ne Fark Var?

İkisi de mayalanmış süt ile hazırlanan kefir ve yoğurt görünüş olarak birbirine benzer. Her iki ürün arasındaki fark ise birinin probiyotik üretimine yardımcı olması diğerinin kendisinin probiyotik olmasıdır. Yani yoğurt içerdiği bileşenler ile probiyotik üretimine katkıda bulunurken kefir direkt olarak bu mikroorganizmaları içermektedir. Bu özelliği ile sindirim sorunlarına daha hızlı bir çözüm sunar. Ayrıca kefirde “iyi bakteriler” olan bifidobakterler ve laktobasillere  ek olarak lactobacillus caucasus, leuconostoc, asetobacter ve streptokok gibi bakteriler bulunmaktadır.

  • Nasıl tüketelim ?

Özellikle kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa karşı koruyucu özelliği olan kefiri günde bir bardak rahatlıkla içebilirsiniz. Evde mayasından mayalayabileceğiniz gibi marketlerde satılan sade türlerini tercih de edebilirsiniz. Ekşimsi tadı rahatsız ediyorsa sevdiğiniz bir meyve ve 1 çay kaşığı kadar vanilya ile bilenderize ederek rahatlıkla tüketebilirisiniz.. Hatta sabah kahvaltılarınızı bu karışıma 4 yemek kaşığı kadar yulaf ve 10 adet badem ekleyip yapabilirsiniz. Bu karışım özellikle ramazan ayında olduğumuz şu sıralar iyi bir sahur öğünü alternatifi de olabilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)