Kalp Kapağı Ameliyatları

Yazar Mustafa GülerKalp Ve Damar Cerrahı • 4 Eylül 2020 • Yorumlar:

İçinde bulunduğumuz dönemde özellikle endüstrileşmiş ülkelerde birçok hastalığın tanı ve tedavisi yüksek teknolojik cihazlar yardımı ile güvenilir bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bunun sonucunda ortalama insan ömrü gittikçe uzamaktadır. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen ülkemizde ve dünyada kalp hastalıklarının görülme sıklığı giderek artmaktadır. Son yıllarda gelişmiş ülkelerde hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ya da kalp kapak hastalıklarının görülme oranı oldukça fazladır ve kalp hastalıkları en sık ölüm nedeni olmaya devam etmektedir.

Kalp kapak hastalıkları birçok faktöre bağlı gelişebilmektedir. Doğuştan kalp kapaklarında sorun olabileceği gibi sonradan da kalp kapakları zarar görebilir. Gelişmekte olan ülkelerde çocukluk çağında geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları kalp kapaklarını etkileyerek yetişkin yaşlarda kapaklarda bozukluğa sebep olurlar. Daha çok gelişmiş ülkelerde ise ileri yaşlarda kapaklardaki  yaşlanmaya, eskimeye bağlı  sorunlar ortaya çıkar. 

Kalp kapak hastalıklarının tanı sürecinde aşağıdaki adımlar uygulanmaktadır;

  • Hasta öyküsünün alınması

  • Yaşanan belirtilerin değerlendirilmesi

  • Yaşam tarzlarındaki kısıtlılıklar

  • Kalp hastalığına eşlik eden başka hastalıklar

  • Hastanın genel fizik muayenesi

  • Romatizmal ateş profilaksisi değerlendirmesi

  •  EKG (elektrokardiyogram)

  • Akciğer filmi

  • EKO 

  • Anjiografi . Erkeklerde 40 yaş, kadınlarda 45 yaşından sonra.

Yukarıdaki maddelere ilave olarak kalp kapak hastalıklarının tanı sürecinde Kardiyak MR, bilgisayarlı tomografi, floroskopi, radyonüklit anjiyografi gibi tetkiklerin de yapılması gerekebilir. 

Kalp Kapak Hastalıkları Nelerdir?

Kalpte bulunan kapaklar; aort, mitral, pulmoner ve triküspit olarak isimlendirilmektedir. Bu kapakların daralması ya da yeterli düzeyde çalışmaması hem kalp organında başka ciddi hastalıklara neden olmakta hem de hastanın genel sağlık durumunu önemli derecede etkilemektedir. Kalp kapak hastalıklarına eşlik eden diğer hastalıkların başında kalp ritim bozuklukları ve koroner arter hastalıkları yer almaktadır. 

Kalp Kapak Ameliyatı Yöntemleri Nelerdir?

Kalp kapak hastalıklarının tedavisinde darlık ya da yetersizlik durumları ilaç tedavisi ile kontrol altına alınamadığı durumlarda cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır. Kalp kapak tamiri ya da kalp kapak replasmanı (değişimi) disiplinine dayanan cerrahi tedavi yöntemlerinden hangisinin uygulanması gerektiğine ayrıntılı tanı sürecinden sonra karar verilebilmektedir. 

Kalp Kapak Tamiri

Kalp kapak hastalıklarında fonksiyonu bozulmuş kapağın cerrahi yöntemler ile tamir edilmesi öncelikle tercih ettiğimiz yöntemdir. Özellikle mitral kapak hastalıklarında ve triküspit kapak hastalıklarında tamir seçeneğini her zaman ön planda tutmaktayız. Bu durumda  hasta herhangi bir protez kullanmamakta ve kendi kalp kapağı ile yaşamını sürdürebilmektedir. Aynı zamanda kan sulandırıcı ilaç da kullanmak zorunda değildir. Kapakların ileri derecede bozulduğu zarar gördüğü  durumlarda  ise kapağın değiştirilmesi tercih edilmelidir. 

Kalp Kapak Değişimi

Kalp kapak değişiminde hastanın yetersiz kalp kapağı yerine biyolojik ya da mekanik kalp kapağı yerleştirilmesi işlemidir. Bu işlemde biyolojik kapak olarak insan kalbinin anatomisine yakın olan sığır, domuz gibi hayvanlardan alınan kapaklar kullanılmaktadır. Ameliyattan sonra kan sulandırıcı herhangi bir ilaç kullanılmasına gerek yoktur. Fakat biyolojik kapak replasmanı uygulaması sonrasında yıllar içerisinde yerleştirilen kapak da deformasyona uğrayabilmekte ve yeniden bir cerrahi işleme başvurulması gerekmektedir. 

Mekanik kapak değişimi ameliyatında ise hastanın yetersiz kalp kapağı yerine özel olarak tasarlanan mekanik kalp kapağı  yerleştirilmektedir. Bu kapaklar  dayanıklılık olarak  sorun çıkartmamakta  fakat  sürekli kan sulandırıcı kullanılmasını gerektirmektedir.

Kalp Kapak Ameliyatları Nasıl Uygulanır?

Kalp kapak ameliyatları her cerrahi uygulama gibi önceki yıllarda oldukça büyük risk faktörleri barındıran bir işlemdi. Bu nedenle birçok hasta tedavi olmaktan korkmakta ve kalp kapak problemleri çok daha ciddi durumlara gelmekteydi.  

Minimal İnvaziv Kalp Kapak Ameliyatı

Minimal invaziv cerrahi, günümüzde kalp hastalıklarının tedavisinde ve diğer cerrahi uygulamalarda kullanılan bir yöntemdir. Cerrahi  girişimler yıllar içinde daha küçük kesi, daha hızlı sürede ve az kanamayla yapılabilir hale gelmiştir. Özellikle kalp cerrahisinde standart yöntem göğüs ön kemiğini açılarak ameliyatların yapılmasıdır. Bizim son yıllarda uyguladığımız koltuk altından küçük kesi ile bu ameliyatlar yapılabilir hale gelmiştir. Özellikle aort kapak cerrahisinde kullandığımız TAVI  yönteminde ise bir kateter üzerine yerleştirilmiş kapak kasıktan küçük bir kesi ile kalbe gönderilerek kapak takma işlemi gerçekleşmektedir.   

Koltuk Altı Kalp Kapak Ameliyatı

Biz kalp kapak ameliyatlarının neredeyse tamamını koltuk altı tekniği ile yapmaktayız.  Koltuk altından küçük kesi ile girilip kalbe ulaşılarak kalp kapak tamiri ya da kalp kapak replasmanı işlemi uygulanmaktadır. Bu teknikle mitral, triküspit ve aort kapağına ayrı ayrı veya hepsine aynı anda müdahale etmek de mümkündür.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Mustafa Güler Kalp Ve Damar Cerrahisi Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)