KARNEYE NASIL TEPKİ VERMELİYİZ?

Yazar Bayram Şimşek • 16 Ekim 2017 • Yorumlar:

Tatil geldi kapıya dayandı. Cuma günü milyonlarca aile ve öğrenciler için her ne kadar notları bilinse de
heyecanlı ve karmaşık duygular yaşayarak karneyi alacaklar. Karnede alınan notlar sadece çocukların
notları değil, şimdiye kadar ev içerisinde ki aile ilişkileri, çocukla etkili güzel zaman geçirmeleri, anne
baba arasındaki ilişkilerin de bir yansımasıdır; karne. Ailelerin ilk merak ettikleri karnelerde ki kötü notlar
ve direkt olarak aileler “5”leri görmek yerine üçleri ikileri birleri görüp ona tepki veriyoruz. Bir çok aile dört
olan notu bile değerlendiriyor. Onlar için olumsuz çünkü çocuklardan mükemmel olmasını bekliyoruz.
Ailenin ilk yapacağı olumlu notlara yönelim aldığı beşlere, dörtelere olumlu tepki verip teşekkür etmek
olmalıdır. Mükemmeli aramak iyiyi görmemize engel olmamalı. Kötü nottan çocukta haberdar aile bu
sürekli olumsuza odaklanırsa çocukta kendini başarısız görür. Güzel olan notlara tepki verilmemesi
çocuğun hevesini kırar. Ama olumsuz notlara tepki verilmezse güzel övülecek bir not kesinlikle vardır, o
bulunup söylenirse çocuk takdir edildiği için kötü notu da düzeltmek için çaba sarfedecektir. Bir hatada
çocuklara notlara göre ödül, ceza, ilgi ve sevgi verilmesi çocuğun kişiliğinde olumsuz yaralar ortaya
çıkarır. Özellikle sevgi ve ilgiyi koşulsuz vermemiz gerekir. Çünkü en temel ihtiyaca yapılan saldırıdır
sevgi esirgemesi ve ciddi sorunlara yol açar. Aileler şunu aklından çıkarmamalı not, ders değildir asıl
olan çocuklarıyla olan sağlıklı ilişkileridir. Ve çocuklarının mutlu olmasıdır. Bu mutluluk notlarla olmamalı.
Bursa yaşanan acı bir olay TEOG dan kötü not aldığı için depresyona giren ve intihar eden kız ne kadar
acı bir olay. Toplum ve aileler olarak hepimiz suçluyuz çünkü herşey not ve ders bu çok ağır bir şey
çocuklarımız için. Çünkü ergen intiharları dorğudan kendini öldürmeyle sonuçlanabiliyor. Çocuklarımızın
canı mı? güzel notlar alması mı? Daha önemli.

Tatilde çocuklarla birincisi dinlensinler. Bilgisayar, telefon ve tv ile vakit geçirmekten ziyade sosyal
faaliyetlerle (içinde dersin az olduğu hatta hiç olmadığı sosyal faaliyetler tercih edilmeli) , yaş gruplarıyla
oynayacakları, vakit geçirecekleri ortamlar ve imkanlar yaratılmalı. Çocuğa bilgisayar oynama demenin
yanında alternatif oluşturun bilgisayara, telefonu, bilgisayarı önce aile bırakmalı. Ailecek oyunlar oynayın,
beraber vakit geçirin. Çocuğa ders tatilde az, öz ve kendi isteğiyle yapması çok önemli bu ders sürecinde
sizinde kitab vb. etkinliklerle ona eşlik etmeniz çok önemli. Tabiki bunlar çocukların yaş grubuna göre
düzenlenmeli ve ayarlanmalı.

Karneye Verilen Yanlış Tepkiler

Öğrenciyi, çocuğunuzu, karnesini almadan önce düşük not ile korkutmak, tehdit etmek karne almadan
önce korkularının ve endişelerinin artmasını tetikler.

Mesela;

“ Güzel bir karne getirmelisin. Yoksa sana olan emeklerim boşa gider.”
“ Sınıfta en iyi karne senin olmalı; kimse seni geçmemeli.”
“Karnendeki notlar kırık olursa seni sevmem, istediklerini yapmam.”
“Karnende tek bir düşük not istemiyorum, yoksa gözüme gözükme.”
“Karnede kötü notların olursa senin hiçbir şeyinle ilgilenmem.”

Bu gibi tekilerden sonra; karnesini korkuyla bekleyen çocukta koşulsuz sevgi ve ailesine olan güven
duygusu zarar görür. Kendisinin, ailesinde karnesindeki notlar kadar değerli olduğunu hissetmeye ve
düşünmeye başlayan çocuk amaçları için başarılı olmak yerine sadece değer görmek için iyi karne
getirmesi gerektiğine inanmaya başlar. Bazen aileler fark etmeden çocukta not ile değerlendirdikleri
performans baskısı oluştururlar. Aile çocuktan beklediği başarıyı göremeyince çocuğu yargılamaya ve

acımasızca eleştirmeye başlar. Bu da çocukları gerçeği saklama ya da yalan söyleme gibi davranışlara
itebilir. Aynı zamanda çocuk artık her şeyini kıyaslamaya, ve kendini değersiz görmeye başlar. Karne ve
notlarla aşırı meşgul olmanız çocuğunuzun kişiliğinin gelişmesine de ciddi zararlar meydana getirir.

Kötü karneyi olumluya çevirmenin yolları nelerdir?

Çocuk, karnesini almadan önce düşük not ile korkutmak, tehdit etmek karne almadan önce korkularının
ve endişelerinin artmasını tetikler.

Örneğin;

“ Güzel bir karne getirmelisin. Yoksa sana olan emeklerim boşa gider.”
“ Sınıfta en iyi karne senin olmalı; kimse seni geçmemeli.”
“Karnendeki notlar kırık olursa seni sevmem, istediklerini yapmam.”
“Karnende tek bir düşük not istemiyorum, yoksa gözüme gözükme.”
“Karnede kötü notların olursa senin hiçbir şeyinle ilgilenmem.”
Karnesini korkuyla bekleyen çocukta koşulsuz sevgi ve ailesine olan güven duygusu zedelenir.
Kendisinin, ailesinde karnesindeki notlar kadar değerli olduğunu hissetmeye ve düşünmeye başlayan
çocuk amaçları için başarılı olmak yerine sadece değer görmek için iyi karne getirmesi gerektiğine
inanmaya başlar. Bazen aileler fark etmeden çocukta not ile değerlendirdikleri performans baskısı
oluştururlar. Aile çocuktan beklediği başarıyı göremeyince çocuğu yargılamaya ve acımasızca
eleştirmeye başlar. Bu da çocukları gerçeği saklama ya da yalan söyleme gibi davranışlara itebilir.

Biraz geri çekilerek olaylara üçüncü bir gözle bakabilmeyi deneyin ve durumu başka açıdan
değerlendirmeye çalışın.
ilkönce karneyi çocuğunuzla birlikte gözden geçirin. Yorum yapmayın
Ona sevdiği dersleri sorun. Bu derslerden başarılı olup olmadığını kontrol edin. Ancak kötüyse yorum
yapmayın
Olumlu davranışları, güzel yönlerini, notları sözel olarak ödüllendirin. İyi bakılırsa karnenin bir yerlerinde
olumlu 3ler, 4ler mutlaka birşeyler Devamsızlık gününün az olmasını bile olumlu olarak
değerlendirebilirsiniz.
Karnenin olumlu yanlarını gördükten sonra olumsuzluklarla ilgili öfkenizi kontrol altında tutmaya gayret
ederek kesinlikle tepki vermeyin
Ona uygun ve ben dilini kullanarak beklentilerinizi söyleyin. Ama bu beklentiler ona göre uygun olmalı,
Zaman zaman çocuklar fazla beklenti içinde olduğunuzu düşünebiliyor ve bu durum derslerinden
tamamen uzaklaşmasına neden olabiliyor. Beklentilerinizi onunla paylaşmamanız ise onunla
ilgilenmediğiniz ya da ders başarısının önemsiz olduğunu düşündüğünüz anlamına gelebiliyor. Sizin
önem vermediğiniz birşeye o da önem vermeyecektir. Çocuğunuzun sadece dersleri ile ilgilenmediğinizi
ona gösterin
EN ÖNEMLİ ŞEY DERSLER İÇİN ÇOCUĞUNUZLA ARANIZDAKİ İLİŞKİYE ZARAR VERECEK TEPKİ
VERMEYİN

İyi karnede ise

İyi karne getiren başarılı çocuk, bütün bir yıl boyunca verdiği emeğin karşılığını alabilecek olmanın
heyecanını yaşar. Ona hak ettiği takdiri ve övgüyü verin daha iyisini de yaparsın ya da ikinci dönem de
çok çalış demeyin
Çocuğunuzun başarısının çalışma olduğunu ona özetleyin. Dönem dönem yaşadığı zorluklarla nasıl baş
ettiğini yine benzer sorunlarla karşı karşıya kalacağını hatırlatın.
Bu sene neler öğrendiğini geçen yıllara göre bilgi ve deneyim düzeyinde nasıl bir yol katettiğini ve bunun
gelecek yıllarada olumlu yansıyacağını bahsedin.
“Zaten bu senin görevin” “öğrenciysen çalışacaksın” gibi sert cümleler yerine, “Bir öğrenci olarak üzerine
düşen görevleri çok güzel bir şekilde yerine getirdin, tebrik ediyorum, bu bizi de çok mutlu ediyor” “bizim
için senin mutlu olman daha önemli seni çok seviyorum” demek daha pozitif bir yaklaşım olabiliyor.
Bazen aileler aşırı abartılı tepkilerden de kaçının. “Zaten sen dünyanın en zeki, en akıllı, en başarılı
çocuğusun, başka türlü bir karne beklenemezdi.” gibi realiteden uzak, abartılı ve beklenti düzeyi çok
yüksek söylemlerden kaçının. Çünkü “zekisin” demek çocuğa ben zaten zekiyim her şeyi biliyorum deyip
kendini ders çalışmamaya sevk edebilir. Çünkü zeka ve çalışmak çok farklı durumlardır. Çocuğa
başarısının kaynağının çalışmak olduğu hatırlatılmalı ve çalışkanlığından dolayı teşekkür edilmeli.

Tatilde Ne Yapmalı

Çocuklar bütün günlerini bilgisayar başında, tv başında ya da oyun oynayarak mı geçirecek? Aile
büyükleri sağlıklı rehberlik ederse çocuklar da zamanını daha iyi değerlendirebilir. Ziyaretler, sosyal
aktiviteler, geziler, çeşitli kurslara katılarak dolu dolu bir tatil geçirebilir.

Aileler tatil dönemi için bir zaman planlaması yapmazsa çocuklar da bu dönemde bilgisayarın, telefonun
ya da tv esiri olabilir. Tatil için çocuklarınızla birlikte ‘neler yapabiliriz’ sorusuna cevaplar arayıp program
hazırlayabilirsiniz.

Çocuklar evde aktif olmalı: Televizyon, telefonun ve bilgisayarın başından kalkamayan, uyuşukluğa,
tembelliğe mahkûm olan bir çocuk, yararlı faaliyetlerle ilgilenmeyecektir. Bu yüzden verimli tatil ilk önce
evde başlar. Okul zamanında ders ve sınavlar gerekçesiyle her şeyden muaf tutulan çocuklara, tatilde
bazı sorumluluklar verilerek atalete düşmeleri engellenmeli. Tabii verilen iş ve sorumluluklar çocuğun yaş
ve cinsiyetine uygun olmalı. Bu sayede el becerileri gelişir, girişimci olur, sorumluluk üstlenir.

Komşu ziyaretleri
Akraba ziyaretleri
Yaşlı ve hasta ziyaretleri
Sosyal aktiviteler
Tarihî, manevî ve kültürel geziler
Kitapçılar ve kütüphaneleri ziyaret etmek
Spor ve kültürel faaliyetler

Günlük tutmak

Ve daha fazlası ailelerin yaratıcılığına ve çocuğun fikrine de dahil edilmeli.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Bayram Şimşek Psikoloji, Pedagoji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)