Kısırlık (İnfertilite) Nedir?

Çocuk isteyen bir çiftin yıl düzenli ilişkiye girmelerine rağmen gebelik elde edememelerine Kısırlık (İnfertilite) denir. Toplumda çiftlerin inde kısırlık problemine rastlanmaktadır. İnfertilite primer ve sekonder olarak 2 ye ayrılır.

Daha önceden hiç çocuğu olmayan ve gebelik elde edemeyen çiftlere duruma primer infertilite ,daha önceden çocuğu olan bir çiftin sonradan gebelik elde edememe durumuna da sekonder infertilite denir.

Gebelik oluşabilmesi için aşağıdaki şartların mutlaka normal olması gereklidir.

  • Erkekte yeterli sayıda ve şekilde sperm olmalı
  • Kadında yumurtlama (ovulasyon) fonksiyonunun düzenli bir şekilde cereyan etmesi
  • Spermlerin tüplerden yumurtaya geçerek döllemesi
  • Oluşan zigotun rahim içine tutunabilmesi ve burada varlığını sürdürebilmesi

Erkeklerde Kısırlık Oranı Nedir?

İnfertil çiftlerde sorunların %40’ı erkeklerdeki sorunlardan kaynaklanır. Sorunların %40 ‘ı bayanlardan kaynaklanır. Geriye kalan %20 grupta ise çiftlerin her ikisinde de yapılan testler normal olup görünen bir neden saptanamamıştır ve bu gruba sebebi bilinmeyen infertilite denmektedir.

Çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri için bazı şartlar gereklidir.

  • Kadınlarda yumurtlama olması ve yumurtalıklarda bir patoloji olmaması,
  • Kadının yaşı,
  • Erkeğin sağlıklı sperm üretebilmesi
  • Rahimde gebeliğin oluşmasını engelleyecek bir anormalliğin olmaması
  • Tüpler denilen rahim kanallarının en az birinin açık olması,
  • Normal bir cinsel yaşam ve düzenli bir cinsel yaşam olması,

Kısırlık sorunu olan çiftler doktora ne zaman başvurmalı?

En az 6 ay düzenli ilişkiye girmelerine rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlerin doktora başvurmaları önerilmektedir. Fakat bazı durumlarda doktora hastalar daha kısa sürede başvurmalıdırlar.

Bunlardan birkaçı;

  • ileri yaşta evlilik
  • Çok ciddi adet düzensizliği
  • Daha önceden enfeksiyon geçirmiş olmak
  • Tekrarlayan düşükler yapmış olmak

Kadınlardaki Kısırlık Nedenleri

Kadınlarda kısırlığın en sık nedenleri;

  • Adet düzensizliği ve yumurtlama bozuklukları
  • Endometriosis
  • Polikistik Over Sendromu
  • Erken menopoz
  • Tüplerin kapalı olması

Kadın organlarındaki yapısal anomaliler

1-Yumurtlama Bozukluğu;

Kadınlarda en sık görülen kısırlık sebebidir. Yumurtlamanın hiç olmaması yada düzensiz ve seyrek olması şeklinde görülür.Tüm infertilite nedenlerinin %5-25 ‘ini oluşturur.Normalde kadınlarda her ay yumurtalıklardan bir tane yumurta büyüyerek çatlar ve yumurtlama gerçekleşir .Kadınlar adet gördüğü halde yumurtlama olmayabilir.Bu duruma Anovulasyon denir. Adet düzensizliklerinin ve infertilitenin en önemi nedeni anovulasyondur yani yumurtlama olmamasıdır.

Yumurtlama bozukluğu başlıca dört grupta toplanır;

  • Birinci grup; yumurtalıklara emir veren hormon eksiktir.
  • İkinci grup; Polikistik Over Sendromlu olgular vardır. Seyrek adet görme yada ilaçsız adet görememe gibi bir durum sözkonusudur.Fazla kilo,sivilcelenme,tüylenme olabilir.
  • Üçüncü grup; Erken menopoz hastaları bu gruptadır. Bu grupta yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar, tüp bebek tedavileri bile başarısızdır.Vakaların bazılarında ortalama oranında yumurtalık fonksiyonları geriye dönebilmektedir.
  • Dördüncü grup; Prolaktin denilen süt hormonunun fazla olması ile karakterize bir durumdur. Prolaktin yüksek olunca yumurtlama bozulmaktadır. Prolaktin düşürücü tedavi ile yumurtlama düzelmektedir.

2-Tüplerin tıkalı yada hasarlı olması;

Tüplerin kısmen yada tamamen tıkalı olması durumunda spermlerin yumurtaya ulaşmasını yada spermle yumurtanın tüp içinde buluşmasını engelleyerek gebeliğin oluşumunu imkansız hale getirir. Tüm infertilite nedenlerinin %35’ini tüplere ait bozukluklar oluşturur. Değişik nedenlerden dolayı her iki tüp ve yumurtalıklarda anatomik ilişkisini bozacak şekilde yapışıklık olması kısırlığa neden olmaktadır. Bu yapışıklıkların nedenleri geçirilmiş enfeksiyon,endometriosis, ve geçirilmiş bir ameliyat sonrasında olabilir.

3-Rahim içi yapışıklıklar;

Rahim içindeki yapışıklıklar da kısırlığa neden olabilmektedirler. Küretaj işlemi ,rahim ameliyatları sonrasında rahim içinde yapışıklıklar gelişebilir.Tüp bebek uygulamalarından önce mutlaka rahim içini histerosalpingografi yada histereskopi ile değerlendirilmelidir.Histereskopi sırasında saptanan rahim içinde yapışıklıklar,polipler,myomlar yada rahim içinde septum yada perde gibi sorunlar o esnada müdahale edilerek düzeltilebilmektedir.

4-Rahim ağzı (servikal faktörler) ;

Rahim ağzındaki yapısal anomaliler, enfeksiyonlar ve rahim ağzı salgısının kalitesinin bozuk olması, rahim ağzında şekil bozuklukları gebeliğe engel olabilen faktörlerdir. Kadınlarda siklusun ortasında hormonal salgı artarak spermlerin geçişini kolaylaştırmaktadır. Kadınlarda Estrogen ve Progesteron hormonlarının yetersiz salgılanması mukus içerisindeki spermlerin ilerlemesine engel olmaktadır.

5-Endometriosis;

Endometriosis rahim içindeki endometrial dokunun rahim dışında yumurtalıklarda, rahim yüzeyinde, tüplerin üzerinde yerleşebilmektedir. Bu bölgelerde zamanla yapışıklıklara neden olarak yumurtlamayı bozabilir,tüp-yumurtalık ilişkisini bozarak döllenmeye engel olmaktadır.Endometriosisi olan hastaların %70’i kısırlık problemi yaşamaktadır.Endometriosisin tanısı genellikle Laparoskopi ile konmaktadır. Endometriosis yumurtalık içerisinde yerleşirse Endometrioma yani Çikolata Kisti adını almaktadır. Yumurtalığın içinde her ay adet kanaması birikerek çikolata renginde bir kan biriktirir. Yumurtalıktaki bu endometrioma kisti yumurtlamayı bozarak gebe kalmaya engel olmaktadır. Gebe kalamama nedeni ile başvuran kadınların ortalama %20 sinde değişik büyüklüklerde endometriomaya rastlanmaktadır.

6-Otoimmun Faktörler;

İmmunolojik nedenler az da görülmektedir. Spermlerin hareketine engel olan bazı antikorlar oluşur.Bu antikorlar servikal salgıda,spermlerin yüzeyinde bulunabilirler.Çiftlerin her ikisinden alınan kan örneklerinde bu faktörler saptanabilmektedir. Bu problemin tedavisi sınırlıdır.Genellikle bu sorunu olan çiftlere inseminasyon (aşılama) önerilmektedir.

7-Nedeni Bilinmeyen Kısırlık;

Çiftlerde her türlü testlerin yapılmasına rağmen bir sorun bulunamayan ve tanı konulamayan yaklaşık %5-10 oranında bir grup vardır.Bu vakalarda testler ile ortaya çıkarılamayan sperm fonksiyon bozuklukları,spermlerin tüplerin içindeki hareketlerinde bazı bozuklukların varlığı gibi sorunlar olabileceği tahmin edilmektedir.Stres ve psikolojik nedenlerin de gebelik hormonları üzerinde dengesizlik yaratabileceği bilinmektedir.Bu sebebi açıklanamayan kısırlığın tedavisinde ovulasyon indüksiyonu ve aşılama tercih edilmektedir.

8-Kadının Yaşı;

Kadınların yaşı ilerledikçe yumurta kalitesi düşer ve yumurtlama sıklığı azalır.Özellikle 35 yaş ve üzerindeki kadınlarda östrogen hormon seviyesi düştüğü için gebe kalma olasılığı gittikçe azalmaktadır.Hatta 40 yaş üzerindeki bayanlarda gebe kalma olasılığı ’un da atlına düşer. Yumurta geliştirme gücü azalır,ovulasyon oluşsa bile yumurtanın döllenmesi oldukça güç olmaktadır.

Stres ve Kısırlık

Stres vücutta bazı organların aktivitelerini arttırarak adrenal bezlerlerden salgılanan hormonların dengesini bozabilmektedir. Stresin infertiliteye neden olduğunu gösteren çok net çalışmalar yoktur.Çok nadir olarak bayanlarda yüksek düzeyde stresin bazı kadınlarda hormonal değişikliklere ve düzensiz yumurtlamalara neden olduğu söylenebilir.Erkeklerde de stresin sperm üretimini azalttığı yönünde çalışma sonuçları bulunmaktadır.

Gebe kalmayı deneyen çiftlerde her ay hamile kalma umudu taşımaktadırlar ve gebelik gerçekleşmeyince de hayal kırıklıkları ve stres yaşamaktadırlar.Kısırlık teşhisi konan kişilerde anne-baba olma içgüdüsü riske girdiği için büyük stres yaşamaktadırlar.Kısırlık tedavileri sırasında çiftler fiziksel,psikolojik ve maddi açıdan oldukça yoğun strese maruz kalmaktadırlar.Özel yaşantıları,iş yaşamlarının dengeleri bozulabilir bu durum da ayrıca stresi attırabilir.

Stresi Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

  • Bu fiziksel ve duygusal yoğunluğu azalmak için egzersiz yapmak faydalı olacaktır.
  • Çiftlerin birbiri ile sürekli iletişim ve paylaşım halinde olmaları önerilir.
  • Bu konularla ilgili duygusal destek seansları almak, destek grup çalışmalarına katılmak, kitaplar okumak bu sorunlarla daha kolay mücadele etmenizi sağlar.
  • Yoga ve Meditasyon gibi stresten arınma teknikleri uygulayarak stresten uzak durulabilir.
  • Kafein gibi uyarıcıları içeren içecekleri daha az tüketmek uygun olacaktır.
  • Gebelik elde edememe ile ilgili çok okuyup bilgi edinmek olayı anlamak bakımından çok rahatlatıcı olacaktır.

Kilo ve Kısırlık İlişkisi

Aşırı zayıflık ve aşırı şişmanlık gebe kalamama nedeni olabilmektedir.Kadınlarda vücut ağırlığının normalden az olması hormonları olumsuz etkiler ve adet düzensizliklerine neden olarak gebe kalmaya engel olabilir.Kadınlardaki östrojenin 2/3’ü yağ hücrelerinde üretilmektedir.Yağ hücrelerinin sayısı ne kadar fazla ise vücutta o kadar fazla östrojen üretilir.Yani östrojen seviyelerinin azalması ve yükselmesi durumunda gebe kalabilmeyi olumsuz olarak etkilemektedir.İdeal kiloya gelmek, egzersiz ve ilaç tedavisi ile hormonların dengelenmesi gebe kalmayı oldukça kolaylaştırmaktadır.

Kadınlarda Aşırı Kilo Kaybı Nasıl Gebe Kalmaya Engel Olmaktadır?

Vücuttaki yağ miktarı -15 civarında azaldığında hormonal denge de bozulmaktadır.Çok zayıflık durumunda beyinden yumurtalıklara giden sinyaller azaldığı için östrojen üretimi azalır,rahim içi tabakası gelişemez ve gebeliğin rahime tutunması da oldukça zorlaşır.Kilosu çok zayıf bayanlarda gebe kalamamanın daha çoğunlukla yumurtlama dengesinin bozulmasıdır.

Kadınlarda Şişmanlık Neden Kısırlığa Neden Olur?

Aşırı şişmanlık da aşırı zayıflık gibi gebe kalamama nedenidir.Aşırı kilo durumunda fazla olan yağ hücreleri fazla miktarda östrojen salgılamaya neden olur.Vücuttaki aşırı yağlanma insülin salgısını arttırır ve bu durum yumurtalıklardan fazla miktarda erkeklik hormon salgılanmasına neden olur. Bu şekilde yumurtlamaya bozulur ve gebe kalmak zorlaşır. Hastaların ideal kilosuna kavuşması durumunda yumurtlama düzelir ve gebe kalmak kolaylaşır.

Yapılan çalışmalarda kilolu kadınların %5 oranında kilo vermesi ile birlikte adet düzensizliğinin %60 oranında düzeldiği ve gebe kalmanın daha kolaylaştığı bildirilmiştir.

Aşırı Kilo Kısırlık Tedavisini Olumsuz Etkiler Mi?

Aşırı kilolu bayanlarda gebelik tedavisi sırasında gebe kalma şansının %20 oranında daha az olduğu bilinmektedir. Bu tür hastaların tedavisinde daha çok ilaç kullanılması gerekir ve tedavi süresi daha çok zaman almaktadır. Ama bu hastalar kilo verdiği takdirde tedavi sırasında gebe kalma oranlarının arttığı daha sağlıklı gebelik elde etme şansının daha fazla olduğu bilinmektedir.

Kısırlığa Neden Olan Enfeksiyonlar

Yapılan çalışmalarda genital kanaldaki bazı enfeksiyonların spermlerin sayı,hareket ve canlılığını etkilediği gösterilmiştir.Bu enfeksiyonlardan en çok Chlamydia trachomatis,Ureaplasma Urealyticum ve Mycoplasma gibi ajanların döllenmeye engel olduğu tespit edilmiştir.

Chlamydia Trachomatis (klamidya) Enfeksiyonu

Cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar arasında en sık görülen enfeksiyondur.25 yaşın altındaki bayan ve erkeklerde en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıktır.Ayrıca bu enfeksiyonda hastalar taşıyıcı olabilir ama farkında olmayabilirler.Bu bakteri insan vücudunda özellikle rahim ağzı,fallop tüpleri, idrar yolu,göz kapağının içi gibi mukozal bölgeleri tercih eder. Ayrıca boğaz ve makat mukozasına da yerleşebilir.Bu enfeksiyon daha çok sosyoekonomik düzeyi düşük toplumlarda ve birden fazla partneri olanlarda daha çok görülmektedir.

Bulaşma; Klamidya cinsel yolla bulaşmaktadır.Vaginal akıntı,meni içerisinde ve prostat salgısında bulunabildiği ,için prezervatif kullanılmayan cinsel ilişkilerde çiftler bu enfeksiyonu birbirlerine bulaştırmaktadırlar.

Belirtiler;

  • Kadınlarda büyük bir bölümünde belirti vermez genellikle taşıyıcıdırlar.
  • Kokusuz bir vaginal akıntı vardır.
  • Kasık ağrısı genellikle vardır.
  • Cinsel ilişki sırasında ağrı vardır.
  • İdrar yaparken ağrı ve yanma mevcuttur.
  • Tüplerde harabiyet yaparak kısırlığa neden olurlar.

Tanı;

Jinekolojik muayene ile tanı koymak zordur.Laboratuar incelemesi ile sonuca daha kolay ulaşılır. Vaginadan ve rahim ağzından ayrı ayrı özel klamidya kültür yapılması,laboratuarda incelemesi gerekmektedir.Ayrıca PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) ve EİA (Enzim İmmun Assay) gibi testlerle antijen taraması yapılabilmektedir.

Klamidya Hangi Hastalıklara Neden Olur?

  • Klamidya enfeksiyonu zamanında tedavi edilmezse fallop tüplerine yerleşerek burada iltihap ve yapışıklıklara neden olur .
  • Pelvik enfeksiyon denilen tüm genital organları tutan bir enfeksiyona neden olabilir.
  • Fallop tüplerini enfekte ederek yaptığı hasarlar tüplerde tıkanıklığa yol açar ve bu şekilde kısırlığa neden olur.
  • Klamidya enfeksiyonunun tüplerde yaptığı enfeksiyona bağlı olarak yaptığı ağır hasardan dolayı dış gebelik riski artmaktadır.
  • Klamidya enfeksiyonu olan bir gebe kadın, doğum sırasında bu enfeksiyonu bebeğine bulaştırabilir. Yenidoğan bebekte enfeksiyon ve ölümlere yol açabilir.Bazen de pnömoni yada göz enfeksiyonlarına neden olabilir.
  • Bu hastalık erkekte epididim enfeksiyonuna yol açarak epididim bezinde aşırı hassasiyet , ağrı ve şişkinlik yaratabilir.

Tedavi;

Hemen iyi bir antbioterapiye çok iyi cevap verir. Ana prensip mutlaka eşler birlikte tedavi edilmelidir. Tedaviden sonra geçtiğini kontrol etmek için kontrol vaginal akıntı kültürü alınmalıdır.

Korunma;

Bu enfeksiyon hastaların büyük bir kısmında belirti vermediği için genellikle vakalar tedaviye geç kalmaktadır. Cinsel ilişkide prezervatif kullanmak, 6 ayda bir düzenli kontrol olmak ve tek eşli yaşam da önemli koruma yöntemleridir.

Mycoplasma ve Ureaplasma Enfeksiyonu

Mycoplasma ve Ureaplasma gibi mikroorganizmalar hem erkekte hem kadında enfeksiyona neden olduğu gibi doğum sırasında da bebeğe geçerek yenidoğan enfeksiyonuna neden olabilir.

Belirtileri Nedir?

Mycoplasma ve üreoplasma enfeksiyonu genellikle herhangi bir belirti vermez ancak yapılan kültürlerde saptanır. Erkeklerde genellikle üretrit yapabilir kadınlarda da bazen idrar yolu enfeksiyonu gibi yakınmalara neden olur. Çoğunlukla başka bir mikrobun neden olduğu vaginal enfeksiyonlara ek olarak bulunabilirler.

Hangi Hastalıkları yapabilirler?

  • Kadın ve erkekte Üretrit ,idrar yolu enfeksiyonu,böbrek iltihabı
  • Kadınlarda genital ve pelvik enfeksiyon
  • Düşük ve tekrarlayan düşükler
  • Erkekte sperm bozuklukları ve kısırlık
  • Erken doğum,su kesesinin erken patlaması
  • Gebelikte rahim,bebek ve plasentayı etkileyen enfeksiyon,koriyoamnionit
  • Yara enfeksiyonu

Tanı;

Sadece özel vaginal kültürlerle tanı konabilmektedir.Özel olarak antijen ve antikor belirleme yöntemleri ile yapılan yöntemlerle sonuç alınabilmektedir.

Tedavi;

Bazı antibiotiklere dirençli oldukları için özellikle vaginal kültür ile yapılan antibiogramlardaki belirlenen ilaçlar kullanılarak tedavi edilirler.Tedavi bittikten 1 hafta sonra tekrar kültür alınarak enfeksiyonun geçip geçmediği değerlendirilmelidir.Devam ediyorsa bir kür daha tedavi edilmelidir.

Kısırlıkta Yapılan Testler

Gebelik istemelerine rağmen çocuk sahibi olamayan çiftler bir süre sonra doktora mutlaka başvurmaktadırlar. Bu çiftlerin gebelik elde etmeleri bakımından değerlendirilmeleri ve araştırılmaları çok önemlidir. Üreme organlarının çalışması gebelik oluşumunu etkilediği için bu fonksiyonların hassas bir şekilde incelenmesi gerekmektedir.

Hangi Tahliller Yapılmalıdır?

Jinekolojik Muayene Ve Ultrason; Jinekolojik muayene ve Vaginal Ultrasonografi ile Üreme organlarındaki enfeksiyonlar,anatomik ve yapısal bozukluklar,rahime ait myomlar ve polipler,yumurtalıklarda kistler tespit edilebilmektedir.Özellikle adet sürecinde yumurta gelişiminin takibi ve çatlamasının izlenmesi çok faydalı olmaktadır.Yumurta takibi adetin 10-12. günlerinde başlanır ve 17-20 mm civarına ulaşması takip edilir.Yumurtanın çatlaması ile birlikte ovulasyon günü tespit edilmiş olur.

Kadınlarda Yapılan Hormon Testleri

Kadınlara yapılacak olan hormon testleri adetin 3.günü sabah aç olarak yapılmalıdır.

  • FSH
  • LH
  • E2
  • Prolaktin
  • Serbest T3,Serbest T4,TSH
  • 17-OH Progesteron
  • DHEA-SO4
  • Kan grubu ve Kan sayımı

Erkeklerde Spermogram;

Erkek kısırlığını belirleyen en önemli faktör olan sperm hücrelerinin sayı ve kalitesini belirleyen teste Spermogram denir.3-5 günlük bir cinsel perhizden sonra alınan numunede spermlerin sayısı,hacmi,hareketlilik oranları ve şekilleri değerlendirilir.Bir enfeksiyon durumu varsa tespit edilebilir.

Spermiyogram Yapılırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

  • 3-5 günlük cinsel perhiz yani ilişkiye girmeme süresi gereklidir.Süre kısalırsa sayı etkilenir,süre uzarsa hareketlilik etkilenir.En ideali 3günlük cinsel perhizin arkasından yapılmalıdır.
  • Sperm örneği mastürbasyon ile laboratuar tarafından verilen temiz bir kaba alınmalıdır.
  • Sperm laboratuvar dışında verilecek ise sperm örneği laboratuara en geç 30 dakika içinde ulaştırılmalıdır.
  • Sperm örneği verilirken kayganlaştırıcı olarak bir kimyasal kullanılmamalıdır.

Sperm Testi Sonuçları Değerlendirilmesi

Sperm verildikten sonra sayımı yapacak olan uzman tarafından özel bir mikroskobik sayma ve değerlendirme işlemi ile rapor hazırlanır.Sperm incelenirken miktar,renk,koku,akışkanlık,sıvılaşma süresi değerlendirilir.Sperm sayımı yapılır,sperm hareketliliği ve yapısı değerlendirilir.Lökositlerin ve mikroorganizmaların varlığı incelenir.

Normal bir Spermogram sonucu aşağıdaki gibi olmalıdır.

  • Hacim: 2-6 ml
  • Sayı:20 milyon/ml
  • Total Sperm Sayı: >40 milyon/ml
  • Hareket: >%50
  • Şekil (Morfoloji): >%30
  • Canlılık (Vitalite): >%75
  • Lökosit: < 1.0x105/ml
  • Morfoloji: >%4 (Kruger Kriterleri)

Sperm Sonuçlarını Etkileyen Faktörler:

  • Sigara sperm sayısını hareketlerini ve yapısını olumsuz etkilediği için bırakılmalıdır.
  • Alkol cinsel gücü azaltır,sperm sayı ve hareketini olumsuz etkiler.Aşırı alkol tüketiminde Testosteron denilen erkeklik hormonu üretimi azalmaktadır.
  • Uyuşturucu maddeler,bağımlılık yapan ilaçlar sperm kalitesini ve üretimini olumsuz etkiler.

Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar sperm sayı ve hareketliliğini olumsuz etkiler.Antbiotikler,parazit ilaçları,depresyon ilaçları,ülserde kullanan ilaçlar,Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların bazıları spermler üzerine olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar da sperm üretimine zarar vermektedir.Bu ilaçların bazları sperm üzerine kalıcı etkilerde bulunabilir.Bu yüzden bu tür ilaçları kullanmadan önce ileride kullanabilmek için spermleri alıp dondurmak gereklidir.

Yüksek ısı özellikle hamam,sauna ve sıcak su banyoları sperm üretimini olumsuz etkiler.

Özellikle bazı kimyasallar ve özellikle haşere ilaçları da sperm üretimini olumsuz etkilemektedir.

Kadınlarda Rahim Filmi ( Histerosalpingografi)

Özellikle rahim içi ve tüplerin değerlendirildiği bir yöntemdir.Rahimdeki şekil bozuklukları, tüplerdeki tıkanıklıklar rahim içine verilen bir kontrast madde ile görüntülenerek bir röntgen filmi üzerine kaydedilir.Bu filmin kısaltılmış adı HSG dir.Halk arasında kanal filmi olarak da isimlendirilen HSG kısırlık araştırmalarında mutlaka uygulanan bir yöntemdir. Ayıca HSG nin tedavi edici bir özelliği vardır.Bu film çekildikten sonra tüplerin içindeki küçük yapışıklıkların açılması ve tüplerdeki tıkaçların atılması mümkündür.HSG çekilen her dört hastadan biri hiçbir tedaviye gerek kalmadan 3-4 ay içerisinde gebe kalabilmektedir.

HSG Ne Zaman ve Nasıl Çekilir?

HSG çekimi adet bitiminden sonraki 3-4 gün içerisinde yapılması tercih edilir.Adetin başladığı gün birinci gün kabul edilerek 5-10 günleri arasında yapılmalıdır.Hasta bu dönem içinde cinsel temasta bulunmamış olmalıdır.Bu tetkik bir görüntüleme merkezinde kadın doğum hekimi tarafından çekilmelidir.Genel anestezi ile yada anestezi vermeden çekilebilir.Hasta jinekolojik pozisyonda hazırlanır .Konrast madde rahim içine enjekte edilerek rahmin içini,tüplerin durumunu ve ilacın karın boşluğu içinde dağılımı o esnada film çekilerek görüntülenir. Film anında kadın doğum doktoru yada radyolog tarafından değerlendirilerek rahim içinde bir septum yada polip varlığı,rahim yapısı,tüplerin açık olup olmadığı değerlendirilir.

Rahim Filmi Çekmek Ağrılı Bir İşlem midir?

Hastaların bir kısmı bu işlem sırasında ağrı duyabilmektedir.Bu işlem sırasında uyumsuz olabilecek hastalara anestezi altında işlemi uygulamakta fayda vardır.Rahim ağzı tutulduğunda ve kontrast madde tüplere geçince hasta ağrı duyabilmektedir.

Gerektiğinde Yapılan İleri Tetkikler

Laparoskopi:

Karın boşluğuna ışıklı metal bir aletle girilerek rahim ,tüpler,yumurtalıklar ve kanalların açıklığı gözlemlenir.Hastanede ameliyathanede ve genel anestezi altında yapılır.Bu işlem sırasında rahim ağzından verilen boyalı maddenin tüplerden karın boşluğuna doğu geçişi izlenebilmektedir.Bu yöntemle ayrıca Endometriosis denilen ve gebeliğe engel olan hastalığın tanısını koymak mümkün olmaktadır.Yine başka rahim anomalilerini,açıklanamayan kasık ağrılarında,adet görememe durumlarında tanı ve tedavi amacıyla Laparoskopi uygulanmaktadır.

Histereskopi:

Rahim ağzından ışıklı bir aletle girilerek rahim içinin gözlenmesidir.Cihazın ucundaki kamera yardımı ile rahim içi gözlemlenir.Rahim kanalı ve rahim boşluğu değerlendirilerek rahimde olabilecek polip,myom gibi patolojiler görülerek aynı esnada bunların tedavisi de mümkün olmaktadır.

Endometrial Biopsi:

Gerek görüldüğünde yapılabilir.Özellikle Yumurtlama sonrası Luteal Faz dönemini değerlendirmek için uygulanır.Rahim içinden ince bir kanül ile biopsi alınmasıdır.Alınan parça incelenerek yumurtlama olup olmadığı .

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Şenay Aycan Kadın Hastalıkları Ve Doğum Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)