Kısırlık (İnfertilite) Oranları

İnfertilite yani kısırlık, korunmadan ilişki olmasına rağmen, gebelik olmaması halidir. Çocuk isteği olduktan sonra, ilk 12 ay düzenli ilişkiye rağmen gebelik gerçekleşmezse, kısırlık problemi olabilir, bu durumda araştırmalara başlamak gerekir. Kadın ya da erkekte kısırlık riski olarak bilinen durumlar varsa, mesela polikistik yumurtalık, tüplerde tıkanıklık, çikolata kisti, endometriozis ve kadının 35 yaşın üzerinde olması gibi, 12 ay beklenmez, daha erken süreçte doktora başvurmak gerekir.

Son yıllarda infertilite yani kısırlık oranları artmaktadır. Kimyasal etkiler, beslenme bozukluğu, manyetik ortamlar ve ilaçlar başlıca sebeplerdir.

DOĞURGANLIĞI NELER ETKİLER?

ANNE YAŞI: Yaş ilerledikçe kadında yumurta sayısı ve kalitesi düşer. Kadın doğurganlığında en önemli kriter yaştır. 35 yaşın üzerinde kısırlık riski ve hastalıklı bebek riski daha fazladır, ortalama 38 yaş civarında menapozal değişiklikler başlar. 

BABA YAŞI: Erkekte de yaş önemlidir, fakat kadındakine oranla tehlike daha azdır. 40 yaşından sonra erkekte testosteron üretimi azalır. 

CİNSEL BİRLEŞMENİN ZAMANI: İlişki sıklığı artınca gebelik ihtimali de artar. Kadın yumurta salınımı, adetin ilk gününden itibaren hesaplanırsa, 12-26 günleri arasında, kişiden kişiye göre değişkenlik gösterir. 

ÇALIŞMA ORTAMI-MESLEK: Kimyasal ortamda çalışan kadın yada erkekte, yumurta ve sperm kalitesi bozulabilir. Fabrika, ilaç laboratuvarı, boya maddeleri, yüksek ısının bulunduğu ortamlar bunlara örnektir. Kimyasal etki erkekte daha çok görülür. 

BESLENME: Beslenme bozukluğu, yumurtlama fonksiyonlarını bozabilir. Aşırı kilo, diyabetik riski artırarak, yumurta çatlamasını engelleyebilir, polikistik yumurtalıklar bunun için bir örnektir.  

ALIŞKANLIKLAR: Sigara tüketimi hem erkekte kısırlık hem kadında kısırlık sebebi olabilir. Sigara yumurtalıklarda erken yaşlanma sebebidir. Sigara içen kadınlarda, menapoz daha erken gelebilir. Alkol tüketimi ile kısırlık arasında bir risk artışı tespit edilmemiştir. 

Aşırı kafein tüketimi, düşüklere sebep olabilir. Gebeliği tehlikeye sokan gelişme geriliği, erken doğum gibi problemleri tetikleyebilir. 

STRES: Bilimsel olarak bir kanıt olmamakla birlikte, stresi azalan kadın ya da erkekte doğurganlığın arttığı gözlemlenmiştir. 

İNFERTİL ÇİFTLE İLK GÖRÜŞME

İlk görüşmede hem kadın hem de erkeğin olması gerekir. İlk olarak, cinsel ilişki sıklığı sorulur, genellikle haftada 2 kere ilişki yeterlidir. Kadın yaşı çok önemli bir faktördür, 35 yaş üstü kadınlarda araştırmaları detaylandırmak gerekir. 40 yaş üstü kadınlarda, infertilite tanımı 6 aylık korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalamamaktır. Yani 40 yaşından sonra evlenmiş kadın, 6 ay içinde gebe kalamazsa, mutlaka doktora başvurmalıdır.

İlk görüşmede, yukarıda bahsedilen, doğurganlığı etkileyebilecek risk faktörleri sorgulanır. 

KISIRLIK TEDAVİLERİ NELERDİR?

OVULASYON İNDÜKSİYONU (YUMURTLAMA TEDAVİSİ): İnfertil çiftlerde, kısırlığa neden olan yumurtlama bozukluğu % 20 oranında görülür. Ovulasyon bozukluğu, yani her ay düzenli yumurta çatlamaması nedenleri çok çeşitlidir. Beyindeki hormon merkezinden (hipofiz) başlayıp, yumurtalık , böbreküstü bezi ve vücuttaki yağ tabakasına kadar çok geniş ilişkili bir problemdir. Yumurtalık yetmezliği olabilir, ya da beyinde, merkez hormon salgılama mekanizmasında bozukluk olabilir. Bazen tüm bu sistemler normal çalışır, fakat hastanın fazla kilosu gebe kalmaya engel olabilir. Erken menapoz ya da menapoza yaklaşılan ileri yaşlarda, tıbbi tedaviye cevap almak zordur, bazen imkansızdır. 

Yumurtlama tedavisi, yani yumurta büyümesini uyarmak, çeşitli ilaçlarla yapılır. Tablet olduğu gibi iğneler de kullanılır.

FSH ENJEKSİYON İLAÇLARI: Yumurta gelişimi için kullanılan iğne formundaki ilaçlardır. Çoğu ciltaltı enjeksiyon şeklinde yapılır. Adetin 3. Günü başlanır, her gün iğne yapılır, 3-4 günde bir ultrason  kontrolü ile yumurta büyümesi takip edilir. Yumurta 16-18 mm büyüklüğüne ulaşınca, çatlatma iğnesi yapılır. 36 saat sonra aşılama yapılır. Bu ilaçların kullanımında, tablete oranla daha dikkatli olmak gerekir, çünkü aşırı yumurta büyümesi yapabilir, hastada ağrı ve karında su toplaması olabilir. Çoğul gebelik bu tedavide daha fazla görülür. Bazen fazla sayıda yumurta büyüdüğü durumlarda, tedavi iptal edilebilir, ya da tüp bebek tedavisine çevrilebilir.  

ORAL HİPOGLİSEMİK AJANLAR (Ağızdan alınan kan şekeri düşürücü ajanlar) : Polikistik over sendromu olan kadınlarda, insülin direnci vardır, bu durumda, diyabet hastalığı benzeri bir durum ortaya çıkar. Bu dengesizlikle, yumurtalıklardan ve böbreküstü bezlerinden, fazla miktarda erkeklik hormonu salgılanır, beyinden salgılanan kadınlık hormonlarında bozulmalar olur. Sonuç olarak, yumurtlama fonksiyonları bozulur, yumurta gelişmeyebilir, yada gelişen yumurta çatlamayabilir. Polikistik over sendromu olan hastalarda metformin ile kan şekeri düzenlemek gerekir. Yüksek kan şekeri durumunda, dahiliye ile birlikte, diyabet analizi yapmak gerekebilir. 

İNTRAUTERİN İNSEMİNASYON (AŞILAMA) NEDİR?

 Kısırlık sebebi olarak açıklanamayan bir durum olduğunda da kullanılır. 

Kadına yumurta geliştirici ilaç tedavisi verilir, yumurtalar 16-18 mm çapa ulaşınca, çatlatma iğnesi yapılır. Çatlatma iğnesinden 36 saat sonra, aşılama için hazırlanmış spermler, ince plastik bir kanül ile rahim ağzından geçilerek, rahim içine verilir. Acısız bir işlemdir. 

 

TÜP BEBEK TEDAVİSİ 

Tüp bebek Tedavisi nedir?

İnfertilite yani kısırlık, bir yıl süresince, düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamamak demektir. Tüp bebek tedavisi, kısırlık tedavileri içinde son aşamadır. Bu tedavide, kadından toplanan yumurtalar, labaratuvar ortamında erkekten alınan sperm ile birleştirilir, oluşan embriyo, anne rahmine yerleştirilir.

Tüp bebek nasıl yapılır?

Tüp bebek tedavisi ilk başvuruda hem kadın hem erkek birlikte değerlendirilir.

 Tüp bebek gerektiren durumlar şu şekildedir: 

  • Kadında yumurtlama problemi varsa,

  • Yumurta rezervi yani var olan yumurta sayısı yetersizse

  • Endometriozis hastalarında,

  • Tüpler tıkalı, tüpler alınmış veya bağlanmışsa, 

  • Tekrarlayan düşük ve gebelik kayıpları varsa (böyle bir durumda, genetik olarak incelenmiş, sağlıklı olduğu düşünülen embryo transferi için tüp bebek gerekir),

  • İleri yaş sebebiyle oluşan kısırlık durumunda,

  • Açıklanamayan infertilite durumunda,

  • Erkeğe ait spermde hareket azlığı, spermde şekil bozukluğu veya menide sperm olmaması (azospermi) durumlarında

  • Doğuştan rahim bozukluğu, rahim olmaması ve rahim içinde şiddetli yapışıklık durumlarında, taşıyıcı annelik gerektiren hastalarda (ülkemizde yasal değildir) kullanılır. 

Tüp bebek tedavisi uygulanamayacak hastalar şu şekildedir:

  • Resmi nikahı olmayan infertil çiftler,

  • Menapoza girmiş kadın veya yumurta yetersizliği tüp bebek uygulamasına engel olacak derecede şiddetli olan hasta,

  • Erkekte, cerrahi yöntem uygulanmasına rağmen (TESE veya TESA) hiç sperm elde edilemeyen durumlar.

TÜP BEBEK TEDAVİ SÜRECİ NEDİR? NE ZAMAN BAŞLANIR, KAÇ GÜN SÜRER?

Tüp bebek tedavisinde amaç, annede yumurta gelişimini sağlamaktır. Yumurta büyütme ilaçları, adetin ikinci veya en geç üçüncü günü başlanır. Takip için hastanın düzenli aralıklarla muayeneye gelmesi gerekir. 

Adet döneminde yumurtlama hormonu ve tiroid testlerine bakılır (FSH, LH, TSH, E2). Hormon sonucuna göre, ilaç dozu belirlenir, 3 gün yumurta büyütmek için ilaç başlanır, ultrasonda yumurta gelişimi, sayısı ve çapı ölçülür. Yumurta takibi sırasında 3-4 gün aralıklarla sık muayene gerekebilir. Yumurtaların büyümesi gereken çap 16-18 mm dir, bu boyuta ulaşılınca, çatlatma iğnesi yapılır. Çatlatma iğnesi genellikle cilt altı uygulanır. 

TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE YUMURTA TOPLAMA NASIL YAPILIR? 

Çatlatma iğnesinden ortalama 36 saat sonra yumurtalar toplanır. Bu işlem alttan yani vajinal yoldan yapılır. Ultrason yardımı ile görülen yumurtaların içi, ince bir iğne ile boşaltılır. Nadiren karından laparoskopik yöntemle toplamak gerekebilir. 

İğne yapıldıktan 36 saat sonra, yumurtalar toplanır. Yumurta toplama işlemi sırasında hasta uyutulur, ağrı hissetmez. Toplanan yumurtalar, laboratuvara alınır. Döllenme işleminden sonra, 3-5 gün içinde büyüyen embriyo, anne tahmine nakledilir, bu işleme embriyo transferi denilir. Tüm tedavi ortalama 10-15 gün sürer. 

Tüp bebek iğneleri nelerdir?

Tüp bebekte kullanılan iğneler, yumurta geliştirmek ve çatlatmak için kullanılır. Çok sayıda yumurta geliştiği durumlarda, tedavinin yan etkisi olmasın diye farklı başka iğneler de dahil edilebilir. Tüp bebek iğnelerinin hemen hepsi cilt altı uygulanır, genellikle göbek bölgesi kolay ve ağrısı daha az bir bölgedir. Hasta iğneyi kendi yapabilir, nadiren kanama olur, iğne yerinde morarma görülebilir. 

Tüp bebek anne rahmine nasıl yerleştirilir?

Olgunlaşan embriyo, 3-5 gün içinde çoğalıp, anne rahmine yerleştirilecek hale gelir. Embriyo transferi acısız bir işlemdir, anestezi gerektirmez. Transfer günü, anne adayının idrara sıkışık olması istenir, bu şekilde rahim ağzından embriyo transferi daha kolay olur. İnce, plastik bir kanül ile rahim ağzından, rahim iç boşluğa verilen embriyolar, ultrasonla izlenerek transfer işlemi tamamlanır. 

Tüp bebek transfer sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Embriyo transferi sonrası, hasta eve gidebilir. Aynı günü dinlenerek geçirmesi tavsiye edilir. Minimal kanama olabilir, korkulacak bir durum değildir. Memelerde şişkinlik , ağrı ve hassasiyet normaldir. Karın ağrısı hafif olabilir, beraberinde kabızlık ve şişkinlik de olabilir. İşlem sonrası kullanması gereken ilaçlar çok önemlidir. 

Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrası gebelik testi?

Transferden ortalama 15 gün sonra gebelik olup olmadığı kan tahlili ile anlaşılabilir. İlk kan tahlili, yapılan çatlatma iğnesi tesiri ile pozitif çıkabilir, takiplerde beta HCG denilen kanda gebelik testinin düzenli yükselmesi çok önemlidir. Beta HCG değeri yükseliyorsa, gebelik oluşmuş diye yorumlanır. Gebelik kesesinin görülmesi ile kesin tanı konulur. Kesenin görülmesi, transfer işleminden ortalama 4 hafta sonra gerçekleşir. 

Transferden 15 gün geçtiği halde beta HCG değeri negatifse, yani 5 IU/L ‘nin altındaysa, tedavi başarılı olmadı şeklinde yorumlanır. Bazen kimyasal gebelik denilen durum oluşur, yani beta HCG testi yükselir, gebelik varmış gibi düşünülür, fakat sonraki kan tahlillerinde düşüşe geçer. Bu durum, gebelik değildir. 

TÜP BEBEK TEDAVİSİ RİSKLİ MİDİR, RİSKLER NELERDİR?

Her uygulamada olduğu gibi, tüp bebek uygulamasında da bazı riskler vardır. Genel olarak riskler düşüktür, normal yoldan gebe kalan hastayla tüp bebek hastası arasındaki fark çok azdır. Olabilecek sıkıntılı durumlar şu şekilde özetlenebilir:

OHSS, yani yumurtalıkların aşırı uyarılması, kist oluşturması, nadiren hastaneye yatmayı gerektirebilir

● Düşük riski, özellikle çoğul gebeliklerde

● Erken doğum riski

● Çoğul gebelik (ikiz yada üçüz gebelik)

 

Embriyo dondurma nedir?

Tedavide çok sayıda embriyo elde edilmişse, bunlar içinde kaliteli olanları dondurmak gerekir. Böylece, gebelik olmadığı durumda, bir sonraki tüp bebek tedavisi, donmuş embriyo ile yapılır. Donmuş embriyo transferi olan sikluslarda, gebelik oranlarının daha yüksek olduğu ve oluşan gebeliklerin, daha sağlıklı gittiği ifade edilmiştir. 

Tüp bebek tedavisinde PGD (Preimplantasyon Genetik Tarama) nedir?

PGD, transfer edilecek embriyonun genetik olarak incelenmesidir. Sık düşük yapan, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan hastalarda düşünülür. Yumurta toplandıktan sonra 72 saat içinde oluşan embriyodan, mikroskop altında bir örnek alınır, genetik olarak incelenir, sağlıklı olduğu düşünülen embriyo transfer edilir. Bu işlem, tüp bebek tedavisinde her hastaya kullanılmaz. 

Over hiperstimulasyon sendromu nedir?

Yumurtlama tedavisi sonucu gelişen yumurta sayısı çok olursa, yumurtalık kistlerine dönüşür, yumurtalıklar hacim olarak çok büyür, kan tahlillerinde bozukluk, idrar azalması, karın ağrısı ve karında su toplama yapabilir. Hayati tehlike yaratabilir. Acil tedavi edilmesi ve önlem alınması gerekir. Over hiperstimulasyon sendromu genellikle hafif seyreder, hastaneye yatmayı gerektirmez. Şiddetli durum tüp bebek hastalarının % 0.1’inde görülür. Akciğer ve kalp yetmezliği riski taşır, tromboembolizm denilen pıhtı atma durumu olabilir.  

Doğal siklus tüp bebek tedavisi

Doğal siklus tedavisinde, yumurta geliştirici ilaç kullanılmaz, doğal döngüde büyüyen yumurta takip edilir. Çatlatma iğnesi ile yumurtanın olgunlaşması sağlanır ve yumurta toplama işlemi ile alınan yumurta laboratuvarda sperm ile döllenir. 

İnvitro maturasyon nedir? Tüp bebek tedavisinde ne zaman kullanılır?

Olgunlaşmamış yumurta hücresinin laboratuvar ortamında olgunlaştırılmasıdır. Daha önce hiperstimulasyon geçirmiş hastalarda kullanılır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Özlem Gün Eryılmaz Kadın Hastalıkları Ve Doğum Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)