Kolajene Dair Her Şey!

Yazar Melike Karaca • 1 Haziran 2023 • Yorumlar:

Kas büyümesi, kemik ve eklem sağlığı cilt ve saç sağlığı desteklemek için kolajen takviyesi almayı hiç düşünmüş müydünüz? Kolajenin pek çok tipi olduğu gibi takviye seçerken hangi türün sizin için en iyisi olduğunu merak ediyor musun?

Öncelikle bilmeni istediğim vücudunun da kolajeni içeriden üretebildiğidir. Vücuttaki bu sentez hızı en çok da sigara içmek, alkol tüketmek ve güneşe maruz kalmak gibi dış etkenler kolajen kaybına sebep olurken 20’li yaşların ortalarından itibaren üretimi yaşa bağlı azalmaktadır. 40 yaşına geldiğinizde her yıl vücudunuzdaki kolajenin %1’ini kaybedebilirsiniz. Kolajen kaybını derideki esnekliğin ve parlaklığın azalarak cilt renginin donuklaşması kahverengi lekelerin oluşumu kırışıklık ve sarkmaların artmasıyla fark edebilirsiniz.

Senin için en uygun kolajen tipi hangisi? 

Tip 1: İnsan vücudundaki kolajenin %90’ı tip 1 olup en dayanıklı kolajen tipidir. Yüksek biyo  uyumluluğu sebebiler altın standart olarak kabul edilir. Deride, tendonda, kemik ve bağ  dokusunda bulunur. Yüksek su tutma özelliği ile nemlendirici kremlerde çoğunlukla bu tipin  kullanıldığını yaşlanma karşıtı ve cildi onarıcı özelliği ile dikkat çekmektedir. Deriye parlaklık, esneklik ve yumuşaklık sağlayarak kozmetik amaçlı en çok tercih ettiğimiz kolajen tipidir. 

Tip 2: Vücudumuzda kıkırdak dokusunun esas protein içeriğini %90-95’ini bu kolajen tipi  oluşturur. Özellikle osteoartrit, romatoid artrit gibi eklem hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak  kullanılır. Göz ve kemik sağlığı ile kıkırdak dokusunun güç ve dayanıklılığını sağlayan bu formdur. 

Gıdalara da eklenebilen toz formda satın aldığımız kolajen  takviyeleri için en uygun olan kolajen tip 1 ve tip 2 formundadır.

Tip 3: Kanın pıhtılaşmasına, yara iyileşmesine ve sinir sisteminin korunmasına yardımcı  olarak cilt yaralanmalarında yoğunlukla tercih edilen kolajen formu tip 3’tür. Kas gelişimine  destek olarak spor performansında yorgunluğu ve sportif yaralanmaların etkisini azaltmak  için de en çok tercih edilen bu formudur. 

Kolajen için herhangi bir vegan ikamesi olmadığını unutmayın!  Kolajen desteği, yalnızca hayvansal kaynaklardan elde  edilebilir. 

Ticari olarak en iyi hidrolize kolajen kaynakları sığır ve domuz gibi memeli  hayvanlardan; tavuktan, yumurta kabuğundan; deniz canlılarının pul, deri ve yüzgeçlerinden elde edilmektedir. Bu kaynakların içerdiği kolajenin daha küçük ve emilimi daha kolay peptid  parçalarına ayrılabiliyor olması onları yüksek potansiyelli kaynaklar yapar. 

Yaşlanma karşıtı kremlerde hidrolize kolajen yoğunlukla kullanılsa da molekül  büyüklüğünün yüksek olmasından dolayı cilt üzerine etkilerinin düşük olabileceği  unutulmamalıdır. 

Genellikle sıcak kahvelere ve soğuk içeceklere, çorbalara ve hatta unlu mamullere  eklendiğini görebiliyoruz; ancak birçok çalışmada 80℃’nin üzeri sıcaklıklarda kolajenin  jelatine dönüştüğü bildirilmiştir! 

Sıklıkla eklem deformitelerinde ve ciltte yaşanan su tutma kapasitesini artırma amacıyla 2.5 gramlık küçük bir günlük doz; kemik ve bağ dokusuna yönelik günlük 5 gram; kas  kütlesini ve vücut kompozisyonunu iyileştirmek için 15 gramlık daha büyük günlük dozların  çoğunlukla tercih edildiği görülmektedir. 

Ayrıca kolajenin C vitamini gibi antioksidan bakımından zengin besin grupları ile  kullanımı sayesinde etkinliğinin arttığı ve fruktooligosakkarit eklenen peptid kolajen  formüllerinin sağlıklı bağırsak florasını teşvik etmek için kullanıldığı bilinmektedir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)