Koronavirüs

Sadece ülke olarak değil tüm dünya olarak bir salgın hastalıkla mücadele ediyoruz. Bu mücadelemiz de biraz zaman alacak gibi görünüyor. Şu dönemde yapılabilecek en önemli şeyin evde kalmak olduğunu hepimiz özümsedik. Evde kaldığımız süre içerisinde yaşadıklarımız duygu durumumuz ve çocuklarımızın duygu durumu epey farklılık göstermekte ve zaman zaman kaygımız artmaktadır. ‘’Kaygımızla nasıl başa çıkacağız? diye soracak olursanız, öncelikle bu virüsün gerçek olduğunu kabul ederek başlayabiliriz. Gerçekliğini kabul ettiğimiz olaylar kontrolümüz dışında bir olaysa kontrol etmeyi bırakmamız gereken bir durum olabilir. Kontrolümüzde olan ve olmayan unsurları kafamızda netleştirmemiz kaygımızı düzenlememiz açısından yarar sağlayabilir. Örneğin; virüsün varlığı bizim elimizde olan bir durum değil. Dolayısıyla yokmuş gibi davranmaya çalışamayız. Ama virüse karşı önlem almak elimizde ve bununla baş edebilir ve kaygımızı düzenleyebiliriz.

Uzmanlar olarak her zaman söylediğimiz gibi oksijen maskesini öncelikle kendimize takmamız gerekiyor. Kendi duygu durumumuzu düzenleyerek yola çıkarsak çocuklarımıza daha sağlıklı ve verimli bir yerden bakmış oluruz. Sevdiğimiz şeylere günlük 10 dakika da olsa vakit ayırmak önemlidir. Çocuğumuzun yaşı büyükse ona kendimize ayırmak için bir 10 dakikaya ihtiyacımız olduğunu söylemekte bir sakınca yoktur. Aksine çocuklarımıza sağlıklı sınır koyma becerisini de öğretmiş oluruz. Çocuğumuzun yaşı küçükse en çok meşgul olduğu oyuncağı ya da oyunu belirleyip o oynarken kendimize fırsat yaratmamız da mümkün olabilir.

’’Etkinlikler tükendi, sabrımız tükendi ve iyice bunaldık.’’ dediğinizi duyar gibiyim. İnanın buna biraz zaman ve sabır demekten başka çarem yok. Şunu kabul etmek belki de bizleri rahatlatabilir. Çocuğumuzla 7/24 vakit geçirmemize oyun ve aktiviteyle doldurmamıza gerek yoktur. Önemli olan geçirdiğimiz vaktin süresi değil kalitesidir. Sürekli etkinlik yapma peşinde olmamıza gerek yoktur çünkü bu durum etkinlik yapamadığımız zamanlarda çocuğuma yetemiyorum kaygısını doğurabilir. Bu sürece çocuğumuzla, ailemizle ilişkimize yapabileceğimiz bir yatırım olarak bakabiliriz. Bu durumda güveni destekleyecek oyunlar işe yarayabilir.

Dolayısıyla dilleri oyun olan çocuklarımızla onları iyileştirmeye ve kaygılarını düzenlemeye yönelik birkaç oyun önerisini aşağıda sunuyorum.

Ayrılık Kaygısı Yaşayan Çocuklarla Oyunlar

  • Saklambaç

  • Cee oyunu

  • Kovalamaca

Gücün Çocukta Olduğu Oyunlar

  • Güreş

  • Parmak Güreşi

  • Ebeveynin güçsüz olduğu yastık savaşları

Fiziksel Temas Gerektiren Oyunlar

  • At olma

  • Dans etme

‘’İyi de biz bu oyunları zaten her gün oynuyoruz.’’ ‘’Farklı oyun önerileriniz var mı?’’ ‘’Sürekli aynı oyunu oynamak istiyor ne yapabilirim?’’ diyorsanız: Bu sefer bu oyunlardan sonra notlar alarak oynamanızı, oyun öncesi ve sonrası çocuklarınızdaki duygu durumunu gözlemlemenizi, ilişkinizi değerlendirmenizi ve oyunlardan uyku öncesinde oynadıktan varsa çocuğunuzun uykuya gitme halini gözlemlemenizi isteyeceğim. Sevgiler.

                                                                                      

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ayşe Çil Kara Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uzm. Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)