Kurban Bayramında Et Tüketimi

Yazar Selvi KaragülDiyetisyen • 15 Ağustos 2019 • Yorumlar:

Kurban bayramında kırmızı etler önemli bir besin olarak yaygın biçimde tüketilmektedir. Kurbanların kesim öncesi, kesimleri sırasında ve sonrasındaki uygulamalar, etlerin olgunlaştırılması, depolanması, pişirilmesi ve tüketimleri önemlidir.

Kesim öncesi dikkat edilmesi gerekenler

Hayvanlar kesim öncesi baskı deneyimi yaşamaktadır. Hayvanlara uygulanan baskı ile salgılanan hormonlar kurban etinin kalitesini etkilemektedir.

Yorgun ve tükenmiş hayvan etleri yorulmuş, dinlendirilmeden kesilen hayvanlardır. Böyle hayvanların etleri esmer renkte, kesitleri kuru olur. Ayrıca kan damarları içinde ufak kan pıhtıları görülür, lezzetleri ekşidir.

Etlerin Olgunlaşması ve Depolanması

Etler çabuk bozulabilen ürünlerdir.Bunu önlemek içi etlerin depolamasında dikkatli davranılmalıdır.

Kurban etleri hayvan kesildikten hemen sonra soğutucuya konmamalıdır. Ölüm sonrası katılığı sırasında etler, önce güneş görmeyen serin bir ortamda (7-15  °C’de ) 3-4 saatlik bir süre bekletilmelidir.

 Etin ölüm sonrasındaki olgunlaşması için 4 °C civarında belirli bir süre depolanması gereklidir. Etin soğutucularda 4°C’de olgunlaşması için 24 saat yeterlidir.

 Etleri kıyma haline getirmek yerine parçalar halinde depolanmalıdır.  Bu şekilde depolama ile besin değerindeki kayıplar daha düşük miktarlarda olmaktadır.

 Etler ailelerdeki birey sayısı düşünülerek küçük parçalara ayrılmalı, tek pişirimlik porsiyonlar halinde dondurulmalıdır. Etler yağlı kâğıt veya et sarmada kullanılan buzdolabı poşetlerine konularak dondurulabilir.

 Etler derin dondurucuda -18 °C’de  4- 6 ay süreyle korunabilir.

 Dondurulmuş etler, soğutucuda 6-8 saat kadar bekletilerek çözdürülmelidir. Etler derin bir kaba konularak soğutucularda çözdürülmeli, çözdürme sırasında etlerin sıvıları çevreye damlamamalı veya saçılmamalıdır.

 Dondurucudan çıkarılarak çözdürülmüş etler mutlaka kullanılmalıdır. Çözdürülmüş etin tamamı veya bir kısmı tekrar dondurulmamalıdır.



 

Etin Pişirilmesi

Etin tüketim kalitesini etkileyen en büyük etkenlerden birisi pişirme yöntemidir. Pişirme yönteminin seçimi; etin tipine, bağ dokusunun miktarı, etin şekil ve büyüklüğüne göre uygun olmalıdır.

Düşük bir ısıtma sıcaklığı (<100°C)  160-200°C’de bir geleneksel fırınlama sıcaklığına göre daha homojen bir görünüm ve pişkinlik sağlamaktadır. 

Bir pişirme yöntemi seçileceği zaman etin türüne dikkat etmek gerekmektedir. Kasların yüksek bağ dokusu içerikleri normalde daha az olgunlaşmalarına neden olmaktadır. Nemli bir ısıtma yöntemi örneğin ağır ateşte pişirme veya sıvıda pişirme (haşlama veya kaynatma gibi) gibi düşük sıcaklıkta uzun bir süre pişirme önerilmektedir. Kuru ısıtma yöntemleri (örneğin fırınlama, kavurma ve kızartma gibi) bağ dokusu içeriği düşük etlerin pişirilmesi için kullanılmaktadır.

Et Tüketimi ve Beslenme Önerileri

 Kırmızı etler proteince zengin ve önemli kaynaktır. Etler 75°C civarında pişirilmeli, et proteinlerinin sindirilebilirliği sağlanmalıdır.

 Kırmızı etler bazı mineralleri (demir, çinko, selenyum) ve vitaminleri (özellikle B1, B6, B12 ve D vitamini) de içermektedir. Etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi, etlerin yanında sebzelerin de tüketilmesi sağlıklı beslenme için gereklidir.

 Etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya sebzelerle birlikte tüketilmesi besin çeşitliliğinin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Ayrıca sebzelerde bulunan C vitamininin etlerde bulunan demir, çinko ve magnezyumun emilimini, vücutta kullanılmasını arttırmaktadır.

 Kırmızı et yağı, insan diyetindeki doymuş yağ asitlerinin önemli bir kaynağıdır. Çünkü kırmızı et yağlarındaki doymuş yağ asitlerinin doymamış yağ asitlerine nispi oranı yüksektir.

 Doymuş yağ asitleri kalp-damar hastalıklarının gelişmesinde bir risk etkenidir. Etlerde görünür yağlar ayrılarak yağ miktarı azaltılabilir.

Kırmızı et tüketimini günde kadınlarda 100-120 gram erkeklerde 150-180 gram ile sınırlı tutup diğer öğün  etsiz sebze yemeği tüketimi yaparak dengeleyebilirsiniz.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)