Lamine Diş Kaplama (Yaprak Diş Kaplama)

Yazar Özgür Yıldırım • 26 Şubat 2024 • Yorumlar:

Lamine diş kaplama (yaprak diş kaplama), dişlerde estetik kaygılar oluşmasına sebebiyet veren bozulmaların ve sorunların giderilmesi amacıyla başvurulan estetik diş hekimliği uygulamasıdır.

Lamine diş kaplama uygulamasına pek çok sebep dolayısıyla başvurulabilir.

Yaprak diş kaplama uygulaması aşınmaya karşı yüksek direnç özelliği gösterir. Ayrıca yapısı gereği dişlerde renk değişimini ve lekelenmeyi minimize eder. Oldukça pratik bir işlem olan lamine diş kaplama, eğer diş etlerinde tedavisi gereken herhangi bir sorun mevcut değilse genellikle 2 – 3 seansta uygulanır.

Düzenli aralıklarla ve doğru şekilde uygulanan ağız ve diş bakımı sayesinde uzun yıllar rahatlıkla kullanılabilen bu uygulamaya ilişkin merak konusu hususları inceleyecek; sıkça araştırılan konulara mercek tutacağız. Lamine diş kaplama uygulaması diş minesinde minimal düzeyli aşındırmayı gerektirdiği için diş minesine dair kısa bir bilgi vermek yararlı olacaktır.

Diş Minesi

Vücudun en sert yapılarından biri olan dişler temelde üç ayrı bölümden oluşur. Diş minesi ise dışın en dış tabakasıdır. Gözle görülebilir özellikteki bu katman kristal kalsiyum fosfattan oluşur. Renk bakımından da çeşitlilik gösteren ve genellikle yumuşak bej ile beyaz aralığında farklı tonlara sahip olan bu tabaka kalsifiye özelliktedir.

Çiğneme, ısırma ve gıcırdatma gibi durumlara karşı dişleri koruma işlevi gösteren diş minesi, yapısı itibariyle oldukça sert olsa da dişin en dış yüzeyinde konumlanmasından dolayı fiziksel darbeler veya diş sağlığı sorunları nedeniyle çatlayabilir; kırılabilir.

İçeriğimize konu teşkil eden lamine diş uygulaması, diş minesinin oldukça eser miktarda yani minimum düzeyde aşındırılması prensibine dayanır. Fakat diş minesi aşınmış bireylere lamine diş kaplama uygulanacağı zaman aşındırma işlemine başvurulmaz.

Lamine Diş Nedir?

Uygulamada yaprak diş kaplama olarak da bilinen lamine diş kaplama, asgari seviyede aşındırma işlemi yapıldıktan sonra diş yüzeylerine özel yapıştırıcılar yardımıyla yapıştırılan, form olarak yaprak biçimindeki çok ince yapıya sahip güçlendirilmiş porselendir.

Dişte kesim işlemi söz konusu olmadan, sadece dişin ön yüzeyinde 0.5 mm – 1 mm kalınlığında aşındırma işleminin ardından lamine diş uygulaması yapılır. Bu uygulamanın temel prensibi dişin asgari düzeyde aşındırılmasıdır. Fakat bu aşındırma işleminin son derece minimal seviyede olduğunun altını çizmekte fayda var.

Lamine diş uygulamasının temel amacı estetik kaygıların giderilmesi olsa da fonksiyonel amaçların yerine getirilmesine de yardımcı olur. Estetik diş hekimliği çözümleri arasında yer alan ve gülüş tasarımı kapsamında başvurulan lamine diş, renkleri, boyutları ve uzunlukları bakımından kişi özelinde tasarlanır.

Lamine Diş Kaplama Uygulamasına Hangi Durumlarda Başvurulur?

Lamine diş kaplama işleminin uygulama alanı oldukça geniştir. Dişlerin estetik görünümünü olumsuz etkileyen ve bununla birlikte işlevsel problemlere neden olan durumlarda yaprak diş uygulamasına müracaat edilir.

Özellikle dişler arasında belirgin açıklıklar bulunması; diş aşınmaları ve çatlaklar, geçmişte yapılan dolgulardaki renk değişimleri vs. durumlar estetik kaygıların artmasına ve sonuçta bireyin kendini iyi hissetmemesine neden olur.

Söze konu hallerde akla ilk gelen uygulama çoğu zaman diş beyazlatmadır. Fakat diş beyazlatma işlemiyle sağlıklı ve başarılı bir netice elde edilememesi halinde lamine diş kaplama uygulamasından yardım alınır. Bu sayede, form veya şekil bakımından bozukluk bulunan ya da çapraşık durumdaki dişlerde estetik bakımdan arzu edilen sonuçlar elde edilebilir.

Lamine Diş Kaplama (Yaprak Diş Kaplama) Kimlere Uygulanır?

Gülüş estetiğini olumsuz etkileyen durumlar karşısında diş hekimliğinin estetik uygulama ve çözümlerinden yararlanılır. Bireyin gülüş estetiğine gölge düşüren, olumsuz etki eden faktörler tespit edilerek çok daha estetik, göze hoş gelen ve arzu edilen bir görünüm sağlanabilir.

Estetik kaygılara hızlı, kalıcı ve sürdürülebilir bir yanıt vermesi sayesinde çokça tercih edilen bu uygulama;

  • Diş renginde kalıcı iyileşme arzu eden fakat diş beyazlatma çözümleriyle başarılı sonuç elde edemeyen kişiler,

  • Çarpık, eğri veya çapraşık diş yapısına sahip olan bireyler,

  • Diş formundaki bozukluklar nedeniyle güzel bir gülüşe sahip olmayanlar,

  • Gülüşü, dişlerindeki yapısal bozukluklar dolayısıyla estetik olmayan kimseler,

  • Geçmiş dolguları renk değiştiren bireyler,

  • Diastema hastaları,

  • Gülüş estetiği arzu eden kişiler,

Lamine diş kaplama işlemi için uygun aday olarak kabul edilir.

Lamine Diş Kaplama (Yaprak Diş Kaplama) Çeşitleri

Lamine diş kaplama çeşitlerini tablo yardımıyla ifade etmek gerekirse;

Yaprak Porselen

Kompozit Lamina

Gülüş tasarımı söz konusu olduğunda en sık başvurulan yaprak kaplamadır. Estetik kaygıların kusursuz yanıtlanması için talep görmesinin yanı sıra dayanıklı ve uzun vadeli kullanıma elverişli olmasıyla da tercih konusudur. Oldukça doğal bir görünüme sahiptir; zira ışık geçirgenliği yüksektir. Pürüzsüz yüzeyi ise kolay ve pratik bir şekilde temizlenebilmesini mümkün kılar. Ayrıca oldukça zor lekelenir. İşlem için son derece minimal düzeyde yüzey aşındırılır.

Özellikle diş rengi, konumu veya şekli değiştirilmek istendiğinde tercih edilen reçine esaslı kaplamalardır. Tek seansta uygulanabilen kompozit lamina, porselene kıyasla ekonomik açıdan daha caziptir. Fiziki darbeler karşısında aldığı hasarlarsa kolaylıkla onarılabilir. Beş yıl kadar kullanım ömrü sunar ve lekelenme olasılıkları porselen kaplamalara nispeteden daha yüksektir. Doğal görünüm sunması açısından yaprak porselene oranla daha başarılı değildir.

Lamine Diş Kaplama Uygulamasının Aşamaları

Hasta ve hekim arasında sıkı bir iş birliği ve koordinasyonun hakim olduğu lamina diş kaplama uygulaması, son derece hassas ve titiz bir yaklaşımla icra edilir. İlk seansta hastanın ağız içi ölçümleri alınır. Ardından kaplamaların ilgili için uygun olup olmadığının tespiti için dişler incelenir; bu çerçevede röntgen çekimine de başvurulabilir. Zira başarılı bir uygulama için ağız ve dişlere ilişkin gerekli bilgilerin tamamı öğrenilmelidir.

Oluşturulan modeller ilgiliye gösterilir ve kaplama sonrasında nasıl bir görünüm ve gülüş elde edileceği teknolojik ekipman yardımıyla izletilir. Bireyin diğer hususlar hakkında da bilgilendirilmesi sonrasında muvafakat vermesiyle beraber işlemlere başlanır. Genel prosedürse şu şekilde seyreder:

1 - Hazırlık

Dişlerde oldukça az düzeyde doku aşındırma işlemi yapılır. Hastanın durumuna ve hekim kararına bağlı olarak anesteziye de başvurulabilir.

2 -  Lamine Kaplama İçin Renk Seçimi ve Ölçü Alınması

Ölçüler son derece hassas bir şekilde, dikkatle alınır. Aksi takdirde işlemden beklenen başarının elde edilmesi mümkün değildir. Öte yandan hastanın beklentisi ve gereksinimi gözetilerek renk seçimi yapılır.

3 - Geçici Lamine Takılması

Kalıcı porselenler yapıştırılana değin dişte hassasiyet oluşumunu engellemek için geçici kaplamalar takılır. Diş yüzeyinin çok az aşındırılması halinde geçici kaplamalara gerek duyulmayabilir.

4 - Lamine Porselenlerin Yapıştırılması

İlgiliye özel olarak hazırlanan lamine kaplamalar prova edildikten yapıştırılır. Yapıştırıcı yardımıyla kaplamanın dişlere kusursuz tutunması sağlanır ve işlem tamamlanır. Bu süreçte çok çeşitli uygulamalar da söz konusudur fakat süreci genel hatlarıyla ifade ettiğimizden dolayı ayrıntı teşkil eden uygulamalara yer vermemekteyiz.

Lamine diş kaplama uygulaması çoğu zaman bir hafta süre ile tamamlanır. Bu süre kalıcı laminenin hazırlanması için gereklidir. Seans sayısı ise genellikle iki veya üçtür. Şayet işlemin uygulanabilmesi için tedavi edilmesi gereken diş veya diş eti sorunu mevcutsa öncelikle bunların tedavisi gerekeceğinden süre bir miktar artabilir.

Lamine Diş Kaplama Uygulaması Sonrası Bakım ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Porselen lamine kaplama sonrasında diş hekimince belirtilecek tavsiye ve telkinlere uygun bir yaşam düzeni benimsenmesi halinde kaplamaların uzun vadede sorunsuz bir biçimde kullanımı mümkündür. Kaplamaların zarar görmemesi için sert kabuklara sahip yiyeceklerin mümkünse tüketilmemesi, değilse sınırlandırılması gerekir.

Bruksizm hastalarının yani diş gıcırdatma sorunu yaşan bireylerin bruksizm tedavisine başvurması ve uyurken uygun plakları kullanması, laminelerin ömrünü erken tüketmemesi adına önemlidir. Son olarak, periyodik aralıklarla diş hekimine başvurulmalı; kontroller ihmal edilmemelidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)